23 / 12 / 2024

Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası açıldı!

Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası açıldı!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu - Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası Açılış Töreni'nde önemli açıklamalar yaptı.



Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu - Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası Açılış Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, bünyesinde Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı, Mali Suçları Araştırma Kurulu ve Büyük Mükellefler Vergi Dairesi gibi birimlerin bulunduğu eserin ülkeye kazandırılmasında emeği geçenleri tebriklerini iletti.

Dünya'da yer alan habere göre; dünya ekonomisinin en önemli merkezleri arasında yer alan İstanbul'un, açılışı yapılan bina ile konumunu daha da pekiştireceğine inandığını sözlerine ekleyen Erdoğan, koronavirüs salgını sonrası Türkiye ile beraber İstanbul'un da cazibesinin artacağından bahsetti.

Yeni döneme hazırlık için vergi mekanizmalarının etkin ve hızlı işletilmesinin öngörülebilirliğin temel şartı olduğundan bahseden Erdoğan, "Türkiye'nin tüm kurum ve kuruluşlarıyla bir hukuk devleti olduğunu bu alanda da göstermekte kararlıyız. Ülkemize yönelik çifte standartları, iki yüzlü tutumları, ön yargılı yaklaşımları hukuk devleti niteliğimizi güçlendirerek aşabiliriz. Yatırım yapmak, kazanç sağlamak, çalışmak, üretmek için çaba gösteren herkesin yanında olmak tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte temel görevimizdir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyüme rakamları başta olmak üzere pek çok konuda ülkeyle ilgili tahminlerin, hep fiili gerçekleşmelerin gerisinde kalmasının, potansiyelin zenginliği sayesinde olduğundan bahsederek, şu ifadeleri kullandı:

"Salgının dünya ekonomisinde çok ciddi küçülmeye yol açtığı bir dönemde Türkiye'nin olumlu yönde ayrışacağına inanıyoruz. Nitekim açıklanan her veri bu iddiamızı teyit ediyor. Ülkemizin sadece toparlanma değil, onun da ötesinde çok büyük bir sıçrama sürecinde olduğunu yavaş yavaş herkes kabul etmeye başladı. Ekonomimize kurulan tuzakları birer birer bozarak yolumuza devam ediyoruz. Son olarak 2018 ağustosunda maruz kaldığımız kur, faiz, enflasyon saldırısının önünü aldığımız tedbirler ve kurduğumuz mekanizmalarla kısa sürede kestik."

"Ekonomi programımızı aynı kararlılıkla uygulamayı sürdürüyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminin çalışmalarının ve emeklerinin karşılığının görülmesini sadece birkaç ay ertelendiğini ifade ederek, bu süreç içerisinde sanayiciden esnaf ve sanatkara, çalışanlardan ihtiyaç sahibi vatandaşlara kadar toplumun her kesiminin yanında olduklarından bahsetti.

Sosyal koruma kalkanı olarak bilinen destek programlarıyla doğrudan milletin cebine aktarılan kaynak tutarının 24 milyar lirayı geçtiğinden bahseden Erdoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:

"Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteğinin süresini uzatarak salgın sonrası dönemde de çalışanlarımızın yanında yer almaya devam ediyoruz. Son olarak özellikle salgın kaynaklı bu kısa gecikme dışında ekonomi programımızı aynı kararlılıkla uygulamayı sürdürüyoruz. Küresel düzeyde yeniden düzenleneceği anlaşılan siyasi ve ekonomik yapı konusunda Türkiye gerçekten avantajlı bir yerde duruyor. Daha salgın dönemi bitmeden dünyanın dört bir yanından alternatif üretim ve tedarik kanalları için ülkemizdeki firmalarla temasa geçilmeye başlandı. Devlet olarak tüm kurumlarımız ve imkanlarımızla girişimcilerimizin, iş dünyamızın dinamizmini destekliyoruz."

"Türkiye'nin salgın sürecinden güçlü çıkması birilerini rahatsız etti"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tabii özellikle de Türkiye'nin salgın sürecinden sağlıktan üretime kadar her alanda böylesine güçlü şekilde çıkması hemen birilerini rahatsız etti." dedi ve şu açıklamalarda bulundu:

"Avrupa Birliğinin ekonomiden demokrasiye, şeffaflıktan altyapıya hiçbir alanda esamesi okunmayacak ülkelere kapılarını açarken Türkiye'yi dışarıda bırakması bu rahatsızlığın işaretidir. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'nin demokraside ve ekonomide hedeflerine ulaşmasına engel olamayacaklar. Biz bir kaybedersek onların kaybı beş olacaktır, on olacaktır. Böylesine çarpık bir hesabın uzun müddet sürdürülebilmesi mümkün değildir. Özellikle turizmde, Türkiye'nin sağlık dahil her alanda verebileceği hizmetlerle yarışabilecek bir başka millet tanımıyoruz. Elbette bu konuda daha ilkeli davranan ülkeler de var. Mesela İngiltere. Türkiye'yi karantinadan muaf tutarak attığı olumlu adımla her iki ülkenin de kazanacağı bir iklim tesis etti. Bu bakımdan Sayın Boris Johnson'a özellikle milletim adına teşekkür ediyorum. Avrupa başta olmak üzere, diğer ülkelerin de en kısa sürede aynı yaklaşımı benimseyeceklerini ümit ediyorum. Almanya da şu anda bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanım ve Kültür Turizm Bakanımın da ziyareti sonrası onlar da bu konuyla ilgili olumlu adım atacaklarını açıkladılar, ifade ettiler."

Erdoğan, "Firmalarımızın önemli bir kısmı salgın döneminde de üretimlerine devam ettiler. Normalleşme takviminin genişlediği haziran ayında her alanda oldukça güçlü bir canlanma yaşandı." diye konuştu.


Geri Dön