Sektörel

Harper Özbirim: Konut satışları normalleşecek!

Çevre dostu ve “Kıbrıslı” konut projeleriyle dikkat çeken Kıbrıs Developments’in genç yöneticisi Harper Özbirim, emlak ve inşaat sektörüyle ilgili soruları yanıtladı.

Kıbrıs'ta hayata geçirdiği konut projeleriyle adından söz ettiren Kıbrıs Developments’in genç yöneticisi Harper Özbirim, sektörle ilgili açıklamalarda bulundu. Kıbrıs Postası'nda yer alan röportaja göre Özbirim, "Konut satışları yavaşlamış olabilir ama bu normalleşmedir" diye konuştu. 

1- Kimdir Harper Özbirim?
Annem Türkan Özbirim ve babam Çağatay Özbirim... Bir de kızkardeşim var, Çağla... 1990 doğumluyum... 19 Mayıs Türk Maarif Koleji sonrası Bilkent Üniversitesi’nde İşletme okudum. Sonra Londra’da Uluslararası Pazarlama eğitimi aldım... 2013 yılında Ada’ya döndüm... Aile işletmesinde çalışmaya başladım... Kıbrıs Developments’te çalışmaya başladım... Babam o yıllarda daha çok bireysel konutlar yapardı. İlk kez site projelerini yapmaya başladık. Ana kampanyaları oluşturan, tasarıma yön veren bir pozisyon üstlendim...

21’inci yüzyıl Kıbrıs Evleri...
Şu anda içinde söyleşi yaptığımız yerin adı “Gave”... Ve sitenin adı da Kıbrıs Town Houses... Bir Kıbrıs kasabası gibi tasarlandı ve bu mekan da o kasabanın merkezindeki “kahvehane”; Kıbrıslı deyişle ve ismiyle Buradaki fikir, 21’nci Yüzyıl Kıbrıs evlerini yapmaktı. Bu projeye başladığımızda, çarpık yapılaşma eleştirileri çok fazlaydı. O çarpık yapılaşma önüne geçmek istedik. Örnek bir proje olmasını arzuladık...

SADECE 2+1 KONUTLAR KALDI

2- Kaç ev var bu sitede?
Toplam 150 ev var. 4 farklı konut tipimiz söz konusu... 9 tanesi müstakil villadır. 5 tane engelsiz evimiz var. Solo tek katlı, bungalov tarzında. Geriye kalanların tamamı da yarı müstakil apartman dairesi konseptindedir.

3- Fiyat aralıkları nedir?
Şu an sadece 2+1 konutlar kaldı. Tek fiyat var. 129 bin sterline satıyoruz 2+1 konutları...

4- Yani tamamına yakını satıldı... Kimler aldı daha çok?
Yüzde 60 – 70 yerli ve Türkiyeli müşterimiz vardır. İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türk müşterilerimiz vardır. İskandinav müşterimiz var... İki dairemizi de İranlı müşterilerimiz aldı...

TÜRKİYE’NİN EN PRESTİJLİ EMLAK ÖDÜLÜNÜN SAHİBİ

5- Çok önemli, Türkiye’de emlak Oscar’ı diye adlandırılan ödül kazanmış bir projedir Kıbrıs Town Projesi... Biraz anlatır mısınız?
Hürriyet gazetesi, “Sign of The City Awards” adıyla emlak sektöründe ödüller veriyor... Süha Özkan gibi önemli isimlerin jüri başkanlığı yaptığı çok önemli bir heyetin değerlendirme yaptığı bir ödül olayıdır. Organizasyondur... Daha önce de Milos Park Projesi jüri özel ödülü aldı... O projemiz da Alsancak’tadır... Son iki yıldır Kıbrıs Town Houses projemiz de her üç kategoride devam eden “en yeşil bina, en iyi konut ve en iyi pazarlama” alanlarında “Premium Ödül” aldı... “En Yeşil Bina” büyük ödülünü de biz aldık...

