Gayrimenkulde sertifika dönemi Park Mavera 3 ile başladı!
Küçük yatırımcıya büyük gayrimenkul projelerine ortak olma imkanı sunuluyor. İlk Gayrimenkul Sertifikası İstanbul Başakşehir’de bu yılın Şubat ayında inşaatına başlanan Park Mavera 3 projesi ile halka sunuluyor. Projede talep toplama dönemi, 29 - 31 Mart tarihleri arasında gerçekleşecek.
Resmi Gazete’de 2016 yılında yayımlanarak yürürlüğe giren Gayrimenkul Sertifikası, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) öncülüğünde hayata geçiyor. Gayrimenkul ve inşaat sektörün için yeni bir finansal araç olan Gayrimenkul Sertifikası, Makro İnşaat’ın Park Mavera 3 projesi ile halka sunuluyor. Gayrimenkul Sertifikası ile daire alacak birikimi olmayan ancak gayrimenkule yatırım yapmak isteyen küçük yatırımcı ve kurumsal yatırımcılar, gayrimenkul projesinden hisseleri oranında pay sahibi olacak.
Gayrimenkul Sertifikasının detayları, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan ve Vakıf Yatırım Genel Müdürü Kemal Şahin’in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda paylaşıldı. Buna göre, gelir paylaşımı modeliyle TOKİ ve Makro İnşaat işbirliğiyle inşa edilen Park Mavera 3 Projesi’nin belli bir kısmı, paylara bölünecek ve paylar, inşaatın teslim süresi olan 36 ay boyunca Borsa İstanbul’da işlem görecek. Bölünen paylar doğrultusunda inşaatın teslim süresi olan 36 ay boyunca Borsa İstanbul’da işlem görecek sertifikalarla, dileyen herkes projeye ortak olabilecek.
İnşaatın “Garantörü” TOKİ
TOKİ Başkanı Ergün Turan, Gayrimenkul Sertifikasının konut sahibi olmak isteyenlere yeni fırsatlar sunan önemli bir yatırım aracı olacağını belirterek, uygulamanın, küçük birikimlerle yatırım yapmak ve konut edinmek isteyenleri cesaretlendireceğini söyledi.
Turan, TOKİ’nin projenin tamamlanmasında “garantör” kuruluş olduğunu belirterek “Bu projenin tamamlanmasında garantör TOKİ’dir. Uygulama bu hali ile bir ilk olmakla birlikte, modelin altyapısında idaremizin çok güçlü bir birikimi ve tecrübesi bulunmaktadır. TOKİ son 14 yıl içinde Gelir Paylaşımı Modeli olarak tarif ettiğimiz bir modeli hayata geçirmiş ve başarılı sonuçlar almıştır. Bu kapsamda TOKİ ve iştiraki olan şirketler, şimdiye kadar yaklaşık 110 bin konut üretmiştir.
Yeni hayata geçireceğimiz Gayrimenkul Sertifikası Sistemi de bizim açımızdan Hasılat Paylaşımı Modeli’nin bir üstüne çıkarak, küçük yatırımcılara alternatif yeni bir yatırım modeli sunmaktır. Gayrimenkul Sertifikası modeli ile sadece TOKİ değil, artık vatandaşlarımız da bu projeye ortak olabilecekler” diye konuştu.
Kentsel Dönüşüm projeleri için yeni bir finansman yöntemi
Gayrimenkul Sertifikasını, “Bir gayrimenkul projesinin yatırımcılardan elde edilecek fonlarla finanse edilmesine ve böylelikle yatırımcıların projeye sertifikaları nispetinde ortak olmalarına olanak tanıyan bir sermaye piyasası aracı” olarak tanımlayan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, sertifikaların bu özelliğiyle gayrimenkul geliştiriciler için alternatif bir finansman yöntemi, yatırımcılar içinse gayrimenkule dayalı kazanç elde etme imkanı sunan bir yatırım aracı olduğunu belirtti.
Ertaş, sistemin işleyişinin 2 ayrı mekanizma üzerine kurgulandığını belirterek, “Elinde yeterli sayıda gayrimenkul sertifikası bulunan yatırımcılar sertifikaları karşılığında diledikleri gayrimenkul veya iş yerinin sahibi olabilecek, elinde yeteri kadar sertifikası olmayan veya mülk talep etmeyen yatırımcılar ise sertifikalarına konu olan yerlerinin ihraççı tarafından piyasa koşullarında satılmasından sağlanacak satış tutarının sertifikaları oranında kendilerine dağıtılmasını tercih edebilecek” diye konuştu.
