Sektörel

Hüseyin Aydın: Türkiye ekonomisi için 2015'i pozitif algılıyoruz!

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, " ECB'nin politikaları Türkiye'de kaynak akışını dengeleyici rol oynayacaktır. O nedenle de 2015 yılını Türkiye için pozitif algılıyoruz" dedi.

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın,  geçen yıla benzer bir karlılığı yılsonu itibariyle sektörün yakalayabileceğini ümit ettiklerini söyledi. 


AA muhabirine bankacılık sektöründe yılın dokuz aylık dönemi gerçekleşmelerini ve 2015 yılına ilişkin beklentilerini değerlendiren Aydın, kredi büyümesinin bireysel kredilerden ziyade kurumsal kredilerde devam ettiğini söyledi.


Aydın, kredi hacminde yılın dokuz ayında yüzde 15 - 20 aralığında bir büyüme görüldüğünü dile getirdi. 


Geçen yıla benzer bir karlılığı yılsonu itibariyle sektörün yakalayabileceğini ümit ettiklerini aktaran Aydın, "Sermaye getirisi olarak bakıldığında yüzde 11 - 12'ler seviyesini görüyoruz ki bu seviyeler 'bizim çok memnun olmadığımız seviyelerdir' diyemeyiz" ifadelerini kullandı.


Aydın, elbette daha üst seviyeleri arzu ettiklerini ama bu seviyelerinde Türk bankacılık sektörünün sermaye birikimine katkı sağlayabilecek sermaye getirileri olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:


"Bizim kredi hacminin artışı ile büyüme bir birine paralel hareket ediyor. Türkiye'de böyle olduğu gibi bütün dünyada böyle. Krizin adı zaten büyüme idi. Buradaki çözüm o. Türkiye büyüdükçe bankacılık sektörü buna destek vermeye devam edebilecek bir mali güce sahiptir. 


ABD Merkez Bankası'nın (Fed) politikalarıyla ülkedeki ekonomik gidişatın bir şekilde birlikte mütalaa edilmesi lazım. Krizin çıktığı dünya ekonomisinin en etkili ülkesinde işlerin yoluna giriyor oluşunu Türkiye ve gelişmekte olan ülkelere bahsedilen bir şekilde bir negatif etkisini beklemiyoruz."


"Türk bankacılık sektörü dışarıdan kaynak bulabilecektir"


Her şeyin iyi olduğu ortamda bütün kaynağın gelişmiş ülkelerde kalacağı, gelişmekte olan ülkelere gelmeyeceği savının yanlış olduğuna dikkati çeken Aydın, bunun doğru olmadığını, 2006 - 2007 yıllarına dönüldüğünde ABD'deki faiz oranlarının seviyesini ve oradan gelen sermayenin herkes tarafından bilindiğini anlattı.


Aydın, Türk bankacılık sektörünün dışarıdan kaynak bulabileceğini ve hiç bir sorun yaşamayacağını vurguladı.


Fiyatlamaların yeniden oluşabileceğini, vadelerin yeniden konuşulabileceğini ama Türkiye'ye ve bankacılık sistemine kaynak akışının devam edeceğini belirten Aydın, "Kaldı ki; Avrupa Birliği'nde (AB) bilinen sorunlar hala devam ediyor ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) genişletici para politikalarına devam ediyor. Her şey bu tarafta beklediğimiz gibi olmazsa AB'deki politikalar nedeniyle ECB'nin politikaları Türkiye’de kaynak akışını dengeleyici rol oynayacaktır. O nedenle 2015 yılını pozitif algılıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.


"Bankacılık sektörü ve Türk ekonomisi piyasa hareketlerini yönetebilecek düzeyde"


Son dönemde kurda ve faizlerde görülen artışı ve banka bilançolarına etkilerini değerlendiren Aydın, yabancı para cinsinden kredi verdikleri zaman kur artışlarının fiziken bir artış olmamasına rağmen rakamsal olarak bankanın kredilerini büyüteceğini, bunun da sermaye yeterlilik rasyosunda belli azaltıma sebebiyet vereceğini aktardı. 


