Genel

Gelir vergisi kanun tasarısı!

Mevcut vergi sistemimizde gerçek kişilerin gelirleri Gelir Vergisi Kanunu uyarınca, kurumların kazançları ise Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca vergilendirilmektedir...



Mevcut vergi sistemimizde gerçek kişilerin gelirleri Gelir Vergisi Kanunu uyarınca, kurumların kazançları ise Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca vergilendirilmektedir. 2006 yılında Kurumlar Vergisi Kanunu tümüyle yenilenmiş, beklentileri karşılayan bir sistem kurulmuştu. Ancak reformun gelir vergisi ayağı eksik kalmıştı.


Kurum kazançlarının vergilemesinde yeni bir döneme girilirken gerçek kişilerin kazançlarının vergilendirilmesini düzenleyen Gelir Vergisi Kanunu'nun ve tüm vergi kanunları için rehber niteliğindeki Vergi Usul Kanunu'nun yenilenmemesi sorunların çözümünde yarım bir başarı elde edilmesine yol açılmıştı.


Şimdi ise eksik sacayakları tamamlanarak vergi mevzuatımızın çerçevesi yeniden çiziliyor. Uzun zamandır beklenen Yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı geçtiğimiz günlerde TBMM’ye sunuldu. Aynen ya­salaşırsa yeni hükümler 01.01.2014 tarihinden itibaren elde edilen kazanç ve gelirlere uygulanacaktır.


Yeni Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı, daha kısa ve kolay bir sistematik oluşturmak amacıyla, mevcut Kurumlar Vergisi Kanunu’nu da kimi değişikliklerle içerisine katarak ,hem gerçek kişilerin gelirlerinin ve hem de kurum kazançlarının vergilendirilmesini içeren tek bir kanunu ifade etmektedir.



NEDEN DEĞİŞİYOR?


Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan vergi istatistiklerine bakıldığında, aslında istihdam vergisi olarak işverenin ödediği bir vergi olan ücret stopajını hariç tuttuğumuzda; vergi tahsilatı rakamının sadece yüzde 3’ünün gelir vergisinden kaynaklandığını görmekteyiz.

Her ne kadar kanun sistematiği açı­sından çok güçlü olsa da, sürekli yapı­lan zoraki değişiklikler ve yeni ekono­miyi kavramada yetersiz kalması dolayısıyla Gelir Vergisi Kanunu’nun işlevini kaybettiği çok açıktı.



DEĞİŞMEYENLER


Gelirin tanımı ve geliri oluşturan kazanç unsurlan değiştirilmemiştir. Nereden buldun uygulamasına yer verilmemiştir. İvazsız intikaller (karşılıksız kazanımlar) gelir vergisinin konusuna alınmamıştır. Veraset vergisinin kaldırılması, ivazsız intikallerin ise Gelir Vergisi Kanunu kapsamına alınması yönündeki beklenti gerçekleşmemiştir.


Tahminlerin aksine, eskiden uygulanan hayat standardı esasına göre vergilemeyi öngören bir düzenleme yapılmamıştır. Gelir vergisi tarifesi değiştirilmemiştir. Elde edilen gelirin tutarına göre yüzde 15 ile yüzde 35 arası artan oranda vergileme yapısı korunmuştur, yüzde 35’lik oran kaldırılarak yüzde 15 ile yüzde 30 arası dört dilimli tarfiye geçilerek vergi tabanının genişletilmesi imkanı kullanılmamıştır. Tasarıdaki en radikal değişmezlik vergi oranlarında yaşanmıştır.


Tasarı genel görünüm itibariyle, mevcut vergi oranlarını koruyan ya da yükselten, istisna ve muafiyetleri azaltan, beyanname verilmesi gereken halleri artıran, vergi tabanını genişletmeyi amaçlayan bir yapıya sahiptir. Tasarı­nın gelir vergisine ilişkin kısmında ilk bakışta dikkat çeken hususlar aşağıda kısaca açıklanmıştır.


ÖZEL ŞARTLAR

Kat karşılığı özel inşaat işlerinin, kendi arsası üzerine inşaat yapanların taşınmaz satışlarının, müteahhit ile hasılat paylaşımının öngörüldüğü özel inşaat işlerinin birçok durumda arsa sahipleri açısından da ticari faaliyet kapsamında vergilendirilmesi öngörülmektedir.


Ekonomist