27 / 12 / 2024

Gürcistan 'da son 7 yıldır lüks konut inşaatları çoğaldı

Gürcistan 'da son 7 yıldır lüks konut inşaatları çoğaldı

Gürcistan"da 2003 yılının  sonlarında gerçekleşen 'Gül Devrimi'nin ardından 4 Ocak 2004 tarihinde  Cumhurbaşkanı seçilen ve 2008 yılındaki seçimde makamını koruyan Mihail  Saakaşvili, iktidarda 7 yılını doldurdu



SSCB"nin çöküşüyle birlikte 1991 yılında bağımsızlığını kazanan  Gürcistan"da Batı tipi demokrasi ve pazar ekonomisine geçiş amacıyla bugüne kadar  çeşitli reform ve düzenlemeler yapıldı. İlk çalışmalarda belli oranda başarılı  olunduysa da işsizlik, hayat pahalılığı, toplumsal huzursuzluk ve benzeri  sorunlar geçiş döneminde ülkenin liderliğini üstlenen Eduard şževarnadze için önde  gelen sorunlar oldu.  Eski SSCB Dışişleri Bakanı olan, 1992-2003 arasında Gürcistan"ı yöneten  şževarnadze, bu dönemde ABD"de avukatlık yapmakta olan Mihail Saakaşvili"nin de  aralarında bulunduğu Gürcü asıllı 'yetişmiş' insanları 'ana vatana hizmete'  çağırdı.

İlk yıllarda şževarnadze"nin yakınında yer alan Saakaşvili, genel  gidişattan rahatsız olunca yollarını ayırdı. Fiilen cumhurbaşkanından sonra  ikinci güçlü koltuk olarak görülen, vali ve belediye başkanlığı yetki ve  sorumluluklarına sahip bir makam olan Tiflis şžehir Konseyi Başkanlığı görevinde  de bulunan Saakaşvili, Birleşik Ulusal Hareket Partisi"ni kurdu. Saakaşvili, uhalefetin kazandığı ilan edilen, 2003"deki genel seçimlerin  sonuçlarına diğer muhaliflerle birlikte itiraz etti. Muhalefetin öncülük ettiği
 gösteriler giderek şiddetini artırırken, Saakaşvili"nin göstericilerle parlamento  binasına girmesi, şževardnadze"nin ise korumaları tarafından apar topar binadan  uzaklaştırılması dünya medyasında geniş yer aldı. 'Gül Devrimi' olarak adlandırılan 23 Kasım 2003 tarihli bu halk hareketi  sonucunda yeni bir yönetim oluşturuldu, Saakaşvili de 4 Ocak 2004 tarihinde  yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı.

 Saakaşvili, öncelikle istikrarın sağlanması için ciddi çalışmalarbaşlattı. İç kargaşaları sona erdirmeyi başaran Saakaşvili, gerek kamu  yönetiminde, gerekse kabinede genç kadrolarla çalışmaya özen gösterdi ve  yolsuzlukla mücadele etti. Önemli bir reform hareketi başlatan Saakaşvili ile aynı safta yer alan  muhalefet grupları, bir süre sonra 'beklentilerin karşılanmadığı' gerekçesiyle  karşı cephe almaya başlarken, kabine üyeleri ve başbakanın sıkça değiştirilmesi  gerek ülke içinde, gerekse uluslararası çevrelerde eleştirildi. İktidara geldiği günden beri NATO"ya girme isteğini açıkça dile getiren  Saakaşvili, AB ve özellikle ABD ile ilişkilerini geliştirme yönünde çaba sarf  ederken, Rusya"yı karşısına almış oldu. Gürcistan"ın 2008 yılının Ağustos ayında
 tek yanlı bağımsızlığını ilan eden Güney Osetya"ya başlattığı operasyona  Rusya"nın müdahalesi üzerine iki ülke arasında kısa süreli bir savaş yaşandı.  Rusya, savaşın ardından Abhazya ve Güney Osetya"nın bağımsızlıklarını tanıdı.  Rusya ile ilişkilerin büyük ölçüde kesilmesi Gürcistan ekonomisine ciddi zarar  verirken, bazı yabancı şirketler, kurum ve kuruluşlar da bu ülkedeki  faaliyetlerine son verdi.

Rusya ile savaşın yanı sıra Abhazya ve Güney Osetya"nın 'kaybedilmesinin'  faturasını Devlet Başkanına çıkarmaya çalışan muhalefet, 2008"in Ocak ayında  yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini ikinci kez kazanan Saakaşvili"nin bir an önce  görevi bırakması ve erken seçime gidilmesi için sokaklara döküldüyse de başarılı  olamadı.
 