Gayrimenkul sertifikalarının kentsel dönüşüm kapsamındaki projelerde de yeni bir finansman yöntemi olarak kullanılabileceğine vurgu yapan SPK Başkanı Ertaş, uygulamanın sermaye piyasalarının gelişimini destekleyeceğini kaydetti.
Balkanlardan Körfeze şeffaf bir Gayrimenkul Borsası
Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, Gayrimenkul Sertifikası’nın halka sunulmasının ülke ekonomisi ve sermaye piyasaları açısından önemli bir adım olduğunu belirterek, “Gayrimenkul sertifikaları, Türkiye ekonomisinin itici gücü olan inşaat sektörü ve yan sektörlere büyük hareket getirecek ve güçlü büyümeyi destekleyecektir. Diğer yandan, ülke insanımızın yoğun ilgi gösterdiği gayrimenkul yatırımını güvenilir, yüksek likiditeye sahip şeffaf bir platform olan Borsa İstanbul’a taşımış olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, Balkanlar’dan Körfez Bölgesi’ne uzanan bir coğrafyada, gayrimenkul projelerinin işlem gördüğü Gayrimenkul Borsası da böylelikle hayata geçiyor” diye konuştu.
İnşaat sektörünün finansman ve satış imkanları genişliyor
Vakıf Yatırım Genel Müdürü Kemal Şahin, Türk sermaye piyasalarına ilkleri kazandıran Vakıfbank Grubu olarak; gayrimenkul sektörüne ve sermaye piyasalarına yeni bir soluk kazandıracak modele katkı sunmaktan ve ilk halka arza aracılık yapmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi. Şahin, “TOKİ gibi sektörünün öncü bir kurumuyla yola çıkılan gayrimenkul sertifikası modelinin, önümüzdeki dönemde özel sektör inşaat projelerinin finansmanında ve büyük ölçekli kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesinde en önemli araç olacağına inanıyoruz. Geleneksel bir yatırım aracına, sermaye piyasası üzerinden yatırım yapma imkanı veren, küçük yatırımcıya büyük proje getirilerine ortak olma fırsatı sağlayan, borsa üzerinden nakite çevrilerek faizsiz kazanç imkanı sunan, inşaat sektörünün finansman ve satış imkanlarını genişleten modelin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Projenin ve bölgenin geleceğine bugünden ortak olma fırsatı
Park Mavera 3 Gayrimenkul Projesi ile Türkiye’de ilk defa hayata geçirilen bir projenin içerisinde yer almaktan gurur duyduklarını söyleyen Makro İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Uyan, “Gayrimenkul Sertifikası, uzun süredir takibimizde olan bir konuydu ve ilk uygulamasını TOKİ ile Gelir paylaşımı ortaklık modeli ile hayata geçirdiğimiz Park Mavera 3 projesinde yapma kararı aldık. Proje 723 daire ve 31 adet cadde mağazasından oluşan karma bir proje. Park Mavera 3, İstanbul’un en hızlı gelişen ilçelerinden biri olan Başakşehir ilçesinin yeni merkezinde yer almaktadır. Projenin çevresinde ihalesi ve yapımı başlamış, Botanik şehir parkı, Başakşehir yeni meydanı, resmi kurum alanları, şehir hastaneleri, üniversite gibi büyük ölçekli yatırımlar yer almaktadır. Ayrıca ulaşım açısından da oldukça fazla alternatif imkana sahip olan proje, 3. Çevreyolu Bağlantısı, Kuzey Marmara Otoyolu Bağlantısı, 3. Havalimanı Yolu Bağlantı Kavşakları’na rahat bir bağlantı imkanı sunmaktadır. İnşaatı devam eden metro, tramvay ve havaray gibi toplu ulaşım imkanı bulunan bölge, 3. Havalimanı’na da 13 km mesafede yer almaktadır. Gayrimenkul Sertifikası’ndaki öncelikli amacımız, daire alacak birikimi olmayan vatandaşlarımızın, bu projenin ve bölgenin geleceğine bugünden yatırım ortağı olmasını sağlamaktır” şeklinde konuştu.
