Yönetici Ortağı Ayla Heyfegil "Ortağım Ömer Isvan ile birlikte otel ve konutun da içinde olduğu çok sayıda gayrimenkul projesine; fikir aşamasından, satış sürecine kadar danışmanlık yapıyoruz.
Türkiye, Doğu Avrupa,Ortadoğu bölgelerinde Mandarin Orient,Sheraton, Marriot, Hilton, Four Seasons, Intercontinental, VVyndham, Accor, Raffles, Fairmont gibi uluslararası otel markalarını, yatırımcılarla bütünleştiren projeler yürüttük.Kemer Country'dan sonra; Sapphire, Kanyon, İstinye Park, Levent Loft, Eczacıbaşı-Ormanada, Maçka Astaş ve İş GYO'nun da dahil olduğu konut projelerinde yer aldık" sözleriyle çalışmaları hakkında bilgi veriyor.Londra'da ve İstanbul'da iki ayrı ofiste gayrimenkul danışmanlığı veren firma, 28 yıllık bir geçmişe sahip.
MARKAYA PARA MI VERİLİR?
2012'de yatırım değeri 1.5 milyar dolara ulaşan, 10 uluslararası otel markasını Türkiye'ye getirmeyi hedeflediklerini belirten Heyfegil, bunlardan ilk olarak Mandarin Orient Bodrum Oteli'nin devreye girdiğini vurguluyor.Ya diğerleri hangi aşamada diye sorduğumda ise ortaya yabancı markalar açısından Türkiye'nin gayrimenkul iklimine ilişkin sorunlar ortaya çıkıyor...
"Türkiye'deki yatırımcı 'Bardağını, çatalını alacağım; genel müdürün maaşını ben ödeyeceğim; hem garanti vermeyecekler, hem de üstüne para mı vereceğim; markaya ne gerek var?!' diye düşünüyor. Oysa dünyada otel zincirlerinin alt markalarıyla birlikte 135 markası bulunuyor, bunlardan yalnızca 35'i Türkiye'de. Türkiye'ye 2023 yılında 60 milyon turistin gelmesi öngörülüyor. Turist hizmet kalitesini bildiği otellerde kalmayı tercih ediyor, o nedenle marka olmak çok önemli" diyor.
Otel yatırımcısının lüksü sevdiğini de şu sözlerle anlatıyor:
"Anadolu'da 3-4 yıldızlı otel projesi hazırlıyoruz, yatırımcı 'Dost var, düşman var; en iyisini yapmak istiyorum' diyor. O zaman da yatırımın geri dönme süresi uzuyor.
"Mesela Ankara Sheraton, bulunduğu kategorinin de üzerine çıktığından, sonradan bağlı olduğu Starwood Group markalarından Sheraton'un A.Luxury Collection sınıfına geçirilmiş.
İSTANBUL’UN EN BÜYÜK OTELİ
Servotel'in devam eden projelerinden IC Bomonti Tovvers, Şişli Bomonti Bira Fabrikası restorasyonu, konut, alışveriş merkezi, kongre merkezi inşaatı sürüyor. Proje, "İstanbul'un en büyük yatak (900 oda) ve kongre merkezi (15 bin metrekare) kapasiteli oteli" unvanını almayı hak ediyor. 2006 yılında başlanılan ve 450 milyon dolara mal olacak projede bir müze de yer alacak.
IC Holding'in Bakü Fairmont Otel projesini de birlikte yürütüyorlar. İlgimi çeken diğer Servotel projelerini de sıralamam gerekirse; Türkan Sabancı'nın kızları Dilek-Sevil Sabancı ile kurdukları Sakıp Sabancı Holding'in, Çeşme
Alaçatı'da başlattıkları 110 odalı otel projesi. Fiba Holding'in İstanbul Alemdağ'da 200 bin metrekare alanda yürüttüğü 1500 konut ve otel kompleksi... Dubai şirketi Emaar'ın Üsküdar Libadiye'deki konut ve otel projesi. Bu otelin işletmesini büyük olasılıkla grup markaları olan Address veya Armani alabilir. Taksim'in ilk
rezidansı olarak kabul edilen ve 1906 yılında Ragıp Paşa Ailesi için yapılan Afrika Han'ın restorasyonu. Han'ı, Delta Holding'in ortaklarından ve Cafe Nero'yu Türkiye'ye getiren Mustafa Aşur almıştı. 9 katlı üç bloktan oluşan Beyoğlu'ndaki yapıda 95 daire bulunuyor.
Bu hafta TBMM'ye gelmesi beklenen ve kamuoyunda "Kentsel Dönüşüm Yasası" olarak bilinen tasarı, tarihi yapıların da restorasyonunu içeriyor. Sütlüce'deki Hilton Garden Inn Otel in yatırımcısı Ampilo Grup Yönetim Kurulu Başkanı
Alaeddin Babaoğlu ve ortağı Alman Ervvin VValter Graebner'in yatırımcı olarak üstlendiği, Kadıköy Örnektepe'de 500 haneli bir projeye de danışmanlık yaptıklarını söyleyen Heyfegil, "Kentsel dönüşüm, imarın artırılması ve ekonomik
değer üzerinden yapılandırılıyor, insan ve kent dokusu göz ardı ediliyor. Fikirtepe'de de benzer bir çalışma yapıyoruz.Burada yerli inşaat şirketleri yatırımcı olmak istiyor. Ancak yoğunluklar çok fazla. Daha fazla yeşil alan bırakılması gerekiyor.Yatırımcılara kentsel dönüşüm alanları terk edilirken, kârlarını artırmaları için şehir dışındaki arazilerde proje üretilmeli. Mahalleleri rant uğruna feda etmemeliyiz" eleştirisini getiriyor.
Umarım tasarı Meclis'e gelirken "Buralar zaten gecekonducular tarafından işgal edilmiş yerlerdi,kent dokusu mu vardı" diye hareket edilmez,yarılar dikkate alınır.Uzmanlardan "yerleşim planları ve sosyo-politik yansımalar" yorumları bekliyorum...
Habertürk / Serpil Yılmaz