Herkes sustu, Amik Gölü konuşuyor!
Amik gölü, 1950'li yıllarda alınan siyasi bir kararla kurutulmaya başlandı. Kurutulan göl arazisini de parselleyerek topraksız köylüye dağıttılar...
Bir kaç sene iyi giden mahsul, gölün kuruması sebebiyle meydana gelen kuraklık yüzünden gittikçe gerilemeye başladı ve sonunda köylünün masrafını kurtarmaz oldu. O kıymetli tarlalar köylünün sırtında bir yük olmaya başladı. Çoğu tarlasını sattı veya kiraya verdi. Neticede köylüyü kalkındırma amacı gerçekleşmedi.. Bütün bu olanlar yetmemiş olacak ki, kurutulan Amik gölünün tam üzerine gelecek şekilde bir de havaalanı inşa ettiler. Amik gölünün bulunduğu yere binlerce ton beton döktüler. Çevrecilerin ve bu işi bilenlerin ısrarla karşı olmalarına rağmen, yetkililer bildiklerini okudular ve havaalanını bitirip hizmete açtılar. Sonunda tabiatta bildiğini okudu ve Amik gölü bütün engellemelere rağmen yeniden doğdu. Haliyle hava limanı, deniz limanına dönüştü. Görülüyor ki tabiatla ters düşerek bir yatırım yapmak mümkün değildir. Atalarımız “Zararın neresinden dönülse kardır” demişler. Havaalanının burada ilelebet kalmasının mümkün olmadığı ortaya çıkmıştır. Havaalanının daha uygun bir yere nakledilmesi gerekmektedir. Bu konuda ilimiz valisine, milletvekillerine ve bakanına büyük iş ve sorumluluk düşmektedir. Eski başbakanlardan Süleyman Demirel’in; “Hayatta yaptığım en büyük hatalarımdan birisi, Amik gölünü kurutmak olmuştur” sözünü iyi okuyup, 50-60 sene sonra da olsa bu hatanın düzeltilmesini sağlamalıyız. Bu,bizim yaşadığımız topluma karşı sorumluluğumuzdur. Yeniçağ