25 / 11 / 2024

Gaziosmanpaşa'da yıkılan binaların çevre temizliği yapılmıyor mu?

Gaziosmanpaşa'da yıkılan binaların çevre temizliği yapılmıyor mu?

Gaziosmanpaşa'nın 16 mahallesinde 13 bölgenin riskli alan olduğu gerekçesiyle başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları vatandaşları tedirgin etmeye devam ediyor. Gaziosmanpaşa'da yıkılan binaların çevre temizliği yapılmazken ilçe adeta harabe bir kente dönü




Sarıgöl Merkez Mahallesi’nde kentsel dönüşüm kapsamında yıkılan binaların hafriyatları kaldırılmadı. CHP Meclis Üyesi Ahmet Gürbüz, hafriyatları kaldırmayarak vatandaşların evlerini boşaltmaya zorlandığını savundu.


Gaziosmanpaşa'nın 16 mahallesinde 13 bölgenin riskli alan olduğu gerekçesiyle başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları vatandaşları tedirgin etmeye devam ediyor. Kentsel dönüşüm çalışması kapsamında Gaziosmanpaşa'da yıkılan binaların çevre temizliği yapılmazken ilçe adeta harabe bir kente dönüşmüş durumda. Vatandaşlar ise kendilerine bu şekilde baskı yapıldığını, evlerini vermek istemeyen insanların evinden çıkmak zorunda bırakılmaya çalışıldığını savunuyor.


Yeşil alana proje

Sarıgöl Merkez Mahallesi'nde yaşanan bu görüntü yine aynı mahalleye bağlı İslambey Bölgesi'nde ise farklı bir boyut kazanmış durumda. Bunun altında yatan neden ise çok farklı. Planlarda yeşil alan olarak gözüken alana, Ilgın İnşaat Firması 300 milyon dolarlık gelir getirmesi planlanan We Haliç projesini yapacak. Proje ile Gaziosmanpaşa’da 258 hanenin bulunduğu 60 dönümlük alan imara açılmış oldu. Plana konu olan arazinin büyük kısmında ağırlıklı olarak tapu tahsis belgeli 258 hane bulunuyor. 1950'lerde kurulan mahalle riskli alan ilan edildikten sonra önce bölgenin beş binlik planları hazırlanmış. 7 Ocak'ta da Gaziosmanpaşa Belediye Meclisi'nde binlik uygulama imar planları onanmış. Plan değişikliği ile 60 dönümlük şehir parkı, "konut, cami, okul, sosyal kültürel tesis" fonksiyonuna alındı. Konu ile ilgili görüşlerini almak üzere ilk olarak CHP Gaziosmanpaşa Meclis Üyesi Ahmet Gürbüz'ün konuğu oluyoruz. Gaziosmanpaşa'da yaşananlar hakkında bizi bilgilendiren Ahmet Gürbüz sorularımızı cevaplandırdı.


Gaziosmanpaşa'da sürdürülen Kentsel Dönüşüm'ün vatandaşlara olan faydası nedir? CHP'li üye olarak siz neler yaptınız?

Kentsel Dönüşüm Gaziosmanpaşa'da 2010'da başladı. Bu çalışmalar kapsamında 16 mahellenin 13 bölgesi Riskli Alan ilan edildi. Bu riskli alan edilen bölge Gaziosmanpaşa'nın yüzde 38'ine denk geliyor. Gaziosmanpaşa'nın tamamı bin 173 hektar. Dönüşüm yapılacak bölge ise 432 hektar. Yani Gaziosmanpaşa'nın yüzde 37'si. Biz CHP olarak bu dönüşüme itiraz ettik. Buranın nüfusu 500 bin yani Gaziosmanpaşa alan olarak İstanbul'un binde 22'lik bir alanına denk geliyor. Fakat nüfus olarak İstanbul'un yüzde 3,5'lik kısmını barındırıyor. Nüfus ve alan ilişkisi açısından 16 kat fark olumsuz yönde.


Kafalarda soru işareti var


Sarıgöl Merkez Mahallesi (İslambey Bölgesi)'nde yaşayan vatandaşlar evlerinden çıkmak istemediklerini söylerken kendilerinin büyük bir ranta kurban edileceklerini dile getiriyorlar. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz? Bu projenin Gaziosmanpaşa'ya yansıması nasıl olur?

Gaziosmanpaşa nüfus yoğunluğu bakımından en yoğun ilçesi İstanbul'un. 13 bölgeden iki bölge belediye meclisine geldi. Bunlardan biri planlarda Sarıgöl Merkez Mahallesi (İslambey Bölgesi) olarak geçen bölge. Sarıgöl Merkez Mahallesi (İslambey Bölgesi) dönüşümüne karşı çıkışnedenlerimiz arasında. Öncelikle burası 58 bin 330 metrekare. Gaziosmanpaşa'da 13 riskli ilan edilen bölge var. Bir ilçenin yüzde 38'inin riskli ilan edilmesi vatandaşta soru işareti yarattı. 99 depreminde Gaziosmanpaşa sağlam diye buraya geldi insanlar. Zeminden dolayı riskli alan ilan edilmesi pek anlaşılır bir şey değil. Gaziosmanpaşa'da kentsel dönüşüme karşı çıkış nedenlerimizden bir tanesi nüfusun artacak olması. Zaten yaşanmaz bir haldeyiz. 


