25 / 11 / 2024

Hıncal Uluç'tan Tayyip Erdoğan'a: Ya İstanbul'daki ucube

Hıncal Uluç'tan Tayyip Erdoğan'a: Ya İstanbul'daki ucube

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, 'Ya İstanbul'daki ucube, Sayın Başbakan!..' başlıklı yazısında, "Birinci Ordu Komutanı'na sorun lütfen.. O çirkin betonların Boğaz savunmasında bir "Taktik" ya da "Stratejik" önem ve değeri var mı" diye sordu




İşte o yazı;

"Keşke Sayın Başbakan'ın bir yarım saati olsa da, Ortaköy'de buluşsak.. Ya da, orada duvarında iki yıldır resminin asılı olduğu bir devlet binası var. İkinci Dünya Savaşı ve sonrası soğuk savaş günlerini hatırlatan devasa bir "Lider" fotoğrafı billboard gibi duruyor.. Orası Devlet Bakanı Egemen Bağış'ın İstanbul ofisi.. Resmi de ısrarla orada tutan, o..

Başbakan, ara sıra oraya gelir. Bana sorarsanız, dünyanın en güzel butik camisi Balyan ustanın Mecidiye'sinde (Ne yazık ki, etrafındaki çirkin yapılaşma yüzünden güzelliğin farkına varmanız mümkün değildir) "Cuma" namazı kılar.. İşte bu namazlardan birinin öncesinde veya sonrasında, caminin avlusundan Boğaz'ın karşısına bakınız Sayın Başbakan..

İstanbul'da Belediye Başkanlığı yaptınız.. Bu kenti ne kadar sevdiğinizi, Çılgın projenizi bana anlatırkenki ses tonunuzdan biliyorum. Lütfen öyle bakınız..

Tam karşınızda tarihi ve muhteşem Beylerbeyi Sarayı.. Az ilerisinde Boğaz incisi Köprü'nün öbür tarafında, gene çok özel bir mimari anıtı Cemil Molla Köşkü'nü göreceksiniz..

Karşınızda tarih var.. Mimari var.. Kültür, sanat, gurur var.. Şiir var..

Şimdi bu iki muhteşem yapının arasına bakın Sayın Başbakan.. Ne göreceksiniz..

Muhafazakar bir İstanbullu olarak bakınız..

Kuş uçmaz kervan geçmez bir Doğu sınırındaki Ebul Hasan Harakani türbesinin görüntüsünü bozduğu için bir anıtı "Ucube" diyerek yıktırma emrini veren insan olarak bakınız..

15 milyonluk bir dünya kentinde, her gün yüz binlerce yerli ve yabancının Köprü'den geçerken, Ortaköy, Kuruçeşme, Arnavutköy, Bebek, Beşiktaş sahil ve parklarında dolaşırken gördüğü "Gerçek" ucubeye bakınız..

Bu iki muhteşem tarihi mimariyi birleştiren korunun içinde, bir mimar çizimine dahi gerek göstermeyen, en çirkin, en rezil, en iğrenç gece kondu betonlaşmaları.. Yan yana.. Yan yana mide bulandıran binalar..

Ve bu binaların ikisinin inşaatını şu anda sürdüren de, bir zamanlar sizin başkanlık ettiğiniz Büyük Şehir Belediyesi, inanır mısınız.

Haliç'teki tershane arsalarıyla takas ederek, buradaki Assubay Lojmanı adlı koğuş binasını yeniden inşa edenler, sizin Anakent Belediyeniz..

Aylardır mücadele ediyoruz, bu köşede.. Sonunda Sfenks konuştu. "Basın danışmanı" imzasıyla bir yazı geldi.

Efendim "İnşaat mevcut hasarlı yapıların deprem amaçlı yenilenmesi işidir ve savunma amaçlı yapı kapsamındadır. Savunma amaçlı yapılar, Boğaziçi Ön görünümünde olsalar dahi, 19. maddeye göre Boğaziçi İmar kanunu kapsamı dışındadırlar" diyerek..

Sayın Başbakan,

Bana gelen bir emekli assubay mailinde, bina ve güya müştemilatı diye yapılan daha büyük inşaatları anlatıyor. Aslında Assubay Lojmanı iken, şimdi Subay Orduevi oluyorlarmış..

Yani, savunma ile ilgisi yok. Keyif yeri..

Birinci Ordu Komutanı'na sorun lütfen.. O çirkin betonların Boğaz savunmasında bir "Taktik" ya da "Stratejik" önem ve değeri var mı.

Deprem tehlikesi altında yaşayan milyonlarca İstanbullu için parmak oynatmayan, kentin ana arterlerindeki deprem şeritlerinin, servis otoparkı diye kullanılmasına bile seyirci kalan Belediyemiz, kendi bütçesini katlayan bir finans gücüne sahip Ordu İnşaat Emlak dururken, hasarlı Orduevi binasını depreme dayanıklı hale getiriyor öyle mi.

Ve benim bunu yutmamı bekliyorlar Sayın Başbakan.. Yutsam bile sindiremem..

Lütfen Mecidiye Camisi'nin avlusuna, yanınızda Mimar Kadir Topbaş'la gelin ve karşıya birlikte bakın, Sayın Başbakan..

Lütfen..

Gereken emri, o an, orda vereceğinizi adım gibi biliyorum!.."


Geri Dön