Gelir vergisinde ihtiyari toplama!
Gelir vergisinde ihtiyari toplama nedir? Gelir vergisinde ihtiyari toplama ve beyan nasıl yapılır? İşte Gelir Vergisi Kanunu ve 220 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği esasları...
Gelir vergisinde ihtiyari toplama!
Gelir Vergisi Kanununa göre tam mükellefiyette, vergiye tabi yıllık gayri safi kazanç ve iratlarının toplamı 225 milyon lirayı aşmayan mükelleflerin, bu kazanç ve iratlarından vergisi tevkif yoluyla kesilmiş bulunan ücretler, arızî serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları, vergi alacağı dahil olmak üzere kurumlardan elde edilen kâr payları, götürü usulde vergilendirilmiş bulunan ticarî, meslekî kazançlar ve ücretlerini beyannameye ithal etmeleri ihtiyaridir.
Ücretler (birden fazla işverenden ücret alan ve ücretlerinin yıllık gayri safi tutarları toplamı 225 milyon lirayı (95/7593 sayılı B.K.K. ile 900.000.000 Yürürlük : 30.12.1995) aşan hizmet erbabının ücretleri hariç), götürü usulde tespit olunan ticarî ve meslekî kazançlar, kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısımları 225 milyon liralık (95/7593 sayılı B.K.K. ile 900.000.000 Yürürlük : 30.12.1995) haddin hesabında nazara alınmaz.
Ticari, zirai (götürü gider usulüne göre tespit edilen zirai kazançları için beyanname verenler hariç) veya mesleki kazançlarını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar yukarıda yazılı ihtiyari toplamı hakkından faydalanamazlar.
Geliri telif ve patent haklarının kiralanmasından ibaret olup da, bu gelirin tamamı üzerinden tevkif suretiyle gelir vergisi ödemiş olan dar mükellefiyete tabi kimselerin bu gelirleri için yıllık beyanname vermeleri ihtiyaridir.
Gelir vergisinde ihtiyari toplama ile ilgili 220 seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği 22 Ocak 199 tarihinde 23588 sayılı Resmi Gazete'te yayımlandı.
220 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ
1. 4369 sayılı Kanun(1) ile Gelir Vergisi Kanununun gelirin toplanması ve beyanı, ihtiyari toplama, yıllık beyanname verilmesi, aile reisi beyanı ve hayat standardı esasını düzenleyen maddelerinde yapılan değişiklere ilişkin açıklamalar bu Tebliğin konusunu oluşturmaktadır.
1. KONUYLA İLGİLİ KANUN MADDELERİ
2. 4369 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun ihtiyari toplama ve beyanı düzenleyen 87 nci maddesi ile aile reisi beyanını düzenleyen 93 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmış, "Gelirin toplanması" başlıklı 85 inci maddesi ile "Toplama yapılmayan haller" başlıklı 86 ncı maddesi başlıklarıyla birlikte değiştirilerek yeniden düzenlenmiştir. Söz konusu değişiklikler 1998 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere 29/7/1998 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
3. Gelir Vergisi Kanununun yeniden düzenlenen 85 ve 86 ncı maddeleri aşağıdaki gibidir.
"Gelirin toplanması ve beyan
Madde 85- Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.
Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler. Bu hüküm şirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerine şamil olmak üzere kollektif şirket ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanır.
Yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar:
1. Mükellefin bunları Türkiye'de hesaplarına intikal ettirdiği yılda;
2. Türkiye'de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda;
Elde edilmiş sayılır.
Beyanname verilmeyen haller
Madde 86- Aşağıda yazılı hallerde yıllık beyanname verilmez.
1. Tam mükellefiyette vergiye tabi gelir (yabancı memleketlerde elde edilenler hariç) sadece:
a) Tek işverenden alınan tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretlerden;
b) Birden fazla işverenden alınan, tevkif suretiyle vergilendirilmiş ve yıllık gayrisafı tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşmayan ücretlerden;
c) Tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunan ve gayrisafı tutarlan toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşmayan menkul sermaye iratlarından ve vergi alacağı dahil kurumlardan elde edilen kâr paylarından;
d) Tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunan ve gayrisafi tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşmayan gayrimenkul sermaye iratlarından;
e) Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlardan;
f) Kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısımlarından;
g) Yukarıda sayılan kazanç ve iratların birkaçı veya tamamından;
İbaret ise.
