Göktürk Kemeri'nin restorasyonu UNESCO'yu kızdırdı!

Sultanahmet Meydanı, Fener Balat, Süleymaniye Zeyrek ve Topkapı Surları ile UNESCO'nun "Dünya miras listesi"nde olan İstanbul, bu kafayla gidilirse tarih ve kültür kenti olmaktan çıkacak. Kentimizin bir çok yerindeki tarihi eserlerimiz, restorasyon çalışmaları sırasında orjinalliğinden uzaklaştırılıyor. Kaş yaparken göz çıkartan sözde restorasyon faciası, bundan önce Topkapı Surları'nın başına da gelmişti. Surlarda başlatılan restorasyon sırasında, "horasan" denilen özel harç yerine, bildiğimiz inşaat betonu kullanılmıştı.

Sel felaketinden beter
İnanılmaz uygulama Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) yetkilerinin büşük tepkisini çekmiş ve restorasyon 2005 yılında durdurulmuştu. Şimdi bu tarih katliamının bir benzeri, hatta daha beteri Kemerburgaz'da yaşanıyor. Bazı kaynaklara 1554-1564 yılları arasında Mimar Sinan tarafından inşaa edilen Göktürk'teki Uzun kemer, 1563 yılında Mağlova'yı yıkan sel sularında büyük zarara uğradıktan sonra tarihte bir çok kezrestorasyondan geçmiş. Ancak bir süredir Eyüp Belediyesi'nin başlattığı rastorasyon çalışmasının, kemere büyük zarar veren sel felaketine rahmet okumasından korkuluyor. Belediyenin restore çalışmaları sırasında tarihi kemerin üzerinde artık betonarme bir su kanalı var. Ayrıca kemerin bir çok yerinin onarımında sıva ve beton tuğla kullanılıyor.

'Çivi değil beton'
UNESCO yetkililerini çıldırtacak restorasyon, tarihi yapıyı orjinal dokusundan tamamen uzaklaştırıyor. Çalışmaya özellikle sanat tarihi uzmanlarından büyük tepki var. Bu tip yapılara fazladan herhangi bir ekleme yapılmayacağını söyleyen uzmanlar, "Bunlar tarihi eserdir, üzerine tek bir çivi bile çakamazsınız. Ancak gerekli izinler alındıktan sonra orjinaline sadık kalarak restore edebilirsiniz. Bu yapılarda ne beton, ne tuğla kullanılabilir. Restorasyon ancak özel harçlarla yapılabilir" diyerek yanlıştan dönülmesini istiyor.
Gazete Habertürk