İnsanlarımızın gitmesi isteniyor


Vatandaşlar yıkıntılar içerisinde yaşatılmak zrounda kaldıklarını söylüyorlar. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?

Bu planlarla nüfusumuz 2,5 katı artacak. Her türlü çevre sorunu artacak. Karşı olmamızın bir başka sebebi ise ortada iki tane plan olması. Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin yüzde 37'yi kapsayan kentsel dönüşüm çalışması bir diğeri ise yüzde 67'sinde ayrı mevcut uygulama planları var. Onunda yarattığı sorunlar var. Eğer bu kentsel dönüşüm deprem amacıyla yapılıyorsa şu soru akla geliyor. Bu kalan yüzde 67'lik alan için neden bir çalışma yapılmıyor. Bu riskli alanda her bina riskli değil, sağlam binalar neden korunmuyor? Özellikle yıkılıyor ve bu yıkınıtılar buradan kaldırılmıyor. Bununda sebebi çevrenin yaşanmaz hale getirilip insanların buradan gitmek istenmesi.



İslambey Bölgesi'nde ise farklı bir konu gündemde yapılması planlana We Haliç Projesi. Burada yaşayan insanlar için neler söylemek istersiniz? Bir de bu planlar yapılırken bir görüş birliğine varıldı mı?

Bu planlara itirazımını bir başka sebebi ise Küçükköy Sanayi Bölgesi'nin bu planlarla merkezden uzaklaştırılmak istenmesi. 50 bine yakın insan buradan uzaklaşacak. Bu planlar yapılırken hiç kimsenin görüşü alınmadı. Biz yeşil alanların imara açılmasına da karşıyız. İslambey bölgesinin özelliği ise şu. Burası 58 bin 338 metrekarelik bir alan. Bu alanın mülkiyeti devlete (hazineye) ait. 10 ­15 vatandaşın yeri var. Yüzde 99'u maliyenin yüzde 1'i şahısların belediyeye ait 60 dönümlük bir alan ve hazinenin. Burada çoğunluğu tapu tahsis belgesine sahip olan 258 hane halkı bulunuyor. Bu alan ise yeşil alan. Biz öncelikle yeşil alandan çıkarılmasına karşı çıkıyoruz. Mevcut planlarda şehir parkı imara açılıyor. Sonuçta burası konut+ticaret alanı olacak şekilde imara açılıyor.


We Haliç Projesi'nin yapılması planlanan alanda yaşayan vatandaşlar kendilerine, yeterli hakkın verilmeyeceğini söylerken bir kısmıda yerinden gitmek istemediğini söylüyor. Vatandaşlara neler söylemek istersiniz?

Vatandaşların tapu tahsis belgeleri olması vatandaşlar üzerinde bir baskı olarak kullanılıyor. Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde AK Parti 24 yıldır iktidarda. Fakat tapu tahsis sorununu ne Gaziosmanpaşa Belediyesi ne de Büyükşehir Belediyesi çözdü. Bazı vatandaşlar tapu tahsisli olmalarına rağmen 200 civarı aile anlaşma yaptı. Fakat bu vatandaşlarımızın üzerinde birkaç gündür baskı var. Vatandaşlara 15 gün içerisinde uzlanma sağlanmazsa gereği yapılacak deniliyor. Vatandaşların tapu tahsis belgesi iptal etmekle tehtid ediliyor. Adı öne çıkanlara sizinle anlaşma da yapmayacağız deniliyor. Belediye bu yeri Ilgın İnşaat diye bir firmaya veriyor.


Bu durumda ne sakınca var?

Burası vatandaşa verilirken kaşıkla, yüklenici firmaya ise kazanla veriliyor. İnşaat firmasının raporlarına göre bu yerin yüzde 61'i Ilgın inşaata yüzde 39'u ise bütün hak sahiplerine olacak şekilde bir anlaşma yapılmış. Planlar askıya çıkarılmadan satışa çıkarılmış. Metrekare başına 2 bin 200 dolardan başlıyor. Firma yapmış olduğu çalışmaya göre 109 milyon dolarlık bir proje çıkarmış. Fakat gösterge satış gelirleri 311 milyon dolar. İkisi arasındaki farkı çıkarınca 202 milyon dolarlık bir rant olduğu ortaya çıkıyor. Burada yapılacak olan inşaat alanı 175 bin metrekare. Hak sahiplerine, hazineye, GOPAŞ'a 68 bin metrekare yer verilecek. 2000 civarında daire yapılcak. Bölgenin trafik yoğunluğu artacak. Bu nedenlerle biz projeye karşı olumsuz oy kullandık. Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde askıya çıkınca itiraz va dava dönemi başlıyor. Baskı yoluyla bir şekilde anlaşmaya zorluyor belediye kalan kişileri. Ayrıca Gaziosmanpaşa yeşil alan fakiri bir ilçe. Planlarda yeşil alanın imara açılmasına karşıyız. Burada 60 yıldır yaşayan hak sahipleri var. Bu insanlar işgalci olartak nitelendirilemez Vatandaşların hakları gözetilerek bir formül bulunması gerekir. Biz bunun adına peşkeş çekmek diyoruz.