GAVE PROJESİ

6- Gave projesi nedir?
Kıbrıs Town Houses Projesi’ni, Kıbrıs kasabası veya köyü gibi düşündük. Merkezi bir noktada “Gave”mizi yaptık... Köy meydanı... Eski Kıbrıs kahvesi... Dışarıya da açık olacak... Dışarıdan da müşteri alacağız... Ticari bir projeden çok, bir sosyal sorumluluk projesi olarak başladı. İçerisinde alt projeler barındırır... Gave bizim bir kültürel değerimizdir ve ne yazık ki kayboluyor. Son zamanlarda hepsi kıraathaneye döndü. Biz eski gave kültürümüzü kazandırmak amacındayız. Tamamen eski gave kültürümüze sahip çıkmak amacı güttük. İlk bata site sakinleri burada toplansın diye düşündük; daha sonra dışa da açmayı planladık. Şubat ayı başında da açıyoruz... Çok ilgi var dışarıdan. Ayrıca kendi “kahvemizi” de “Gave” diye üretmeye başladık. Koyu kahvemiz ve açık kahvemiz var. Burada, yani bizim “Gave”de, efendili, mefendili kahve yok... Bizim kendi “kahvemiz” olan “Gave” var... Bahçemiz her türlü etkinlik yapmaya da uygundur. Biz iki kez yaptık. Düğün bile yapılabilir...

DÖVİZDEKİ YÜKSELİŞİN ETKİSİ

7- Döviz’deki yükseliş, TL’nin değer kaybından söz ediyorum... Satışları etkiledi mi? Ev satışları olumsuz yönde etkilendi mi?
Bayağı etkiledi. Olumsuz yönde tabii ki. Ülke genelinde sıkıntı oldu... bizde pek etkili olmadığını söylemem lazım. Çünkü bizim projelerimiz, orta ve üst segmente hitap eden projelerdir. Portföyümüzde vardır ama çok uzun yıllar sürecek kredi alan müşteriler ağırlığı oluşturmuyor. Bu yüzden bizi çok etkilemedi. Faiz oranları arttı; kredilenme zorlaştı. Bankalar kredi alma koşullarını zorlaştırdı. O sekmentteki, yani uzun süreli kredi almış olan  müşterileri kaybettik. Doğrudur. Ama satışlarımız onun dışında devam ediyor. Aslına bakarsanız hızlı satış süreci anormal bir durumdu. Dolayısıyla satışlar biraz yavaşlamış olabilir ama bu normalleşmedir diye düşünüyorum. Son özellikle bir buçuk yılda o kadar hızlı gelişti her şey ki, Kuzey Kıbrıs’ta hep bu hızla gidileceğini sandık. Son bir buçuk yıl, Annan Planı dönemindeki gibi kesinlikle anormal bir süreçti, yavaşladı ama normalleşti.

YOL SORUNU

8- Alsancak Milli Park yanınızda... Muhteşem bir proje... Bir yanınız dağ... Bir yanınız masmavi deniz... Kıbrıs Town Houses Projesi, muhteşem bir kasaba veya köy görüntüsü... Ama yollar berbat... Alsancak – Girne ya da Lapta – Girne yolu son yılların en “yavaş” yolu oldu...
Girne’den, Alsancak girişi saydığımız Hasan Uzun Petrol’e kadar sorun yok... Bu projemize hem Hasan Uzun Petrol’ün yanından dolaşıp gelinebiliyor hem de tıkanma mesafesi pek etkilemiyor... Çünkü Milli Park’ı geçer geçmez, ilk yoldan sola girince, projemiz orada... Yol projesi hazır. Alsancak Belediye Başkanı’nın 2019 hedefleri içerisinde bu yol var... Kaynağı da hazır ama döviz krizinden etkilendiğini işitiyoruz... Proje aksayabilir. Öteleniyor... Eğer yol projesi yapılırsa, bölge rahatlayacak. Trafik rahatlayacak. Bizde pek sıkıntı yok; çünkü çevre yoluna çok yakınız ama Alsancak’tan Girne’ye, Lapta’dan Girne’ye gitmek, gelmek işkence...

RİVERSİDE İLE BİRLİKTE BÜYÜDÜK

9- Aile turizmde de yatırımlar yapıyor... Amcanızın çok güzel restoranı var... Riverside var... Sizin de turizme adım atmak gibi bir hedefiniz var mı?
1990 yılında doğduğumda, babamların aile işletmesi Riverside açıldı... Ben Riverside ile birlikte doğdum... Kız kardeşim ve ben otelle birlikte büyüdük. Son 10 yıla kadar evimiz de otelin içindeydi... Dolayısıyla “hospitality” (Misafirperverlik) ve otel işletmeciliği genimize işledi. İlerisi ile ilgili turizm hedeflerimiz var ama bu yılla alakalı değil. Turizm yatırımı yapmayı da düşünüyorum...

