Halil Güneş: Kontrolsüz bina yıkımları ciddi sorunlara yol açıyor!
Yıkılma kararı verilen yapıların, yıkım ruhsatında ne şekilde yıkılması gerektiği yazdığı halde, yetkililerin bunları takip etmemesi, yıkım esnasında ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.
Yıkılma kararı verilen yapıların, yıkım ruhsatında ne şekilde yıkılması gerektiği yazdığı halde, yetkililerin bunları takip etmemesi, yıkım esnasında ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.
Şanlıurfa’da dün sabah saatlerinde, yıkımı kontrolsüz yapılan 5 katlı apartmanın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti. Yaşanan faciada, iş güvenliliğinin olmadığı ve işçilerin başında bir yetkilinin bulunmadığı öğrenildi.
Eski yapıların yıkımı ile ilgili konuşan Mimar İ. Halil Güneş, yıkım kararı verilen yapıların yıkımının, belirli plan dâhilinde ve bazı kurallara uyularak yapılması gereken ciddi bir iş olduğunu söyledi.
Yıkım ruhsatının önemli olduğunu söyleyen Güneş, “ Burada kentsel dönüşüm yasasından faydalanarak, o binanın kat malikleri riskli yapı tespiti yaptırdıktan sonra, ki yaptırmış olmaları gerekiyor, ilgili idareden yani belediyeden, yıkım ruhsatını almış olması gerekiyor. Yıkım ruhsatı niye önemli, çünkü yıkım ruhsatında işlemin nasıl yapılacağı yazıyor. Her yapı balyozla veya hiltiyle yıkılmaz. Kimi yapı dinamitle, kimi yapı daha büyük iş makinasıyla yıkılır. Bunların tespitinin yapılıp ruhsata bağlanmış olması gerekiyor. Bir iş programının olması lazım. “ şeklinde konuştu.
Yıkım esnasında, bir fenni mesulün orada görevli olması gerektiğini söyleyen Güneş, “Yıkım ruhsatında bir de, statik açıdan kontrol edilmesi için bir tane statik fenni mesulün orada görevli olması gerekiyor ve kat maliklerinin veya vekillerin bir iş güvenlik uzmanıyla sözleşme yapması gerekiyor. Yani iş güvenlik uzmanının gelip orada yıkımı nasıl yapılması gerektiğini anlatması gerekiyor. Maalesef burada da onun söz konusu olduğunu zannetmiyorum. Peki, bu yıkım ruhsatı yoksa bir fenni mesul orada yoksa bir iş güvenlik uzmanının görüşleri alınmamışsa, bu şekilde yıkım olmaz. Biz 2016’da büyükşehirde yaşıyoruz. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi olduk. Biz kırsalda veya üçüncü bir dünya ülkesinde değiliz. Burada sorumluların mutlaka tespit edilip, gereğinin yapılması gerekiyor.” dedi.
Bu kadar sorumsuz olmanın daha büyük sorunlara yol açacağını söyleyen Güneş, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu rahatlık daha büyük facialara sebep olabilir. Bir insandan bahsediyoruz, sosyal medyada vardı; işte işçi binanın 5.katında elinde hilti kendi üzerinde bulunduğu kirişi delmeye çalışıyor. Nasrettin Hoca misali maalesef. Bunu için yönetmelik yazmak yetmiyor. Bizim inşat sektörü için Tip İmar yönetmeliği mi dersiniz, büyükşehir yasası mı dersiniz, yapı denetim kanunu mu dersiniz, kâğıt üzerinde her şey yerli yerinde ancak, uygulanabilirliği yok. Bunun için yetkililerin saha çalışması yapması lazım, halkın ihtiyaçlarını görmeleri lazım, bana göre bir şeyler yazıp çizmeleri lazım. Bu gün bakıyoruz, yerli ana yasadan bas ediliyor. Evet bu bir ihtiyaçtır, olmak zorunda. İthal yasalarla biz bu memleketi idare edemeyiz. Bu yapılarla ilgili olan konu, teknik konudur bu teknik konunun şakası yok. Bunun düzenlenmiş olması lazım. Ama ihtiyaçlara göre realitemizi bilerek yazmamız gerekiyor. Maalesef kağıt üzerinde yapıyoruz. Bunun kontrolü yapılmadığı için işte bunun gibi facia ve göçükle karşı karşıya kalırız. Rabim daha büyüklerden bizi muhafaza etsin.”
Gap Gündemi