MAHALLE SAKİNLERİ TAPULARININ MİLLİ EMLAK’A GEÇTİĞİNİ BELİRTEREK KENDİLERİNE SAHİP ÇIKILMASINI İSTEDİ


Komşularımız boyun eğdi

Kadir Eray: 60 yıldır burada yaşıyorum beni buradan atmaya çalışıyorlar, atmaya çalışıyorlarda biz burada yeni yapılan yerde evimizin değerinde bir hak almak isteriz. Tapumuz var ama onlar Milli Emlak'tan geçti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na itiraz davası açtık. burasının riskli alan olmadığı konusunda. Burası rsikli alan denilip imara açıldı. Bize de sahip olduğumuzdan daha az metrekareler teklif edildi. Komşularımızın çoğu boyun eğdi.


Buradan gitmek istemiyorum


Raif Eray: Ben buradan gitmek istemiyorum. Bir şekilde zorluyorlar ama. Hemen hemen 40 kişi kaldı yerini vermeyen. Burada zor şartlarda yaşadı insanlar. Cefasını çektik sefasını başkaları sürecek. Amaçları bizleri bezdirmek. Bilirkişi olmalı İstanbul'un göbeğinde bir ev kaça gider bunun değeri ölçülüp biçilmeli. Buradan gitmemizi istiyorlar ve elektriği suyu kesilen arkadaşlarımızda oldu. Buraya gözden çıkarılmış alan gözüyle bakıyorlar. 


Hakkımızı istiyoruz

Emrullah Bıçak: Yerimizin değerini bize versinler. Belediyenin imzası yok. Boş bir şeye imza atıyoruz. Sarıgöl sınırları içinde yer vereceğiz diyorlar. Ama buna inanmıyorum. Buraya Araplar geliyor. Biz burada Haliç'i görmek istyoruz diyorlar. Bizim hakkımız GOPAŞ'ın yüzde 39'u içerisinde. Dönüş olmasın diye yıkıldı buralar. Kepçe yıkarken yan tarafada zarar veriyor. Belediye bize işgalci diyor. Bize zamanında burada kalmamız için hakkımız verildi.


Biz işgalci değiliz

Ali Öztürk: Ben 63 senedir buradayım Nereye gideriz oturduğumuz yerden. Biz burada iken onlar yoktu. Bizim yerimizin değerini versinler bizde gidelim. Noter olmadan imza attırıyorlar. Tek imza var ama karşı tarafın imzası yok. Bundan böyle yasal olarak haklarımızı aramayı sürdüreceğiz. Biz yıllardır buralarda yaşıyoruz. Biz işgalci değiliz. Şimdi buraya We Haliç (Biz Haliç) projesi yapacaklar. İşte Haliç İste biz.


Kimse mağdur olmasın

Gaziosmanpaşa Sarıgöl Merkez Mahallesi Muhtarı Ünal Basın mahallenin geçmişi hakkında bilgi verdi ve mevcut durumu değerlendirdi. Bizi muhtarlık binasında karşılayan Ünal Basın, mahallede yaşananları şu şekilde anlatıyor: Sarıgöl 1950'den itibaren yerleşime açılan çoğunluğu gecekondu olan bir mahalleydi. Göçmen evleri ağırlıklıydı. Yenilenmeyen yerler vardı. Buralar kentsel dönüşüm kapsamına alındı. Yüzde 70'i içler acısıydı. Bu projelerle daha iyi bir Gaziosmanpaşa'da yaşamayı umuyoruz. Vatandaşlar içinde destekleyende var desteklemeyen de var. Vatandaş işine gelirse anlaşacak. Mesela benim iki yerim var ben biri için anlaştım, diğeri için anlaşamadım. Vatandaşlar belediye ile konuşup anlaşmalı. Başkaları tarafından aldatılabilir. Onun için vatandaş belediyeyi muhatap almalı. Daha refah içinde yaşayabileceğimiz sosyal alanı, yeşil alanı olan yerler ilçemiz mahallemiz. Ama bunlar olurken kimseninde mağdur olmamasını diliyorum.



Gazete İstanbul


Geri Dön