2. Dar mükellefiyette vergiye tabi gelir sadece:
a) Tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile kurumlardan elde edilen kâr paylarından;
b) Diğer kazanç ve iratlardan;
c) Yukarıda sayılan kazanç ve iratların birkaçı veya tamamından;
İbaret ise.
Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de 1 ve 2 numaralı bentlerde belirtilen gelirler beyannameye ithal edilmez."
2. GELİRİN TOPLANMASI VE YILLIK BEYANNAME VERİLMESİ
2.1. Yıllık Beyanname ile Beyan Edilmesi Zorunlu Olan Gelirler
2.1.1. Tam Mükellefiyette:
4. Aşağıdaki mükellefler, faaliyetlerinden kazanç sağlamamış olsalar dahi yıllık beyanname vermek ve faaliyet sonuçlarını beyannamede göstermek zorundadırlar.
– Basit usulde vergilendirilen tacirler,
– Gerçek usulde vergilendirilen (bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutan) tacirler,
– Gerçek usulde vergilendirilen (bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre defter tutan) çiftçiler,
– Serbest meslek erbabı,
– Tasfiye halinde bulunanlar da dahil olmak üzere kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları.
5. İstisna haddini aşan tevkif suretiyle vergilendirilmemiş menkul ve gayrimenkul sermaye iratları tutan ne olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Diğer kazanç ve iratların yıllık beyanname ile beyan edilmesi gerekip gerekmediği Gelir Vergisi Kanununun 4369 sayılı Kanunla değişik 80 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki had dikkate alınarak belirlenecektir.(2)
6. Tam mükellef gerçek kişiler, yabancı ülkelerde elde ettikleri gelirleri için yıllık beyanname vermek ve diğer gelirleri nedeniyle verecekleri yıllık beyannameye bu gelirlerini ithal etmek zorundadırlar. Bu zorunluluk, tevkif suretiyle vergilendirilip vergilendirilmediğine, tutarına veya niteliğine bakılmaksızın yabancı ülkelerde elde edilen bütün gelirler için geçerlidir.
7. Öte yandan, yabancı ülkede elde edilen gelirin, mükellefin iradesi dışındaki sebeplerle Türkiye'ye getirilemediğinin tevsik edilmesi halinde bu gelir, elde edildiği yılın geliri sayılmayacaktır. Bu durumda söz konusu gelir, mükellefin bu gelire tasarruf edebildiği yılın geliri sayılarak yıllık beyanname ile beyan edilecektir. Ancak yabancı ülkede elde edilen gelire hukuken ve fiilen tasarruf edilebildiği halde, iradi olarak Türkiye'ye getirilmemesi durumunda bu gelir, tasarruf edildiği yılın geliri olarak, yıllık beyanname ile beyan edilecektir.
2.1.2. Dar Mükellefiyette:
8. Dar mükellef gerçek kişiler, ticari kazançları ile gerçek usulde tespit edilen zirai kazançları ve vergi kesintisine tabi tutulmamış gayrimenkul sermaye iratları için yıllık beyanname vermek zorundadırlar. Ticari ve zirai faaliyetten kazanç sağlanmamış olsa bile yıllık beyanname verilecek ve faaliyet sonucu beyannamede gösterilecektir.
2.2. Yıllık Beyanname Verilmeyecek ve Beyannamede Toplanmayacak Gelirler
2.2.1. Tam Mükellefiyette:
9. Tam mükellef gerçek kişiler, aşağıdaki gelirleri için yıllık beyanname vermeyecek ve diğer gelirleri nedeniyle beyanname vermeleri halinde de bu gelirlerini beyannameye ithal etmeyeceklerdir.
– Tek işverenden alınan tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler,
– Birden fazla işverenden alınan, tevkif suretiyle vergilendirilmiş ve yıllık gayrisafı tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşmayan ücretler,
– Tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunan ve gayrisafı tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşmayan menkul sermaye iratları ve vergi alacağı dahil kurumlardan elde edilen kâr payları,
– Tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunan ve gayrisati tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşmayan gayrimenkul sermaye iratları,
– Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar,
– Diğer ücretler(3)
– Kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısımları,
– Yukarıda sayılan kazanç ve iratların birkaçı veya tamamı.
