Halkbank konut kredileri yüzde 33,4 arttı; Halk GYO, 2012'de halka arz edilecek!

 

Halkbank’ın 2011 yılı karı 2 milyar 45 milyon liraya ulaşırken, nakdi kredileri ise sektördeki büyümenin paralelinde 56 milyar lira olarak olarak gerçekleşti.   Nakdi kredileri yüzde 27’lik artışla 56 milyar liraya ulaşan Banka’nın toplam kredileri yüzde 30 artışla 74 milyar liraya, toplam aktifleri ise yüzde 25 artışla 91 milyar liraya yükseldi. Halkbank, bu performansıyla geçen yılı yılı 2 milyar 45 milyon lira kar ile tamamladı. Halkbank’ın nakdi kredilerinin toplam aktiflere oranı 2011 yıl sonunda yüzde 61,7 olarak gerçekleşirken, kredinin mevduata dönüşüm oranı ise yüzde 84,9’a ulaştı.   Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan düzenlediği basın toplantısı ile bankanın 2011 yılına ait finansal sonuçlarını değerlendirirken, 2012 yılına ait hedef ve stratejilerini de açıkladı. Aslan, 2011 yılının küresel ekonomide ve piyasalarda adeta "kusursuz bir fırtınanın" yaşandığı bir yıl olduğunu dile getirerek, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yaşanan sıkıntıların tüm dünyayı etkilediğini, bu ülkelerdeki borç sorununun, bankacılık sistemindeki sıkıntıların piyasaların rahat nefes almasını engellediğini kaydetti. Ancak Türkiye’nin böylesine zorlu bir ortamda kusursuz fırtınanın içerisinde çok maharetli bir şekilde ayakta kalmayı başardığına işaret eden Aslan, muhtemelen Türkiye’nin 2011 yılında yüzde 8’in üzerinde bir büyüme gerçekleştireceğini, bunun da böyle bir ortamda başarı olduğunu ifade etti.   Aslan, Türkiye’nin böyle bir zor dönemde başarı elde etmesinin üç ana nedeni olduğunu anlatarak, bu nedenleri; siyasi istikrar, uygulanan ekonomi politikaları ve Türkiye’nin bankacılık sisteminin son derece güçlü olması olarak sıraladı.   Bankanın bu yılki net karının geçen yıla göre yüzde 1,7’lik artışla 2 milyar 10 milyon liradan, 2 milyar 45 milyon liraya ulaştığını vurgulayan Aslan, sektörde yüzde 10 civarındaki karlılık azalmasına rağmen, Halkbank’ın göstermiş olduğu başarının uyguladıkları stratejilerden ve politikalardan kaynaklandığını ifade etti.   2 milyar dolarlık dış kaynak   Aslan, Halkbank’ın 2005 yılından itibaren reel ekonomiyi desteklemeye daha büyük gayret gösterdiğini dile getirerek, sektördeki kredi büyümesinin kur etkisi hariç yüzde 30 düzeyinde olduğunu, Halkbank’ta da ise yüzde 29,9 düzeyinde gerçekleştiğini anlattı.   Bankanın krediler toplamının 2010 yılında nakit-gayri nakit toplam 57 milyar lira, 2011 yılında ise 74 milyar liraya ulaştığını belirten Aslan, 17 milyar lira toplam nakit, gayri nakdi ilave kredi büyümesi gerçekleştirildiğini, bunun 8,3 milyar liralık bölümünün ticari kredilerden, 3,6 milyarlık bölümü bireysel kredilerden, 5,1 milyar liralık bölümünün de gayri nakdi kredilerden oluştuğunu anlattı. Aslan, mevduat kaleminde ise yüzde 20,9 büyüme ile 66,2 milyar lira mertebesine ulaştıklarını bildirerek, bu büyümenin sektörün oldukça üzerinde gerçekleştiğini dile getirdi. Dünya piyasalarındaki daralmaya rağmen, Türkiye’nin başarılı ekonomik  performansında önemli rol oynayan bir banka olarak, ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamak amacıyla strateji ve hedeflerini gelişmelere göre revize ettiklerini ifade eden Aslan, 2012 yılında da Halkbank’tan beklenen performansın bilincinde olduklarını kaydetti. Süleyman Aslan, yurt dışı kredibilitesi yüksek bir banka olarak büyümeye paralel oluşan kaynak gereksinimlerini temin etmekte zorlanmadıklarını belirterek, "Bu yıl da eurobond ihracı ve ikili anlaşmalar yoluyla 2 milyar  dolarlık kaynak temin edebileceğimizi düşünüyoruz. 2012 yılında aktif büyüklüğümüzde yüzde 15 oranında, net karımızda ise yüzde 10 oranında artış hedefliyoruz" dedi. Kontrolsüz kredi büyümesinin yaratacağı sonuçların bilincinde  olduklarını, bu sebeple sektördeki gelişmelere paralel strateji ve hedeflerle bilançolarını yönettiklerini ifade eden Aslan, sektörün kredi büyümesiyle uyumlu olarak, Halkbank’ın bireysel kredilerinde yüzde 31,5’lik büyüme gerçekleşirken, Bankanın KOBİ kredilerini de içeren ticari kredileri yüzde 25,3 oranında arttığını söyledi. Aslan, bu artışla ticari kredilerin nakdi krediler içerisindeki payının yüzde 73,2 olduğunu, bir misyon bankası olarak KOBİ bankacılığındaki rekabetten memnun olduklarını, KOBİ’lerin ihtiyacı olan finansman desteği ve danışmanlık faaliyetlerini, önceki dönemlerde olduğu gibi bu yıl da sürdüreceklerini dile getirdi.   