DEDE, OĞUL VE TORUNLA SÖYLEŞİ...

10- Dedenizle, babanızla da söyleşi yaptım. Babanızın en önemli endişesi, sizin Kıbrıs’a gelmeme endişesiydi... Aştık o endişeyi herhalde artık... En başarılı sitenin aslında yaratıcısı ve pazarlamacısı olmak çok önemli olsa gerek... Babanızın korkusu, endişesi aşıldı herhalde...
Aşıldı... Bu ülkede mutluyum... İngiltere’den geldikten sonra ilk bir kaç yıl sıkıntılı geçti diyebilirim. Ama ülkemi çok seviyorum... Yurt dışında yaşamayı ve çalışmayı denedim. O da tabii ki güzellikleri olduğu kadar zorlukları da var. Sevip, benimsemek ve bir şekilde kabul etmek lazım... Kabul etmezseniz, her şey işkenceye döner... Kıbrıs’ı olduğu gibi kabul edeceksiniz...

MÜŞTERİLERİN EN BÜYÜK SIKINTISI BÜROKRASİMİZ

11- Müşterilerin en büyük sıkıntısı nedir?
Bürokrasi... En büyük sıkıntı budur. Yabancılar birden fazla ev satın alamaz deniyor ama alabilirler. Sözleşme ile alıyorlar. Yasa değişikliği de yapılacaktı ama henüz yapılmadı. En büyük sıkıntı bürokrasidir... Bürokrasiyi yabancı müşteriye anlatamıyorsunuz. Anlayamıyorlar... Ev satın alma sürecinde belki bizim de çabamızla bürokrasiyi pek hissetmiyorlar, satış süreci sıkıntısız ilerliyor ama sonrasında yabancıların yaşadığı süreç, sıkıntı yaratıyor. Belediye gidiyorlar, kurumlara gidiyorlar, ‘yarın gel, haftaya gel, git ve yine gel’ gibi bizim alışık olduğumuz, bildiğimiz olaylar, yabancıların garibine gidiyor. Avrupalı insanlara bunu anlatmak zordur... Ada ülkesidir, bu rahatlık var, alışmak zorundasınız diyoruz ama kolay değil... Ayrı bir departmanımız, sadece yabancı müşterilerimize ve tabii ki tüm müşterilerimize bu türden bürokratik sıkıntılar için yardımcı oluyor. İki çalışanımız sürekli bu süreçleri takip eder. Devletin ağır bürokrasisinde, bir arşivden ötekine dosya gitmesini, incelenmesini beklersek, projeleri hayata geçirmek zor olur...

“İLK KEZ, ULUSLARARASI YEŞİL BİNA SERTİFİKASI ALDIK”

12- Sorunlar dedik. Altyapı, çöp, su, elektrik...
Kıbrıs Town Houses Projesi içinde su ve elektrik sorunu yok. Çöpleri toplama ünitemiz var. Suyu arıtıp yeniden kullanıyoruz... İlk kez, uluslararası yeşil bina sertifikası aldık. İngiltere kökenli “Breeam” yeşil bina sertifikası aldık... Konutlarda yüzde 50, enerjide yüzde 35 verimlilik sağladık... Atık suyu peyzaj sulamasında kullanıyoruz...

DÖKELİM BETONU, KAPATALIM HER YANI DEĞİL

13- Mimar değilsiniz ama burayı siz yarattınız...
Harper Özbirim olarak  bütün krediyi almak istemem ama proje fikir geliştirme ve pazarlama konusundaki kredileri alabilirim... Ürün geliştirme ve pazarlamayı alabilirim... Daha Akdeniz mimarisi... Dökelim betonu, kapatalım her yanı değil... Kötü gelebilir bazı arkadaşlara bu söylediklerim ama çevreye, yeşile, suyun, enerjinin daha akılcıl tüketilmesine, sokak aydınlatmasına önem veriyoruz...