Planlanan talep toplama tarihi 29 - 31 Mart
Sertifikanın inşaat sektörüne de büyük hareket getireceğini ifade eden Uyan, sözlerini şöyle sürdürdü, “İnşaat şirketleri açısından baktığımızda, Gayrimenkul Sertifikası ile satışa çıkarılan gayrimenkul projesinin finansman kaynağını sağlamak daha da kolaylaşacak” Park Mavera 3 projesinin belli bir kısmının Gayrimenkul Sertifikası Projesi’ne dahil edileceğini açıklayan Uyan, talep toplama döneminin, 29 - 31 Mart tarihleri arasında gerçekleşeceğini ve projelerine ortak olmak isteyen herkesin süreci takip etmesi gerektiğini söyledi.
Sistem nasıl işliyor?
Türkiye’de ilk defa hayata geçirilen Gayrimenkul Sertifikası ile vatandaşlar bir daireye değil, yeni gayrimenkul projesi Park Mavera 3’e yatırım ortağı olabilecek. Buna göre, inşaat projesi herkesin ortak olabileceği paylara bölünecek. Borsa İstanbul’da işlem görecek senetler için Vakıf Yatırım aracılığıyla herhangi bir bankadan alım yapılabilecek. Bir pay senedinin belirlenecek meblağdan satın alınabileceği sistem, inşaatın yapım süresi olan 36 ay boyunca devam edecek. Bu süreçte projeden daire satın almak isteyenler, istedikleri dairenin pay miktarı kadar senedi toplayarak dairenin tek sahibi olabilecek. Satış Vaadi Sözleşmesi ile birlikte, daire borsa işlemlerinden çıkarılacak ve dairenin tapusu hemen sahibine teslim edilecek. Gayrimenkul sahibi olmayı düşünmeyenler ise, 36 ay boyunca diledikleri zaman pay senetlerini başka yatırımcılara devredilebilecek. Proje sonunda inşa edilen gayrimenkullar açık artırmayla satılabilecek ve satış geliri pay sahiplerine payları oranında dağıtımı yapılacak.
Park Mavera 3 konumuyla da dikkat çekiyor
Başakşehir’in yeni şehir merkezinde inşa edilen Park Mavera 3, tüm ihtiyaçlara cevap veren bir merkezde hayat buluyor. 50 bin 696 metrekarelik alan üzerinde 9 blokta toplam 723 daireden oluşan Park Mavera 3, Yıldız Parkı ile eş büyüklükteki 380 bin metrekarelik Başakşehir Şehir Parkı’na komşu parselde yer alıyor. Proje, 8 ihtisas hastanesine sahip şehir hastanelerine 1 km mesafede bulunuyor. 3. Köprü ve TEM bağlantı yolları üzerinde yer alan Park Mavera 3 projesinden 3. Çevreyolu kullanılarak Anadolu Yakası'na 18 dakika içinde ulaşılabiliyor. Proje; metro, tramvay, havaray hattına yakınlığı ile oldukça zengin ve alternatifli toplu ulaşım imkanları sunuyor.
Park Mavera 3.etap için ön talep toplanıyor!
Web: http://gayrimenkuldesertifika.com/
Haber AA'da şu şekilde yer aldı
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, gayrimenkul sertifikalarının vatandaşların bir ev veya iş yerinin tamamını veya bir kısmını satın almalarını kolaylaştıran, gayrimenkul şirketlerinin de faizsiz finansman elde etmelerine imkan sağlayan bir finansal araç olduğunu bildirdi.
Ertaş, Türkiye’de ilk kez Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) öncülüğünde Makro İnşaat’ın Park Mavera 3 projesinde uygulanacak gayrimenkul sertifikası sistemine ilişkin düzenlenen toplantıda konuştu.
Ertaş, TOKİ ve Makro İnşaat tarafından gerçekleştirilecek gayrimenkul sertifikası ihracının, gayrimenkul yatırım sertifikalarının güçlü bir hukuki yapıyla ülkeye kazandırılması için uzun süredir yaptıkları çalışmaların ilk meyvesi olduğunu ifade etti.
Hükümetin Türkiye’de günün ihtiyaçlarını karşılayan ve altyapısı tam olarak hazır depreme dayanıklı bir kentleşmeyi gerçekleştirme hedefi olduğuna işaret eden Ertaş, çağdaş kentlere sahip olmak, vatandaşlara güvenli bir konut edindirebilmek ve bunun finansmanını kolaylaştırmanın herkesin en başta gelen görevi olduğunu söyledi.
Ertaş, Türkiye’nin, bir yandan kentsel dönüşüm yoluyla mevcut konut stoklarını yenilemeye ve depreme dayanıklı hale getirmeye çabalarken, diğer taraftan da yeni yapılacak tüm konutların deprem yönetmeliğine uygun olması ve vatandaşlarca erişilebilirliğin kolaylaştırılmasına gayret ettiğini aktardı.
