Gulnara Karimova, Ginebradaki evinin kapılarını açtı!
Özbekistanın İspanya Büyükelçisi ve BM Daimi Temsilcisi Gulnara Karimova, senenin bir kısmını geçirdiği ve en zengin 10 kadın arasında gösterildiği Ginebradaki evinde Hello Decorun sorularını yanıtladı
Özbekistan, büyük bahçeli ve çok bakımlı evleriyle ayrı bir dünya. Gulnara Karimova, Özbekistanı Birleşmiş Milletlerde temsil ediyor, bunun yanı sıra senenin bir kısmını geçirdiği Ginebrada birçok uluslararası organizasyonlarda bulunuyor ve ayrıca Ginebra Cercle Diplomatique Onursal Üyesi. 2009 yılından bu yana UNESCO çatısı altında, çocukların eğitimleriyle alakalı çok büyük sosyal bir organizasyonun direktörlüğünü yapıyor. Bu yüzden Fund Forumu kurmuş. Taşkent, Moskova, Pekin, Tokyo, Paris, Ginebra, Viena, Berlin ve New Yorkta şubeleri bulunuyor.
Karimova, 2 bin metre yükselikte kurulu, doğanın binbir renkleri içinde yer alan kırmızı desenlerin hâkim olduğu bir dağın yamacında, doğanın tam ortasında bulunan evinde Hello Decorun sorularını yanıtladı.
HELLO!: Eviniz çok güzel
Gulnara Karimova: Dağların en tepesinde bir yer, ağaçlarla, bitkilerle bütünleşmiş ve nehrin doğduğu bir yerde konumlandırılmış harikulade bir yer. Asyanın en güzel göllerinden biri olan yapay bir göl manzarasına sahip. Küçüklüğümden bu yana bu yeri çok seviyorum. Böyle güzel bir evi hep hayal ettim. Erişilemez bir noktada ve kendi içinde yaşanan çok rezerve bir yer, aynı zamanda sonsuz bir mahremiyeti var. İki çocuğum da burada büyüdü. Burası aileyle geçirilebilecek en iyi yer.
HELLO!: Dekorasyon da çok kişisel çizgilere sahip...
G. Karimova: Evin içinde, güneşin olağan aydınlığının girebilmesi için çok natürel objeler ve renkler kullandık. Anı yaşayabilmek için bütünleyici renkler, eskiye dair dekorasyonların bir bütünü. Dağ ve ağaçların senfonisini yakalamaktan çok hoşlanıyorum. Ve bu manzarayı aynı şekilde doğada olduğu gibi evimin içine de yansıtmak istedim. Bu, bana büyük bir haz veriyor. Çünkü doğa ile birlikte yaşamaktan zevk alıyorum. İnsanı huzurlu yapıyor burasının atmosferi.
HELLO!: Göle bakan muhteşem pencere sanki masallardan fırlamış gibi...
G. Karimova: Burası önceleri bir balkondu, ama burada kışlar çok sert geçtiğinden burayı camla kapatıp oda sıcaklığında karın yağışını seyretmenin daha güzel olacağını düşündüm. Hem de aynı oda sıcaklığında dışarıdaki soğuğun tadını çıkarmak siz içerideyken daha da zevkli.
Mücevher ve moda tasarımcısı
HELLO!: Ülkenizi nasıl temsil ediyorsunuz Genellikle ülkenizin hangi stilini yansıtmak istiyorsunuz
G. Karimova: Her zaman derim, ben doğuştan diplomat ve resmi bir büyükelçi olarak doğmuşum. Çünkü bu, bir diplomaya sahip olmak gibi bir şey. Her zaman değişik fikirlere sahip oldum ve bu fikirlerimi paylaştım. Ülkemin ruhuna ve esansına uygun hareket ederek bunları gerçekleştirdim. Bunun yanında okuldayken veya dışarıda arkadaşlarımla vaktit geçirirken hep mimarlardan ve sanatkârlardan bahsederdim. Bazen bunlardan dolayı sıkıcı olmama rağmen hiç bu yanımdan vazgeçmedim. Hâlâ da yeri geldiği zaman ülkemin güzelliklerinden, geleneklerinden bahsetmekten hiç sıkılmam.
HELLO!: Siz aynı zamanda Guli ismiyle mücehver ve moda tasarımcısısınız.
G. Karimova: 19 yaşımdayken mücevher tasarlamaya başladım. Bu, benim bir hobim haline dönüştü; ama sonraları yapmış olduğum tasarımlar arkadaşlarım tarafından beğenilmeye başlandı. Sonrasında bunları üretmeye karar verdim. Bu şekilde Guli meydana geldi. Nar çiçeğinin resmini yaparken aklıma geldi, bizim dilimizde ismimin anlamını ifade ediyor, aslında farklı anlamları da var ama ben bunu bu şekilde aldım. Mesela Türkçede nar çiçeği olarak geçiyor ama Irak Arapçasında çiçeğin gölgesi anlamında ve Pakistan dilinde çiçek ateşi olarak tanımlanıyor.
HELLO!: Siz İspanyada Özbekistan Büyükelçisisiniz....
G. Karimova: Üç yıl evvel İspanyada çok yeni bir proje başlattım ve bu proje gerçekten beni çok heyecanlandırmıştı. Diğerlerine nazaran çok pragmatik ve politik bir faktöre sahip bir proje. Özbekistan ve İspanyanın bundan 700 yıl öncesine dayanan bir ilişkisi var. O zamanın İspanya Büyükelçisi Clavijo Amirin Timur ile diplomatik ilişkileri varmış. O zamanın kralı ile Timuland arasında ilişkiler mevcut. O zamandan bu yana tüm Sovyet dönemi sırasında tüm kültürel ilişkiler kaybedilmiş fakat İspanya birçok Avrupa ülkeleri arasında Özbekistan ile bu ilişkiyi sürdüren bir devlet. Bunun tekrardan gün yüzüne çıkarmak benim için çok büyük bir olay ve bu bağları tekrardan sunmak ayrı bir güzellik. Kültürel bağlarımızı ortaya çıkarmak ve bunu İspanya kralının huzurlarına sunmak benim için gerçekten ayrı bir önemli durum arz ediyor. Bunun içişlerinde olduğu kadar dışişlerinde de çok önemli olduğuna inanıyorum.
Hürriyet