23 / 11 / 2024

Hatalı tapu, 10 yıl sonra geçerlilik kazanır!

Hatalı tapu, 10 yıl sonra geçerlilik kazanır!

Hukuk sistemimize göre, hile ile elde edilmiş olanlar dışında, kadastro görüp,   tapuya bağlanan bir taşınmazın tapusu hatalı verilmiş olsa da   on yıl geçtikten sonra artık geçerlilik kazanır ve böyle bir malı tapuda iyiniyetle alan kişinin hakkı korunur




Birkaç ay öncesinin gündemini işgal eden “Hükümet kadrolaşıyor. ” “ Anayasa Mahkemesi 'nin yapısı değiştiriliyor. ” “Hükümet yargı kurumlarına kendi görüşleri doğrultusunda üyeler seçerek yargıyı ele geçiriyor ”   şeklindeki manşetleri, hep tebessümle izledim. çünkü meslekte geçen kırk yılım bana, ne yapılırsa yapılsın yargının,   “ Tüm kurum ve kuruluşların üstünde Hazine menfaatlerinin tek koruyucusu olmak “ rolünden asla vazgeçmek niyetinde olmadığını   öğretti.  

Anayasa Mahkemesinin geçtiğimiz hafta verdiği karar da, bu anlayışın yeni bir göstergesi. Kısaca özetlersek Anayasa Mahkemesi;   üçüncü kişiye ait mülkün, aslında tapu sahibine değil de ,kendisine ait olduğu iddiasıyla açılacak davalarda, vatandaşla Devleti eşit kılan düzenlemeyi iptal etti

BİZ BU FİLMİ HEP GÖRÜYORUZ

Hukuk sistemimize göre, hile ile elde edilmiş olanlar dışında, kadastro görüp,   tapuya bağlanan bir taşınmazın tapusu hatalı verilmiş olsa da   on yıl geçtikten sonra artık geçerlilik kazanır ve böyle bir malı tapuda iyiniyetle alan kişinin hakkı korunur. Ne yazık ki bu genel kural, Hazine tarafından açılan davalar için hiçbir zaman uygulanmamıştır. İlk defa rahmetli Özal zamanında, bu konuda vatandaşla devlet eşit kılınmaya çalışıldı ise de yargı, kanunu kendine göre yorumlayarak   Devlete istisna tanımaya devam etti. Yani   tapu kaydına güvenerek almış olsanız da, mal   size dedenizden kalmış olsa da , aradan   birkaç on yıl geçmiş olsa da Devlet; bu taşınmaz ormandır, meradır, kumsaldır, 2B arazisidir deyip, hiçbir bedel ödemeden, tapunuzu iptal ettirebilir. çünkü Sayın Yargıçlarımıza göre, bu mallar zaten nitelikleri gereği özel mülkiyet konusu olamazlar.

Bu mantığa göre, Devlet 'in tapu tesisinden itibaren on yıl geçtikten sonra, “Bu bağ   Osmanlı döneminde yurt savunmasından kaçan yitik kişilerden Hazineye intikal etmiş maldır ” iddiasıyla tapu iptali isteyememesi lazım değil mi çünkü   arazi   baştan beri özel mülkiyette. Ama hayır. “Devlet için öncesi bağ olan bir taşınmazın özel mülk olarak kullanımının sürdürüleceği yolunda bir kural mevcut değildir. ”   Nasılsa yüksek yargının hesap vereceği bir makam yok, düşün düşün gerekçe yarat!

Oysa, Devlet 'in elinde kamulaştırma yetkisi var. Kamu menfaati bu malın devlet malı olmasını gerektirmekte ise,   Devlet bedelini ödeyerek o malı her zaman alabilir. Ama tapu kayıtlarına güvenerek mal edinen, sonra da “ Bu mal aslında Devletindi ” diye   taşınmazı elinden alınan vatandaşın zararı nasıl karşılanacak

HUKUK DEVLETİNDE SAHİPSİZ HİSSETMEK

Bu haksız uygulamalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mülkiyet hakkı ihlali olarak kabul edilip, Türkiye bir çok kez mahkum edilince 2009 yılında, kanuna   on   yıllık dava süresinin “ … iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın ” uygulanacağı cümlesi eklendi. Ama ne yazık ki bu çağdaş hüküm Anayasa   Mahkemesi   tarafından iptal edildi.
 
Kırk yıl hukuk okumuş, yazmış, uygulamış bir vatandaş olarak, inanın kendimi sahipsiz hissediyorum. Seçtiğim ve seçeceğim kişilerin yapacağı yasalarla idare edilmek istiyorum. Evrensel hukuk kurallarına açıkça aykırı olmadıkça seçtiklerimin düzenlemelerine karışılmasın istiyorum. Yargı sadece hukuka aykırılık olup olmadığına karar versin, yasama ya da yürütme yerine geçip beni idare etmesin istiyorum.

Ülkemizde çağdaş hukuk kurallarının hakim olacağı günlere bir an önce kavuşmak dileğiyle, sağlıklı ve mutlu bir hafta dilerim.  
18.05.2010

Av.Nermin çiviciler


Geri Dön