Hasankeyf'e 23 Mart'ta keşif yapılacak!

  “HASANKEYF, yok oldu, yok olacak ” derken, ‘yurttaş ' Av. Murat Cano tarafından Başbakanlığa karşı açılan, DSİ Genel Müdürlüğü ile Nurol-Cengiz Adi Ortaklığı 'nın müdahil olduğu, Akbank 'ın ve Garanti Bankası 'nın kredilendirdiği davada, Diyarbakır İdare Mahkemesi; ‘Uyuşmazlığın teknik yönünü saptamak ' amacıyla 23 Mart 'ta Hasankeyf 'te keşif yapılmasına karar verdi.

Dava, 2000 yılından beri sürüyordu.
Mahkemenin bu yolda kararın bir ilk olduğu belirtiliyor.
Uyuşmazlığın teknik yönü ilgili bilirkişi tarafından belirlenecek.
Bunlar ne mi
Özetle... Ilısu Projesi 'nin göl hacmi Antik Kent 'teki hangi eserleri su altında bırakacak, bunlarda ne tür bilgiler yüklüdür Bu bilgiler uygarlık için ne değer ifade etmektedir Hangi eserlerin taşınması planlanmıştır, bunların taşınmaları mümkün müdür Taşınırlarsa zarar görürler mi, baraj gölü aynasının üzerinde kalacak bölümler hangileridir Bunlar eriyip suya gömülebilir mi hususlarının incelenmesini gerektirmektedir.
Hasankeyf için yeni bir umut mu doğuyor
Murat Cano, “Keşifte, mahkeme heyetinin taraf vekilleri ile birlikte inceleme sonuçlanana kadar bulunmasında ısrarcı olacağız... ” derken, kararın ne anlama geleceğini de şöyle özetliyor:
“Geçmişimiz için bir gelecek yaratacak mıyız Yoksa üç beş yıllık ekonomik çıkarımız nedeniyle geçmişimizi yok mu edeceğiz ”
Bilirkişilerin bu konudaki raporu çok önemli... Murat Cano bu soruna karşı 11 yıldır uğraşması da ayrı bir övgüye değer.
Listelere bir erkek-bir kadın

KADIN Adayları Destekleme ve Eğitim Derneği KA.DER, geç de olsa kadın adayların TBMM 'ye girmesi konusunda müthiş bir çıkış yaptı. Yani, % 50 kadın kotası istedi. Bizim ‘erkek ' siyasetçilerimiz, 275 kadın vekil sözüne bakalım nasıl bakacaklar. CHP 'nin son kurultayında 80 üyeli PM 'ye 30 sözü verilmişken, kadın sayısı 21 'de kaldı. TBMM 'de kadın üye oranının % 9 olmasından utanılmalıdır. Bu seçimde bırakın % 50 'yi, % 20 olması bile KA.DER 'in bir başarısı olacaktır.
%50 kadın vekil oranı sadece İskandinav ülkelerinde mevcut. Finlandiya ve İsveç 'de kadınların sayısı erkeklerden de fazla.
Dünyada erkek parlamenterlerin oranı % 82, Avrupa 'da ise % 77.
Avrupa ortalaması kadınlarda % 21 'i buluyor. Bu oran da Yeşiller 'in yıllardır % 50 kotası uygulamasından kaynaklanıyor. Hatırlatalım; Yeşiller, tek ve çift sıralara bir kadın bir erkek koyuyor. Türkiye bunu yapabilir mi
Erkeklerin, kadınlara ‘yol ' açması için önce kadınların talepkar olmaları gerekiyor.
Aile hekimliği mi dediniz

AİLE hekimliği uygulaması ile kızımı şžişli 'deki aile hekimine götürdüm. İş aile hekimimizin yazdığı ilaçları eczaneden almaya gelince eczacı, “Bunlar çocuk ilacı, aile hekiminizin branşı ise farklı. (Aile hekimi pratisyen hekim olabildiği gibi, uzman hekim de olabiliyor.) İlaçları vermemiz için şimdi de SGK anlaşmalı bir çocuk doktoruna gitme-lisiniz ” dediler. Üşenmedim 2.5 yaşındaki hasta kızım ile ikinci gün tekrar öyle bir kuruma gittim.
Sorum şu: Aile hekiminin yazacağı ilaçları, “Yazmaya yetkin değildir ” gerekçesi ile SGK kapsamında vermeyen sistem, o çocuğu neden aile hekimine yönlendirir. Ortada açıklanmamış bir sistemin iflası mı vardır
Murat BAYAR
Artık isyan ediyorum

