Hasan Zengin: Plansız Adana ile karşı karşıyayız!
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) Adana Şube Başkanı Hasan Zengin “Bu kadar yoğun planlama ve uygulama süreçlerinin sonunda ‘plansız Adana’ ile karşı karşıyayız. Burada hepimizin sorumluluğu var” dedi.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) Adana Şube Başkanı Hasan Zengin, 1980’li yıllardan bu güne Adana’da imar planı yapılıp uygulamaya konulduğuna dikkat çekerek, “Bu kadar yoğun planlama ve uygulama süreçlerinin sonunda ‘plansız Adana’ ile karşı karşıyayız. Burada hepimizin sorumluluğu var” dedi.
DEĞİŞEN MEVZUAT VE İMAR PLANLARI
HKMO Adana Şubesi’nce, Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi’nde; ‘Değişen Mevzuat Çerçevesinde İmar Planı Uygulamaları ve Kent Bilgi Sistemi Paneli’ yapıldı. Yoğun ilgi gösterilen oturuma; HKMO Mesleki Uygulamalar ve Yasal Temeller Komisyon Başkanı ve TMMOB Yönetim Kurulu eski üyesi Namık Gazioğlu moderatörlüğünde TKGM Teftiş Kurulu Başkanlığı Başmüfettişi Hüseyin Koçak ve şehir plancı ve meclis üyesi Ulaş Çetinkaya konuşmacı olarak katıldı.
‘MÜLKİYET’ OLGUSUNA ÖNEM VERİLMELİ
Burada konuşan HKMO Adana Şube Başkanı Hasan Zengin, Türkiye’nin temel sorunlarının başında ‘çarpık kentleşme’nin geldiğine dikkat çekerek, bu sorunun çözümü noktasında oda olarak kendilerinin de çapa gösterdiğini anlattı. Tüm planlama ve uygulama süreçlerinde ‘mülkiyet’ olgusuna önem verilmesi gerektiğini her ortam ve fırsatta dile getirdiklerini vurgulayan Zengin, sağlıklı kentleşme süreçlerinde yaşanan sorunlar, tüm plan ve projelerin dayandığı mülkiyetin; akılcı ve şeffaf şekilde ele alınmamasından kaynaklandığını vurguladı.
YANLIŞ, EKSİK VE HAKSIZ UYGULAMALAR
Zengin, “Anayasal güvence altında olan mülk edinme hakkının tüm kentleşme süreçlerinde zedelenmiş olması nedeniyle mahkemelerimizde çokça mülkiyet davaları görülüyor. Davalar sürerken, yapılaşma süreçleri de genellikle sürdüğünden, davaların sonuçlanması sorunu çözmüyor. Bu durum, 80’li yıllardan günümüze yoğun olarak yaşandı. Planlama ve uygulama süreçlerinde yaşanılan yanlış, eksik ve haksız uygulamaların yarattığı çarpık kentleşme, alt ve üst yapı sorunlarının çözüme kavuşturulamadığı kentlerimiz, acil çözüm bekliyor” dedi.
‘PLANSIZ BİR ADANA’ ORTAYA ÇIKTI
Adana’da 1980’li yıllardan bugüne kadar geçen zaman diliminde çokça imar planları yapıldığını, sonrasında da imar planı uygulamalarının hayata geçirildiğini hatırlatan Zengin, “Bu kadar yoğun planlama ve uygulama süreçlerinin sonunda ‘plansız Adana’ ile karşı karşıyayız. Burada hepimizin sorumluluğu var. Planlamada büyük çapta alınan kararlar da bu süreçleri olumsuz yönde etkiledi. 75. Yıl Cumhuriyet Orman Alanı, ‘Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’nı buna örnek olarak gösterebiliriz” ifadesini kullandı.