10. 1998 yılı gelirleri için, 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısı yerine 2.500.000.000 TL dikkate alınacaktır. (4)
11. Diğer taraftan, basit usulde vergilendirilen mükelleflerden münhasıran belediye teşkilâtı bulunmayan köylerdeki (belediyelerin mücavir alan sınırları hariç) işyerlerinde faaliyet gösterenler 1/1/1999-31/12/2003 tarihleri arasında elde ettikleri ve 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci gelir diliminin yarısını aşmayan söz konusu kazançları için beyanname vermeyeceklerdir.(5)
2.2.2. Dar Mükellefiyette:
12. Dar mükellef gerçek kişiler, aşağıdaki gelirleri için yıllık beyanname vermeyecek ve diğer gelirleri nedeniyle beyanname vermeleri halinde de bu gelirlerini beyannameye ithal etmeyeceklerdir.
– Tevkif suretiyle vergilendirilmiş; ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile kurumlardan elde edilen kâr payları,
– Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlar,
– Diğer ücretler,
– Diğer kazanç ve iratlar,
– Kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısımları,
– Yukarıda sayılan kazanç ve iratların birkaçı veya tamamı.
13. Dar mükellef gerçek kişilerin yukarıda sayılan kazanç ve iratları için tutarına bakılmaksızın yıllık beyanname verilmeyecektir.
2.3. Yıllık Beyanname Verilmesi ve Gelirin Toplanmasıyla İlgili Esaslar
14. Yıllık beyanname verilmesi ve gelirin toplanmasıyla ilgili olarak aşağıda belirtilen çerçevede karar verilmesi gerekmektedir.
15. Öncelikle, elde edilen gelir unsurları tek başına değerlendirilecek ve farklı gelir unsurlarından elde edilen kazanç ve iratlardan ancak tek başına değerlendirildiğinde beyanname verme yükümlülüğü bulunanlar yıllık beyannamede birleştirilecektir. Her bir kazanç unsuru tek başına ele alındığında beyan zorunluluğunun dışında kalıyorsa beyannamede birleştirilmeyecektir.
16. Ticari, zirai ve mesleki kazançlarını yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olan tam mükellefler ile yıllık beyanname veren dar mükellefler de sadece yıllık beyanname verme yükümlülüğü getiren kazanç ve iratlarını beyannamelerine dahil edeceklerdir.
3. 1998 YILINDA ELDE EDİLEN MENKUL SERMAYE İRATLARININ BEYANI VE YILLIK BEYANNAMEDE TOPLANMASI
17. Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinde sayılan menkul sermaye iratlarının yıllık beyannameyle beyan edilmesi sırasında aşağıdaki hususların dikkate alınması gerekmektedir.
- 1998 yılında elde edilen, vergi kesintisine tabi menkul sermaye iratlarının, kesintiden önceki gayri safi (brüt) tutarları toplamının 2.500.000.000 TL nı aşmaması halinde bunlar için beyanname verilmeyecektir.
– Beyanname verme sınırı olan 2.500.000.000 TL karşılaştırmasında, Gelir Vergisi Kanununun geçici 39 uncu maddesinin 5 numaralı bendinde sayılan iratlar için, indirim oranı uygulandıktan sonra kalan tutarlar dikkate alınacaktır.
– Vergi kesintisine tabi olmayan iratlar için tutarına bakılmaksızın beyanname verilmesi gerekmektedir. Ancak vergi kesintisine tabi olmayan alacak faizinin, indirim oranı uygulandıktan sonra kalan kısmı beyan edilecektir.
3.1. İndirim Oranı Uygulanacak Menkul Sermaye İratlarının Beyanı
18. Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 5, 7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde sayılan aşağıdaki menkul sermaye iratlarının gayri safi (brüt) tutarlarına indirim oranı uygulandıktan sonraki tutarları toplamının 2.500.000.000 TL nı aşması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesi ile bildirilmesi gerekmektedir.
– Her nevi tahvil faizleri ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Kamu Ortaklığı İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler,
– Mevduat faizleri,
– Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları, kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel fınans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları,
– Repo kazançları.
19. Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 6 numaralı bendinde yazılı alacak faizleri, tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname ile bildirilecektir. 1998 yılında elde edilen alacak faizlerinin indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmı da gelir vergisinden istisna olacaktır.
3.2. İndirim Oranı
20. Gelir Vergisi Kanununun geçici 39 uncu maddesinin 5 numaralı bendi(6) uyarınca indirim oranı; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde bir yıl vadeli Devlet tahvili için uygulanan ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle Maliye Bakanlığınca hesaplanmaktadır.
21. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre 1998 yılı için tespit edilen yeniden değerleme oranı % 77,8'dir. Aynı dönemde 1 yıl vadeli Devlet tahvili için uygulanan ortalama faiz oranı ise % 98,8'dir.
22. Buna göre, 1998 yılı gelirlerine uygulanacak indirim oranı (% 77,8 / % 98,8 =) % 78,7 olarak hesaplanmıştır.
23. Bu indirim oranı dikkate alındığında, 2.500.000.000 TL olan beyanname verme sınırı, 11.737.089.000 TL tutarındaki brüt menkul sermaye iradına karşılık gelmektedir. Bu nedenle, söz konusu menkul sermaye iratlarının indirim oranı uygulanmadan önceki brüt tutarının 11.737.089.000 TL ve daha fazla olması halinde beyanname verilecek, bu tutarın altında kalanlar için beyanname verilmeyecektir.
24. Bu durumda, 1998 yılında elde edilen, söz konusu menkul sermaye iratlarının toplam tutarının % 78,7 oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmı gelir vergisinden istisna edilecek, kalan tutarın 2.500.000.000 TL nı aşması halinde (alacak faizlerinde kalan tutar ne olursa olsun), bu gelirler yıllık beyanname ile beyan edilecektir.
3.3. İndirim Oranı Uygulanacak ve Uygulanmayacak Olan Gelirler
25. Tebliğin 3.1. bölümünde sayılan menkul sermaye iratlarının (alacak faizleri dahil) indirim oranı uygulanması suretiyle bulunacak kısmı gelir vergisinden istisnadır.
Bu istisna Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendinde yazılı menkul kıymetlerin alım-satımından doğan kazançlar hakkında da uygulanacaktır.
26. Döviz cinsinden açılan hesaplardan elde edilen faiz ve kâr paylarına istisna uygulanmayacak, T.C. Merkez Bankasınca belirlenen vade tarihindeki döviz alış kuru esas alınmak suretiyle hesaplanacak bu gelirlerin 2.500.000.000 TL nı aşması halinde tamamı beyan edilecektir.
27. Ticari işletmelere dahil kazanç ve iratlar için indirim oranı uygulanması suretiyle istisna hesaplanması söz konusu değildir.
3.4. Kesilen Vergilerin Mahsubu
28. Gelir Vergisi Kanununun 121 inci maddesinde; yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu Kanuna göre kesilmiş bulunan vergilerin, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği hükme bağlanmıştır.
29. Diğer yandan, geçici 39 uncu maddenin 5 numaralı bendinde, anılan bentte sayılan ve Tebliğin 3.1. bölümünde yer verilen menkul sermaye iratlarının, indirim oranı uygulanması suretiyle bulunan kısmının gelir vergisinden müstesna olduğu belirtilmiş ve bu istisnanın tevkif yoluyla kesilen vergiye şumulü olmadığı hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, vergiden istisna edilen kazanç ve iratlar üzerinden kesilen vergiler nihai vergi niteliğini kazanmaktadır.
30. Bu hükümler çerçevesinde; indirim oranı uygulanan menkul sermaye iratlarının yıllık beyanname ile beyan edilmesi sırasında, sadece beyannamede gösterilen kısım üzerinden yapılan vergi kesintisinin mahsup ve iadesi yapılabilecektir. Başka bir ifadeyle, kazanç ve iradın indirim oranına isabet eden kısmı üzerinden yapılan vergi kesintisinin mahsup ve iade edilmemesi gerekmektedir.
4. BEYANNAME VERME ZAMANI VE 1998 YILI GELİRLERİNE İLİŞKİN UYGULAMA
31. Gelir Vergisi Kanununun 4369 sayılı Kanunla değişik 92 nci maddesine göre yıllık beyannamenin; gelirin sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olması halinde izleyen yılın Ocak ayı içinde verilmesi gerekmektedir.(7)
32. Bu hüküm, beyan edilmesi gereken gayrimenkul sermaye iradının yanı sıra, beyanı gerekmeyen gelirlerin bulunması halinde de geçerli olacaktır.
33. Ancak, beyanı gereken gayri menkul sermaye iradı .yanında beyanı gereken diğer herhangi bir gelirin bulunması halinde, söz konusu gayri menkul sermaye iradı da diğer gelirlerle birlikte Mart ayında verilecek beyanname ile beyan edilecektir.