BİR meşhur onkolog profesör kalkıyor zencefil, zerdeçal radyasyonu tutar diyor; bir diğer veteriner profesör kozmik taş safsatası ile hastalıkları önlüyor. Biri kendine gelen hastalara şifalı ot ürünleri satıyor. TV kanallarında beyanat veriyor, gazete eklerinde yazılar yazıyor; diğeri kozmik safsatasını ön plana çıkararak taş pazarlıyor.
Zerdeçal, zencefil neden harp sanayiinde kullanılmıyor
Sayın profesör kozmik taş oluşum tanımını okumanızı öneririm.
Bu gibi insanlarımızın sömürülmesine neden olan safsataları önleyecek bir devlet kuruluşu yok mu Sağlık Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri ne yapıyorlar
İnsanlarımızın kandırılmalarını önleme çabası gösterecek bir STK yok mu Hayvanların yaşamı için savaş veren Greenpeace bu konuda; hatta mısır şurubu konusunda da neden hiçbir şey yapmıyor Prof. Dr. Rıfat BOZKURT
Sanat, kültür ve tarih

GELİN birlikte yakın bir zamanda yaşadığımız sanat, kültür ve tarihi konulara verilen tepkilere beraber bakalım.
- 8 Ocak: Başbakan Kars 'taki konuşmasında heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından yapılan ‘İnsanlık Anıtı 'nı bir ucubeye benzeterek kaldırılmasını istedi.
- 25 şžubat: TRT tarafından Türkiye 'de klasik caz, hafif Batı müziği ve rock müzik türlerinin en seçkin örneklerini veren Radyo3 'e ait vericilerin başka kanallara tahsisi ile radyonun kapanıyor haberleri başladı.
- 26 şžubat: Başbakan Yenikapı ve Üsküdar 'da tünel inşaatı nedeniyle ortaya çıkan tarihi eserleri kastederek inşaattaki gecikmenin “çanak çömlek peşinde koşmaktan ” kaynaklandığını belirtti.
Bunlara geçen yıl Eylül ayında yaşanan Tophane 'deki sanat galerisine yapılan saldırıyı, bir türlü tamir edilemeyen AKM 'yi, 2009 yılında İdil Biret 'in basılan konserini ve benzeri birçok örneği ekleyiniz.
Sizce bu tür örnekler Türkiye 'nin ileri, çağdaş ve medeni bir toplum olma yolunda nerede olduğunu gösteriyor
Cevabı herkes bir an düşünmeli ve kendi kendine vermeli.           Timur DEMİREL
GÜNÜN SÖZÜ

“İnsanlardaki beyin tembelliğini gördükçe, her istediğimizi yapabileceğimizi anladık. ”
(Hitler 'in sağ kolu Goebbels)
MESAJ PANOSU

- KADIN Araştırmaları Derneği 'nin düzenlediği ‘Yok Sayılan Hukukun Üstünlüğü ve Devrim Yasalarımız ' konulu panel bugün 13.30 'da Beşiktaş Akaretler Kültür Merkezi 'nde. Açış Konuşmacısı: Prof. Dr. Necla Arat. Oturum Başkanı: Prof. Dr. Aysel çelikel. Konuşmacılar: Sabih Kanadoğlu, Prof. Dr. Süheyl Batum, Tansel çölaşan, Dr. Yazgülü Aldoğan.
-  TOKİ  'nin “Konutta yeni yaklaşımlar, stratejiler, eylemler, kentsel dönüşüm ” konularının tartışılacağı ‘2011 Konut Kurultayı 4-5 Mart tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi 'nde yapılacak.
Hürriyet/Yalçın Bayer