Bugün yaklaşık 6 milyon konutun dönüştürülmesinin, ülkenin tarihi ve kültürel dokusuna ve mimarisine uygun akıllı ve çevreci şehirlerin oluşturulmasının hükümetin gündeminde olduğunu anlatan Ertaş, bu projeleri gerçekleştirmenin büyük bir finansman ihtiyacını da beraberinde getirdiğine dikkati çekti.
Ertaş, şunları kaydetti:
“Bugün TOKİ projeleri büyük bir hızla devam ediyor. Bankalarımız 20 yıla varan taksitlerle konut kredisi veriyor. Emlak Konut ve diğer markalı şirketlerimiz 20 yıla kadar taksitlerle konut satışlarını sürdürüyor. Konut edinmek için asgari 3 yıl bir bankada hesap açtıran vatandaşlarımıza 15 bin liraya kadar devlet katkısı yapılıyor. Bugün ilk uygulamasını başlatacağımız gayrimenkul sertifikaları da hem inşaat projesi geliştirecek şirketlerimiz için bir finansman kaynağı,, hem de vatandaşlarımıza konut projelerinin kazancından yararlanma imkanı sunan, dilimler halinde alınmak suretiyle, konut satın almayı kolaylaştıran bir tasarruf ve aynı zamanda yatırım aracıdır.”
- "Yatırımcı haklarını koruyan hukuki bir altyapıyı tamamladık"
Vahdettin Ertaş, gayrimenkul sektörünün sermaye piyasalarıyla buluşması, gayrimenkulün bir sertifikaya bağlanarak küçük dilimlerle alınıp satılabilir hale getirilmesi çalışmalarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İSEDAK toplantısında verdiği “Türkiye’de bir gayrimenkul borsası kurulması” talimatıyla başladığını hatırlattı.
Bu tür yeni finansal araçların geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasının hükümetin ve başkanlığını Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin, sekretaryasını da SPK’nın yürüttüğü İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Koordinasyon Kurulu’nun da gündeminde yer alan önemli konulardan biri olduğunu vurgulayan Ertaş, şöyle devam etti:
“Gayrimenkul projelerine alternatif finansman kaynağı sağlanması, faizsiz finansal ürünler başta olmak üzere finansal sistemimize yeni finansal araçların kazandırılması, vatandaşlarımızın küçük tasarruflarını biriktirerek konut almalarının kolaylaştırılması ve gayrimenkul projelerinde oluşan değer artışlarından yararlanmalarına imkan sağlanması, kentsel dönüşüm alanlarının hızla tamamlanarak vatandaşlarımızın kullanılmasına sunulması amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, kurulumuz, TOKİ, İller Bankası ve Emlak Konut başta olmak üzere ilgili bakanlık ve kuruluşlarımızla gayrimenkul sertifikalarının ülkemizde yaygın olarak kullanılmasına yönelik bir dizi çalışma yaptık. Yapılan çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlara göre, ilk düzenlemeyi 3 Ağustos 2016’da, son düzenlemeyi de dün Resmi Gazete’de yayımlayarak tamamladık. Bugün itibarıyla tüm kurumlarımızın üzerinde mutabakata vardığı, oldukça teşvik edici ve yatırımcı haklarını koruyan hukuki bir altyapıyı tamamladık.”
Ertaş, getirilen yeni düzenlemelerle birlikte hem TOKİ projeleri hem özel sektör tarafından yürütülecek gayrimenkul projeleri hem de kentsel dönüşüm projelerinin gayrimenkul sertifikası ihracı suretiyle finansmanına imkan sağladıklarını kaydetti.
- "Her inşaat şirketi sertifika ihraç edebilecek diye bir kayıt yok"
Gayrimenkul sertifikalarının, vatandaşların bir ev veya iş yerinin tamamını veya bir kısmını satın almalarını kolaylaştıran, gayrimenkul şirketlerinin de faizsiz finansman elde etmelerine imkan sağlayan bir finansal araç olduğunu belirten Ertaş, gayrimenkul sertifikası ihraç edebilmek için ihraççı şirketin önce bir proje hazırlaması, sonra ilgili belediyeden ve diğer kurumlardan gerekli ruhsat ve izinleri alması ve ardından SPK’ya başvurması gerektiğini vurguladı.