YABANCI YATIRIMLAR-
Siyasi gözlemciler, Saakaşvili yönetimindeki Gürcistan"da gasp, hırsızlık  ve mafya faaliyetlerinin azaldığına işaret ederken, lüks konut inşaatları,  alışveriş merkezleri ve restoranların açılmasını ülkenin özellikle son yedi yıl  içinde hızla geliştiğinin göstergesi olarak kabul ediliyor. Gürcistan"a yabancı yatırımlar 1996 yılında çıkarılan Yatırımların  Teşviki ve Korunması Kanunu ile güvence altına alındı. Hükümet bu kanunla ülkeye  yabancı yatırımcıları çekmeye çalışsa da 1995 ile 2002 yılları arasında
 yatırımlar istenen düzeye ulaşmadı. Saakaşvili, birçok alanda reformun yanı sıra  yabancı sermayeyi çekmek amacıyla ciddi çalışmalar başlattı. Ekonomiyi canlandırmak, yabancı yatırımcıların güvenini kazanmak ve  yabancı sermaye akışını sağlamak için vergi mevzuatı basitleştirildi ve bazı  vergiler kaldırıldı. Kayıt dışı ekonominin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak  da çaba sarf edilirken, vergi sisteminin tamamen yenilenmesi ve rüşvetin büyük  ölçüde azaltılması ülkeyi yabancı yatırımlar açısından cazip hale getirdi. Yabancı sermaye akışı özellikle 2004 yılında hızlanırken, birçok Türk  şirketi de inşaat, turizm, tekstil, mobilya, lokantacılık, nakliye ve gıda gibi  sektörlerde faaliyete başladı. Gürcistan İstatistik Komitesinin verilerine göre, 2004 yılında doğrudan  yabancı sermaye miktarı 500 milyon dolar civarındayken, 2007 yılında bu rakam 2  milyar doları aştı. Bununla birlikte Rusya ile yaşanan savaş nedeniyle 2008  yılında yabancı yatırımlar bir buçuk milyar dolara geriledi. Komitenin verileri, 2004 yılından bu yana ülkeye 6,8 milyar doların  üzerinde yatırım yapıldığını gösteriyor. Bu miktarın yaklaşık 600 milyon dolarını
 Türk girişimciler getirdi. Gürcistan"a, asrın projeleri olarak nitelendirilen  Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol ve Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz hatları gibi projeler  kapsamında giren yatırımlar da ekonomiyi olumlu yönde etkiledi.
 
GÜRCİSTAN-TÜRKİYE İLİşžKİLERİ-
Gürcistan"ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri Türkiye olurken,  ikili siyasi, ekonomik ve askeri ilişkiler ilk yıllardan itibaren hızla gelişmeye  başladı. İki ülke hükümetlerinin ilişkileri ileriye götürme niyetleri  doğrultusunda 2007 yılında Serbest Ticaret ve çifte Vergilendirmenin Önlenmesi  gibi anlaşmalar imzalandı. Aynı tarihlerde Kars-Tiflis demiryolu inşaatının da  temeli atıldı.
Türkiye"nin ilişkilerin daha da geliştirilmesi yönündeki çabaları,  özellikle 2007-2008 döneminde siyasi ve ekonomik açıdan kritik bir süreçten geçen  Gürcistan"a verilen desteğin göstergesi oldu.  Rakamlar açısından ise 1992"de iki ülke arasında 17,9 milyon dolar olan  ticaret hacmi hızla artarak, 2008 yılında bir milyar 200 milyon doların üzerine  çıktı. İki ülke arasında enerji alanında işbirliği stratejik bir nitelik aldı.  İki ülke Sarp sınır kapısının modernizasyon çalışmalarını da tamamladı. Batum  havaalanının ortak kullanımı, ikili ekonomik ilişkilere daha da hız  kazandıracaktı. Konuya ilişkin olarak 2005"te başlatılan müzakereler, 2006"da  Batum havaalanının ortak kullanımına ilişkin bir anlaşmanın imzalanmasıyla  sonuçlandı.

Türkiye"nin Tiflis Büyükelçiliği kaynaklarından alınan bilgiye göre,  Gürcistan"da bir milyon doların üzerinde yatırım yapan Türk şirketlerinin sayısı  20"yi aşıyor. Ülkede faaliyet gösteren Türk firmaları arasında Vestel, Beko,  şžişecam, Turkcell, Borusan, Petrol Ofisi, Efes Pilsen, Taç, Casper, TAV, Nurol ve  THY gibi çeşitli alanlarda ticari kuruluşlar yer alıyor.   Gürcistan ile askeri ilişkiler de 1996 yılında imzalanan askeri işbirliği  anlaşması doğrultusunda hızla gelişiyor. Türkiye, imzalanan anlaşmalarla 1998  yılında başlattığı lojistik yardımlarını sürdürüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri  halen Gürcistan Savunma Bakanlığı birlikleri ve İçişleri Bakanlığı sınır  polisinin ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı oluyor. Gürcistan ile Türkiye arasında imzalanan askeri işbirliği anlaşması doğrultusunda Türkiye"nin askeri  yardımlarının tutarı 50 milyon dolara ulaştı.   Komşusu Gürcistan"a her alanda destek veren Türkiye, tek yanlı  bağımsızlığını ilan eden Abhazya ve Güney Osetya"yı tanımadığını, Gürcistan"ın  toprak bütünlüğü ve egemenliğine destek verdiğini her fırsatta dile getiriyor.
AA


Geri Dön