SORUNLAR KATLANARAK BÜYÜYOR
Biriken ve çözüm geciktikçe sorunların katlanarak büyüdüğüne herkesin tanık olduğunun altını çizen Zengin, “Sorunların halledilebilmesi için özellikle son 10-15 yılda İmar Kanunu, yapı denetim, planlı alanlar, Büyükşehir, bütünşehir, kentsel dönüşüm gibi hakkında kanunlar ve yönetmelikleri sıkça ele alınmış ve normal ölçülerin oldukça üzerinde değişikliğe uğratıldı. Tüm bu değişiklikler günü kurtarma düşüncesiyle yapıldığı için çözüm getirmedi” ifadesini kullandı. Hasan Zengin, konuşmasını da şöyle sürdürdü:
İMAR KANUNU’NDA ‘ARSA’ TANIMI YOK
“3194 sayılı İmar kanunu ve yönetmeliklerinin eksiklikleri bir yana; yanlış uygulanması ile yaşanılamaz hale getirdiğimiz kentlerimizi şimdi ‘kentsel dönüşüm’ yaparak kurtarmaya çalışıyoruz. Ancak burada da bakış açımız değişmediği sürece çözüm yerine daha çok sorun yaşayabiliriz. Esasen sorunun nedeni planlama ve uygulama süreçlerinde ortaya çıkan arazi rantının siyasal ve ekonomik ranta dönüşmesidir. İmar Kanunu’nun herhangi bir maddesinde arsa tanımı yok.”
RANT BİRİLERİNE AKTARILIYOR
‘Arsa’ tanımının, Emlak Yasası içinde; emlak vergisi, emlak işleriyle ilgili bir olgu gibi görüldüğünü anlatan Zengin, kadastroda da ‘ham toprak’ olarak tanımlandığının altını çizdi. Zengin, “Ham toprak; henüz tarla olmamış, kullanılamayan toprak anlamdadır. Bir imar planında çizgilerle ve araziye uygulanmış en az dört nokta ile tapu sicil müdürlüğünde tarlanın cinsinin arsa yazılabildiği bir sistem; rantların en büyüğünün birilerine aktarılması anlamına geliyor” diye konuştu.
İNSANİ BOYUTTA BİR YAŞAM BİÇİMİ YOK
Kadastro ve tapu da başka hiç bir işte, para ve emek sarf edilmeden taşınmazının cinsi değiştirilemeyeceğini vurgulayan Zengin, sürecin bu şekilde işletildiği için kentte insani boyutu olan yaşam biçimi oluşturulamadığını savundu. Zengin, “Planlama ve uygulama aşamalarında ham toprağın çok basit bir yolla arsaya dönüşmesiyle değerinin, plandaki konumuna göre katlanarak artabildiği biliniyor. Böylesine büyük bir rantın, hiçbir yatırım aracından sağlanması da mümkün değil” ifadesini kullandı.
SORUN BİLİNİYOR NEDEN ÇÖZÜM YOK?
Zengin, “Plan değişiklileri, yoğunluk değişiklikleri ve İmar Planı uygulamaları da aynı mantıkla yapılmaktadır. Esasen sorun biliniyor. Ancak neden çözüm sağlanamıyor? Asıl üzerinde durulması gereken nokta burası. Ülke politikaları bu alan üzerine bina edilmekte, dolayısıyla siyaset de bu alandan beslenmektedir. Çözüm için, toprağı kolay alınıp satılabilen, üzerine hayal bile edilemeyen rantları bir gecede yüklediğimiz meta olmaktan çıkarmalıyız” yorumunu yaptı.
‘KENT BİLGİ SİSTEMİ’NİN KURULUMU YANLIŞ
Yapılan tüm kanun ve yönetmelik değişikliklerinin işin bu boyutu yok sayılarak yapılmasının çözüm getirmeyeceğini vurgulayan Zengin, ‘Kent Bilgi Sistemi’ hakkında da açıklamalarda bulundu. Zengin, şöyle devam etti; “Bilim ve teknolojideki hızlı gelişme sonucunda insanlarımızın da ihtiyaçları hızla artmakta. Gelinen süreçte kentlerimizi geleneksel yöntemlerle yönetmek artık imkansız. Ne yazık ki, ‘Kent Bilgi Sistemi’nin kurulması ve yaşatılması süreci de yanlış yürütülüyor. Bu konudaki çabalarımız sürecek.”
‘İMAR PLANI KANUNU’ MASAYA YATIRILDI
Konuşmaların ardından, imar planları ve uygulamalarının Adana’nın temel sorunlarından biri haline geldiğine dikkat çekilen panelde; imar planlarının mahkemelerce iptal nedenleri, çözüm önerileri ve taslak halinde olan yeni ‘İmar Planı Kanunu’nun olumlu ve olumsuz yönleriyle masaya yatırıldı. Geniş bir katılım sağlanan oturumlarda ortaya konulan görüş ve düşüncelerle birlikte önerilerin, Adana’da plan ve uygulama süreçlerinde yaşanan olumsuzlukların yaşanmaması adına özellikle belediye yetkililerine ışık tutması bekleniyor.
Yeni Adana