Hatay'da ustabaşının öldüğü inşaat kazasına yeniden yargılama!
Hatay’da mahkeme, ustabaşının 7. kattan düşüp ölmesi sonucu müteahhidi suçlu buldu. Ancak mahkeme, yeni bilirkişi raporunun sunulması üzerine, Yargıtay’ca onanan kendi kararını bozarak yargılamanın yeniden yapılmasına karar verdi
Hatay’da adliye tarihine geçecek kararda mahkeme, ustabaşının 7. kattan düşüp ölmesi sonucu müteahhidi suçlu buldu. Ancak mahkeme, yeni bilirkişi raporunun sunulması üzerine, Yargıtay’ca onanan kendi kararını bozarak yargılamanın yeniden yapılmasına karar verdi
“Taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan verdiği ceza hükmü Yargıtay’ca da onanan yerel mahkeme, sanık lehine olan rapor kapsamında onanan kararını yok saydı. Hatay 5. Asliye Ceza Mahkemesi, “taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdiği sanık hakkında, İş Mahkemesi Hakimliği’nde görülen davaya gelen bilirkişi raporunu yeniden yargılama için delil kabul etti, cezanın infazını durdurdu.
Antakya Ekinci köyünde bir inşaatta demirci ustası olarak çalışan Arif Teski (35), 13 Kasım 2012’de inşaatın yedinci katından dengesini kaybederek düştü. Ölümle sonuçlanan kazadan sonra müteahhit Yusuf Tümyürek hakkında “taksirle ölüme neden olmak” suçundan dava açıldı. Bilirkişi raporunda Tümyürek’in sahibi olduğu inşaatta gerekli tedbirleri almadığı, işçilerin emniyet kemeri halatları, baretleri olmadığı gibi iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitimden de geçirilmediği yönünde rapor verildi.
Tümyürek’in kazada birinci derecede kusurlu olduğu belirtildi. Hatay 5. Asliye Ceza Mahkemesi, Tümyürek hakkında “taksirle adam öldürmek” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Kararda “Olay sonrasında sanık ölenin ailesine maddi ve manevi yardımda bulunmamıştır. Bu nedenle hüküm alt sınırdan uzaklaşılarak temel ceza hükmü gereğince kurulmuştur” vurgusu da yapıldı. Karar Yargıtay’da onandı.
Rapor seyri değiştirdi
Ölen işçinin ailesinin açtığı tazminat davasının görüldüğü 6. İş Mahkemesi Hakimliği’ne gelen bilirkişi raporu ise Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın seyrini de değiştirdi. Yard. Doç. Dr. Müh. Mehmet Zile raporunda, “Dosyadaki bilirkişi raporu yürürlükten kaldırılan 4857 Sayılı İş Kanunu’nun maddeleri göz önüne alınarak yanlış ve hatalı değerlendirmelerle oluşturulmuştur. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre değerlendirme yapması gerekir” dedi. İlk raporda sanığın birinci derecede asli kusurlu gösterildiğini belirterek, “Alt işveren Mehmet Bereket’tir. Olayda kusur oranı yüzde 40’tır. Müteahhit Yusuf Tümyürek’in kusur oranı yüzde 30’dur” denildi.
‘Ölen ustabaşı da kusurlu’
Ölen Teski için ise “Arif Teski, 4 metrelik demirleri zeminden 7. kata kadar elden ele taşınması amacıyla her kata işçi yerleştirmiştir. İş sağlığı ve güvenliği açısından aykırı ve tehlikeli bir taşıma şeklidir. Ustabaşı olarak çalışan Teski emniyet kemeri tedarik etmemiş, emniyet kemeri giymeden ve işçilere de giymesini sağlamadan çalıştırmıştır. Yüzde 30 kusurludur” tespiti yapıldı. Yeni bilirkişi raporu sanık avukatı Coşkun Atılgan tarafından mahkemeye taşındı. Atılgan, “Hükme esas alınan raporda müvekkil birinci derecede asli gösteriliyordu. Hatay İş Mahkemesi’nde görülen dava nedeniyle sunulmuş rapor dikkat çekicidir. Müvekkilimin kusur oranı yüzde 30 olabileceği rapor edilmiştir. Bu aşamada sanığın mağduriyeti doğacağından infaz ertelenmeli” dedi.
Yeniden yargılama kararı
Onama kararından sonra yerel mahkemesine tekrar gelen dosya hakkında Hatay 5. Asliye Ceza Mahkemesi çarpıcı bir karar verdi. Mahkeme, ilk kararında sanığın ölen işçinin yakınlarına yardım edilmediğini belirttiği sanık için, “Sanık karşı tarafa 342 bin TL’lik para havale etmiştir. Müteveffanın ailesine iş kurmuştur. Dosya henüz onanmamışken temyiz incelemesi sırasında rapor sunulmuştur. Bu yeni bir delil niteliğindedir. Yargılamanın yenilenmesine ve cezanın infazının durdurulmasına karar verildi” denildi.
Hukukçu görüşleri
Hasan Fehmi Demir: “Kılı kırk yaran şekilde adalet işleten hukuk sistemimiz olsa, lehe sayılacak bir yasal değişiklik olmuştur, hakim de bunu takdir yetkisini genişletmek için kullanmıştır diyeceğim. Ancak zaten eskiden de kusur oranı kadar illa ceza vereceksin diye bir kural yoktu. Mevcut konu ile ilgili olarak yargılamanın yenilenmesine gidilmesini zorlama olarak değerlendireceğim. Avukat olarak bir sanığın yasada lehe olabilecek değişiklikten faylanmasından yanayım. Yetkisini geniş şekilde kullanan hakime bravo diyorum.”
Hüseyin Ersöz: “CMK’da yargılamanın yenilenmesi nedenleri ayrıntılı açıklanmıştır. Bir kişi hakkında kanun maddesi değişikliği yargılamanın yenilenmesi için gerekçe olarak sayılmamıştır. Dosyada bulunan deliller sanığın lehine durum oluşursa denilmiştir. Yeni bir delil durum ortaya çıkmadığı sürece kanun değişikliği gerekçe gösterilerek yeniden yargılamaya başvurulması mümkün değil.”
Milliyet