TÜSİAD International, Türkiye vakit kaybetmeden Afrika'ya gitmesi gerektiği vurguladı. Afrika Kalkınma Bankası Altyapı Finansmanı ve Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Bölümü Müdürü Neşide Taş Anvaripour, Afrika Kalkınma Bankası'na üye olmanın gerekliliğine dikkat çekerken, Türk girişimcilerin Afrika'ya sadece müteahhit olarak değil, yatırımcı olarak gitmeyi de düşünmeleri gerektiğine dikkat çekti. Seminerde konuşan, Anvaripour Afrika'nın çekinilecek bir bölge olmadığını vurgulayarak, "Türkiye, Afrika Kalkınma Bankası'nın bir üyesi değil. TÜSİAD olarak üyeliği savunmalı ve zorlamalısınız" diye konuştu.
TÜSİAD International Başkanı Osman F. Boyner, TÜSİAD olarak son 2 yıldır BRIC ülkeleri ile birlikte Afrika'ya da önem vermeye başladıklarını belirterek, "Afrika'ya dikkat çekmek ve yatırım yapmak isteyenleri bilgilendirmek istiyoruz. Coğrafi yakınlığımız, diğer ülkelere göre rekabet üstünlüğümüz ve bazı ülkelerle kültürel bağlarımız bize bu süreçte avantaj sağlayacak. Afrika uzun yıllardır fakirlikle mücadele ediyor. Ancak son 8 yılda ekonomik faaliyetleriyle de ön plana çıkmakta. Tüm Afrika ile ticaret hacmimiz 2010 yılında 4 milyar dolardı. 2011'de ise 19 milyar dolara ulaştı. Türkiye'nin Afrika ile ilişkisi büyük bir ivme yakaladı" diye konuştu.
Türk yatırımcının hamleleri Afrikaya girişte önemli
Türk yatırımcılar için öncelikli hedefin Tanzanya olabileceğini söyleyen Afrika Kalkınma Bankası Altyapı Finansmanı ve Kamu-Özel Sektör Ortaklığı bölümü Müdürü Neşide Taş Anvaripour, Afrika Kalkınma Bankası'na üye olmanın gerekliliğine dikkat çekti. Tanzanya için, "Tanzanya 5 yıl içinde herkesin olmak isteyeceği bir ülke olacak" değerlendirmesini yapan Anvaripour, "Aynı şekilde Mozambik, Gana, Kenya, Kongo, Merkez Afrika Cumhuriyeti de oldukça avantajlı ülkeler. Afrika korkulacak bir yer değil. Türkiye pek çok ülke gibi Afrika Kalkınma Bankası'nın bir üyesi değil. TÜSİAD olarak üyeliği savunmalı ve zorlamalısınız. Türk yatırımcılarının hamleleri de büyük fayda getirir. Afrika'ya giderken sadece müteahhit olarak değil, yatırımcı olarak gitmeyi de düşünmelisiniz. Afrika ile ilgili sürekli negatif görüşler duyuyorum ancak devam eden çok başarılı projeler var" açıklamasında bulundu.
COMESA RIA (Doğu ve Güney Afrika Ortak Pazarı-Bölgesel Yatırım Ajansı) Araştırma Analisti Mohamed Arif ise "Afrika'da iş yapmak Çin, Rusya ve Brezilya'ya göre çok daha kolay. Çalışmayı göze alanlar büyük avantajlar sağlayacaklar. Afrika sadece doğal kaynakları olan bir yer olarak görülmemeli. En çok gayrimenkul, doğal kaynaklar, iletişim, yenilenebilir enerji ve kimya sektöründe doğrudan yatırım yapılıyor" dedi. Afrika'nın çıkışa geçtiğini ifade eden Çok Taraflı Yatırım Garanti Ajansı (Multilateral Investment Gurantee Agency-MIGA) Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölge Ofisi Müdürü Olivier Lambert da "Afrika, BRIC'ın bir parçası değil. Ancak yüzde 7 büyüme oranlarına sahip olan ülkelerin çoğu Afrika'da. Sadece bu bile potansiyeli gösteriyor. Afrika'da yatırımcı ve kredi verenler için teminat sağlıyoruz. Türkiye'deki KOBİ'ler bile bu teminatı alabilir" diye konuştu.
Afrika'ya gitmek için erken hareket edenler önümüzdeki 10 yıl içinde faydalarını görecek diyen Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) Finansal Piyasalar ve Girişim Sermayesi Fonları - Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Direktörü K. Aftab Ahmed, "Yatırımcının hangi ülkeye gideceği ise sektörel olarak değişiklik gösterecek. Sektör olarak en büyük potansiyel ise altyapıda bulunuyor" ifadesini kullandı.
Dünya Gazetesi