Ertaş, proje için gerekli yasal izinleri alan, SPK’nın da aradığı şartları sağlayan tüm şirketlerin sertifika ihraç izni alabileceğini ifade ederek, “Dolayısıyla her inşaat şirketi sertifika ihraç edebilecek diye bir kayıt yok. Burada aranan şartlar yatırımcı haklarını koruyacak şekilde mevzuatta kapsamlı olarak düzenlendi.” dedi.
İnşa edilecek ev veya iş yerlerinin metrekare gibi ölçeklere bölünerek alım ve satımının kolaylaştırıldığını ifade eden Ertaş, şunları kaydetti:
“Belirtilen metrekareyi temsilen ihraç edilecek sertifikalar bankalar ve aracı kurumlarımız aracılığıyla dileyen vatandaşlarımıza satışa sunulacak. Sertifika ihracından elde edilecek kaynaklar sadece belirtilen projenin yapımında kullanılacak. Dolayısıyla buradan sağlanacak kaynağın başka bir alanda kullanılması mümkün değil. Proje tamamlandığında elinde yeter sayıda sertifika bulunduran vatandaşlarımız proje kapsamında bulunan diledikleri konutu veya iş yerini alabilecek, proje süresi boyunca sertifikasını Borsa’da satabilecek ya da Borsa’dan yeni sertifika satın alabilecek. Proje bitiminde konut almak istemeyen yatırımcılarımız da konutun satışından elde edilen nakdi talep edebilecek.”
Vahdettin Ertaş, sertifikaların, inşaat şirketleri için banka kredisi yerine kullanılabilecek faizsiz bir finansman yöntemi, vatandaşlar için de hem yatırım hem de ev ve iş yeri sahibi olma amaçlı olarak kullanılabileceğini söyledi.
- "Faizsiz finans sistemine uygun olarak tasarlandı"
SPK tarafından yapılan düzenlemeyle gayrimenkul sertifikasına yatırım yapan vatandaşların haklarının korunmasının öncelikli ilke olarak benimsendiğinin altını çizen Ertaş, “Bu projenin tamamlanma garantisi TOKİ tarafından sağlanmıştır. Bu çerçevede gayrimenkul sertifikası satışından toplanan paranın başka alanlarda kullanılması yasaklanmıştır. Dolayısıyla projenin yarım kalma ihtimali ortadan kaldırılmıştır.” ifadelerini kullandı.
Ertaş, gayrimenkul sertifikalarının borsada alınıp satılabilmesi sonucunda, Türkiye ve dünyada bir yatırım aracı olarak görülen gayrimenkulün borsada işlem gören bir finansal araca dönüştürülmesinin bu düzenlemenin önemli noktalarından biri olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin son yıllarda yenilen altyapısı, otoyolları, köprüleri, büyük ve modern AVM’leri, geliştirilen çağdaş konut siteleriyle zengin bir gayrimenkul portföyüne sahip olduğunu belirten Ertaş, bunun hem vatandaşlara hem de küresel yatırımcılara tanıtımı ve satışının sermaye piyasası yoluyla yapılması ve bu yolla elde edilecek yeni kaynakların da yeni yatırımlarda değerlendirilmesinin ülkede büyüme ve istihdam artışına da ciddi destek olacağını vurguladı.
Ertaş, “Faizsiz finans sistemine de uygun olarak tasarlanmış olan gayrimenkul sertifikalarının yaygınlaşması, hedefi uluslararası bir finans merkezi olmak olan ülkemizin bu amacına da katkı sağlayacaktır.” yorumunu yaptı.
İnşaat şirketlerinin, genelde banka kredisi veya öncelikli satışlarla projelerinin finansmanını sağlamaya çalıştığını aktaran Ertaş, sertifika ihracı suretiyle finansman sağlanmasının inşaat şirketlerinin faiz maliyetlerini kısmen de olsa azaltacağını söyledi.
Ertaş, “Gayrimenkul sertifikalarının bir diğer önemli özelliği de kamu veya özel sektörün gerçekleştireceği kentsel dönüşüm projelerinde yeni bir finansman yöntemi olarak kullanılabilecek olmasıdır. Bu kapsamda kentsel dönüşüme giren projelerde vatandaşlarımız dilerse gayrimenkul, dilerse gayrimenkul sertifikası alma hakkına sahip olacak ve projenin tamamlanmasını beklemeden elde ettikleri sertifikaları borsada satarak nakde dönüştürme imkanına da kavuşacak.” şeklinde konuştu.
AA