Bireysel kredilerde bankanın rekabetçi kimliğini sürekli geliştirdiğini belirten Aslan, bankanın bireysel kredi miktarındaki yükselişle birlikte pazar payını da artırdığını, Bankanın tüketici kredilerinin yüzde 30,4 ve konut kredilerinin yüzde 33,4 artarken, 2011 yılı sonunda bireysel kredilerdeki pazar payının yüzde 6,9’a ulaştığını anlattı. Aslan, 2012 yılında ülke ekonomisinin yüzde 4’ün üzerinde büyüyeceğini düşündüklerini, bu çerçevede kredilerde yüzde 18 büyüme hedeflediklerini belirtti.   "Diğer finansal ürün ve hizmetleri sunulacak"   Süleyman Aslan, Ocak 2012’de Halk Faktoring’in kurulması yönünde aldıkları kararın ardından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) başvurduklarını, bu sayede finans alanındaki varlıklarını güçlendirirken müşterilerine bankacılık hizmetlerinin yanı sıra diğer finansal ürün ve hizmetlerin de sunulmasına yönelik adımlar atmış olduklarını söyledi. Bu strateji çerçevesinde bankanın iştiraklerinden Halk Emeklilik’in çok yakın zamanda bireysel emeklilik sisteminde faaliyet göstermeye başlayacağını, Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığının halka arzının da 2012 yılı içerisinde planlandığını belirtti. Aslan, arkasında durabildikleri kararlar aldıklarını ve buna göre ilerlediklerini dile getirerek, Makedonya’da aldıkları Halkbank Üsküp ile bölgedeki varlıklarını genişletmeyi hedeflediklerini, dünya ekonomisinde önemli yere sahip olması beklenen bazı ülkelerle ilişkilerini artırma planları olduğunu, bu ülkelerde temsilcilik ve şube açmadan, potansiyel iş ortakları ile ikili anlaşmalar yoluyla kaynak sağlayabileceklerini söyledi. Halkbank, Makedonya’daki büyüme kararı doğrultusunda 2012 yılında Ziraat Bank Üsküp’ü devralma kararı aldığını dile getiren Aslan, Halkbank Üsküp bünyesinde gerçekleşecek birleşme sürecinin 2012 yılının ikinci yarısında tamamlanması beklendiğini bildirdi.   2012’de 60 yeni şube   Aslan, rakip bankalar arasında özkaynak karlılığında ilk sırada yer aldıklarını savunarak, operasyonel verimliliği artırma, şubeleşme ve istihdam yaratma konularında hızlı atılımlar gerçekleştirdiklerini, 2011 yılı boyunca 61 şube açtıklarını ve 13 bin 643 çalışana ulaştıklarını belirtti. 2012 yılında ise 60 civarında yeni şube açacaklarını ve en az 1.000 yeni personel istihdam edeceklerini belirten Aslan, "Yüzde 25,4 özkaynak karlılığına ulaşarak sektörün en başarılı bankaları arasına adımızı yazdırdık.  Faaliyetlerimiz sonucunda elde ettiğimiz karı bankanın ve ekonomimizin daha da güçlendirilmesinde reel sektöre destek olarak kullandık. 2001 yılından beri takipteki kredilerimizi satışa çıkarmadık ve zamanla tahsil etme yoluna gittik. Bugün yüzde 2,9 olan takipteki kredi oranımız, kaliteli aktif yapımızı ortaya koymaktadır. 2001 yılı öncesinden gelen takipteki kredileri hariç tuttuğumuzda  ise oran yüzde 2 düzeyindedir" diye konuştu.   Halkbank’ın İstanbul’a taşınması   Aslan, Halkbank Genel Müdürlük birimlerinin halen  Ankara  ve İstanbul’da konumlandığını anımsatarak, öncelikle İstanbul içinde farklı binalarda faaliyet gösteren Genel Müdürlük birimlerini yakın zamanda tek bir çatı altında toplayacaklarını ifade etti.   Genel Müdürlüğün tamamıyla İstanbul’a taşınması ile ilgili olarak, "Çalışmaları başlatılan Finans Merkezi’nin, İstanbul’u dünyanın önemli finans merkezlerinden birisi yapacağına inanıyoruz. Bu yaklaşımda Finans Merkezi içerisinde konumlanmamız bizim açımızdan daha büyük önem arz ediyor. Konuyla ilgili proje çalışmaları başlangıç aşamasında. Halkbank olarak hedef ve stratejilerimizle uyumlu bir plan dahilinde ön hazırlıklarımızı sürdürüyoruz" dedi.   Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Aslan, sektörde karlılık sorunu olmadığını, bu yılki karlılık oranları ile normalleşme olduğunu dile getirerek, 2012 yılında bankacılık karlarının geçen yılla benzer şekilde olacağını söyledi.   Aslan, şu tarih itibari ile kredi talebinin son derece güçlü olduğunu, yalnızca konut kredilerinde bir miktar talep düşüşü olduğunu, bunun da faiz oranlarındaki artıştan kaynaklandığını belirtti. Ancak gelecek dönemde konut kredilerinde bir miktar aşağı yönlü hareketin görülebileceğini ve konut kredileri talebinin canlanacağını dile getiren Aslan, diğer segment kredilerinde belirgin  bir düşüşün görülmediğini kaydetti.   AA