34. Buna göre;
– 1998 yılındaki geliri sadece 240.000.000 TL istisna tutarını aşan mesken kirasından ibaret olanlar veya mesken kirası gelirinin istisna haddini aşan tutarı ile vergi kesintisine tabi işyeri kira gelirinin gayrisafı tutarları toplamı 2.500.000.000 TL nı aşanlar,
– Yukarıdaki gelirlerinin yanı sıra gayri safi tutarları toplamı 11 .737.089.000 TL nı aşmayan; tahvil ve bono faiz geliri, mevduat faizi, kâr payı ve repo kazancı bulunanlar,
– Bu gelirlerle birlikte gayri safi tutarları toplamı 2.500.000.000 TL nı aşmayan; döviz cinsinden açılan hesaplardan elde edilen faiz ve kâr payı ve 2.500.000.000 TL nı aşmayan vergi alacağı dahil kurumlardan elde edilen kâr payı elde edenler,
1999 Ocak ayı içinde beyanname verecek ve sadece gayrimenkul sermaye iradını beyan edeceklerdir.
5. GELİRİN TOPLANMASI VE BEYANINDA AİLE BİREYLERİNİN DURUMU
35. Gelir Vergisi. Kanununun "Aile reisi beyanı" başlıklı 93 üncü maddesi, 4369 sayılı Kanunla 29/7/1998 tarihi itibariyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bu nedenle, 1998 yılından itibaren, gelir elde eden aile bireylerinin durumu Tebliğin 2.1. ve 2.2. bölümlerinde yapılan açıklamalar çerçevesinde ayrı ayrı değerlendirilecek ve yıllık beyanname ile beyan edilmesi gereken herhangi bir gelirin varlığı halinde beyanname, geliri elde eden aile bireyi adına düzenlenerek imzalanacaktır.
36. Beyanname vermek zorunda olan kişinin küçük veya kısıtlı olması ya da mümeyyiz olmaması hallerinde beyanname yine geliri elde edenler adına düzenlenmekle birlikte, bu kişiler adına veli, vasi veya bu kişileri temsile yetkili kayyım tarafından imzalanacak ve hangi sıfatla imzalandığı beyannamede belirtilecektir.
6. HAYAT STANDARDI ESASINDA İZAH NEDENİ GELİRLER
37. Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 116 ve geçici 35 inci maddelerinde düzenlenen hayat standardı esası, 4369 sayılı Kanun ile 1/1/1999 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
38. Bu çerçevede, 1998 yılına ilişkin olarak gerçek usulde tespit edilen ticari ve serbest meslek kazançları son kez hayat standardı esası göz önünde bulundurularak beyan edilecektir.
39. Gelir Vergisi Kanununun geçici 35 inci maddesinin 7 numaralı bendinde "Mükellefler; kendilerine, eşlerine ve çocuklarına ait ve üzerinden gelir vergisi ödenen gelirleri (hamiline yazılı mevduat ve hamiline yazılı menkul kıymetlerden elde edilen gelirler hariç) ile kendilerine ve eşlerine ait emekli, maluliyet, dul ve yetim aylığı bulunduğunu belgelendirdikleri takdirde, bu gelirler, hayat standardı esasına göre kazancın tespitinde izah nedeni gelir olarak kabul edilir." hükmü yer almaktadır.
40. Tebliğin 5. bölümünde açıklandığı üzere, aile reisi beyanı 1998 yılından geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. Bu hüküm uyarınca, daha önce aile reisi beyanı adı altında tek beyannamede birleştirilen gelirler bundan böyle ayrı beyan edileceğinden, izah nedeni gelirlerin de bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.
41. Buna göre, hayat standardı esası uygulamasında mükellefler kendilerine, eş ve çocuklarına ait izah nedeni gelirleri dikkate alabileceklerdir. Bununla birlikte, eş ve çocukların kendi ticari ve mesleki kazançları için ayrıca beyanname vermeleri halinde, kendi kazançlarına ilişkin hayat standardı esası uygulamasında öncelikle kendilerine ait izah nedeni gelir kullanılacaktır. Ailenin diğer bireylerinin kazançlarına ilişkin olarak kullanılan izah nedeni gelirden artan kısım bulunması halinde bu tutar, diğer aile bireylerinin hayat standardı esasına tabi kazançları için de kullanılabilecektir.