25 / 12 / 2024

GYODER: Sektör krizi en az hasarla atlatmanın reçetesi

GYODER: Sektör krizi en az hasarla atlatmanın reçetesi

GYODER: Gayrimenkul sektörü, ekonomik krizi en az hasarla atlatmanın reçetesi olabilir.



GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Cumurcu, Türkiye'nin jeopolitik-bölgesel öneminin ve AB'ye tam üyelik perspektifinin devam ettiğine dikkat çekerek, "Ekonomik büyümenin temel dinamikleri yerli yerindedir. Büyüyen genç nüfusun, kentsel dönüşüm ve yenilemenin yarattığı ihtiyacın talebe dönüştürülebilmesi halinde sektör bir kez daha büyümenin ve istihdamın lokomotifi haline gelecektir. Gayrimenkul, Türkiye ekonomisinin bu krizi en az hasarla aşabilmesi için desteklenmesi gereken sektörlerin başında gelmektedir" dedi

Son global ekonomik krizle birlikte Türk gayrimenkul sektörünü bekleyen gelişmeler ve beklentiler, Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu tarafından masaya yatırıldı. 23 Aralık'ta Four Seasons Bosphorus'ta düzenlenen basın toplantısında konuşan GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Cumurcu , Türkiye'nin jeopolitik-bölgesel öneminin ve Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik perspektifinin devam ettiğini belirterek, "Büyüyen genç nüfusun kentsel dönüşüm ve yenilemenin yarattığı ihtiyacın talebi dönüştürülebilmesi halinde sektör bir kez daha büyümenin ve istihdamın lokomotifi haline gelecektir" dedi.

250 alt sektörle büyümeye ve istihdama katkı sağlıyor.

Gayrimenkul sektörünün, başta inşaat ve turizm olmak üzere, iş ve istihdam yaratan 250'den fazla alt sektör ile GSMH'ya ve istihdama katkıda ilk sıralarda yer aldığını vurgulayan Bekir Cumurcu, "Türkiye ekonomisinin bu krizi en az hasarla aşabilmesi için desteklenmesi gereken sektörlerin başında gelmektedir" diyerek, yapılması gereken düzenlemeleri şöyle sıraladı:

"Ulusal konut politikalarını belirleyen, düzenleyen, denetleyen ve piyasaları fonlayan kurumlar oluşturulmalı, hem talepte canlılık ve süreklilik için talep yönünde hem de bu talebi beslemek üzere arz yönünde önlemler alınmalı, rakip ülkelerle karşılaştırıldığında yabancı yatırımcılar açısından dezavantajlı yatırım ortamı yaratılmamaya özen gösterilmeli, yabancı yatırımcılar ve yabancı sermayeli şirketlerin hareket alanlarını daraltan düzenlemeler ortadan kaldırılmalıdır. Öncelikle konut ihtiyacını talebi dönüştürebilmek amacıyla, dar gelirliler için konut kredisi faizleri sübvanse edilmeli ve genelde gelir vergisi matrahından düşülmesine izin verilmelidir. Gerek arz tarafında, gerekse talep tarafında maliyetleri ve fiyatları yükselterek talebi daraltan KDV, alım-satım vergileri ve işlem harçları yeniden düzenlenmelidir. Konut fiyatlarının en önemli unsuru olan arsa maliyetleri, arsa üretimi ile düşürülmeli, proje, imar, ruhsat, iskan bürokrasisi rehabilite edilerek ilave zaman ve kaynak israfı önlenmelidir."

Yeni bir döneme giriyoruz

Büyüme ve istihdamın ülkemiz için vazgeçilmez hedefler olduğuna dikkat çeken GYODER Başkanı Bekir Cumurcu, daralan dış talep nedeniyle büyümenin ve istihdamın ihracata değil iç talebe dayalı olmak zorunda olacağını, gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere kamu yatırım harcamalarının artırılarak talebin canlandırılmaya çalışılacağı bir döneme girmiş bulunduğumuzu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Global ekonomik görünüm, reel kesime ve tüketiciye kaynak aktaramayan bir bankacılık sistemi ve daralan talep sonucu düşen global büyüme hızı ile özetlenebilir. Dünya ile birlikte ülkemizde de atmosfer değişmiş, optimal iç ve dış şartların bir araya gelmesiyle oluşan yüksek büyüme dönemi sona ermiştir. Bu şartlarda oluşacak gözle görülür iyileşmeler ise 2011 yılından önce beklenmemektedir. Doğal olarak bekleneceği üzere, bu dönemde Türk piyasalarında da gayrimenkule olan iç-dış talep ve yatırımlar seçici bir şekilde daralacak, rekabet yoğunlaşacak ve getirilerde gerilemeler gözlemlenecektir."

Geri Dön