Aydın, aynı şekilde faizlerin pasifteki maliyetlerini aktife yansıtamadıkları zaman vade farkı nedeniyle bankaların karlılıklarının dönemsel itibariyle farklı şekilde etkilendiğini belirterek, şunları kaydetti:


"Ama Türk bankacılık sektörü ve Türk ekonomisi küçük çaplı piyasa hareketlerini yönetebilecek düzeyde. Bizim bilançolarımıza olağanüstü veya ekonominin genel gidişatına veya yılın başında belirlediğimiz politikalarımızı değiştirecek herhangi bir durum söz konusu değildir. Bu salt Türkiye'ye münhasır bir şeyde değildir. 


Bütçe açığı, kamu borç yükü, yapılmış temel düzenlemeler bakımından Türkiye'nin gelişmekte olan ülkelerden farklı bir yanı olduğu için Türkiye'nin gelişmekte olan ülkelerden farklı bir yanı olması farklı bir yerde olması gerekiyor. Bunun da olabileceğini çok yakın bir zamanda hep beraber göreceğiz."


"Zorunlu karşılığa belirli bir düzeyde faiz verilmesi talebini yineliyoruz"


Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de ticaret yapanlar ile regülasyon yapanlar arasında farklı talepler olabileceğini belirten Aydın, kendilerinin talepleri olacağını ve kendilerine verilen sermayeyi yüksek düzeyde nemalandırmak istediklerini dile getirdi.


Aydın, "Nereden bir şey geliyorsa biz talep ederiz. Ekonomi yönetimi bu talebimizi karşılar, karşılamaz bugün için bir şey söylememiz mümkün değil. Zorunlu karşılığa belirli bir düzeyde faiz verilmesi talebini yineliyoruz. Ama verilip verilmeyeceğini bilmiyoruz" dedi.


Ticaretin yapıldığı bir aşamada kendi talepleri ile ekonomi yönetiminin taleplerinin her zaman örtüşmesi gerekmemekle birlikte, bankacılık sektörünün belirli taleplerinin ekonomi yönetimi tarafından her zaman olumlu değerlendirildiğini kaydeden Aydın, bu vesileyle ekonomi yönetimine teşekkür ettiğini söyledi.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimi veya yükseltimi ile ilgili verdiği kararları dünyadaki gelişmeleri kendisinin izlediği parametrelere göre değerlendirdiğini aktaran Aydın, "Biz, TCMB'nin gördüğü parametrelerin tamamını görmüyoruz. Bu konuda işi TCMB'ye bırakırsak daha doğru olur" dedi.


"Olumlu karşılıyoruz"


Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz de, kamunun katılım bankacılığına girmesiyle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Akyüz, TL cinsi kira sertifikası ihracının yılda iki kez Hazine tarafından yapıldığını belirterek, daha önce şubat ayında 1,3 milyar lira, 1 Ekim itibariyle de 1,8 milyar liralık kira sertifikası ihracı gerçekleştirildiğini ifade etti.


Katılım bankaları ve ticari bankalardan 1,8 milyar liranın üzerinde bir talep geldiğini, bu menkul kıymetlerin yıllık kira getirisinin yüzde 9,68 olarak belirlendiğini aktaran Akyüz, gelecek yıllarda da kira sertifikası (Sukuk) ihraçlarının artarak devam edeceği öngörüsünde bulundu.


Akyüz, bugüne kadar, 1 Ekim tarihli ihraç dahil olmak üzere 8 milyar liralık TL cinsinden kira sertifikası ve Hazine'nin daha önce ihraç ettiği 2,8 milyar dolar yurt dışına yönelik dolar cinsinden kira sertifikasıyla kamunun ihraç rakamının 13,3 milyar liralık bir büyüklüğe ulaştığı bilgisini verdi.


Özel sektör tarafından ihraç edilenlerin ise 6,6 milyar liralık bir büyüklüğe ulaştığını belirten Akyüz, "Geçtiğimiz dönemde Hazinemizce dolar cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlere birkaç katı nispetinde talep oldu. Bu ihraçların vadesi beş yıldı. Güçlü bir taleple karşılaşıldı. Sanıyorum, bu yıl da Hazinemiz dolar cinsinden kira sertifikası ihraç edecektir. İhraç edilecek kira sertifikasının tutarı piyasalardaki şartlara göre belirlenecektir" ifadelerini kullandı.


"Kamu dışında, yurt dışından da yeni girişimcilerin katılım bankacılığına ilgisi var"


Osman Akyüz, Ziraat Bankası'nın 2015'te katılım bankacılığı düşündüğüne yönelik açıklamalarına ilişkin ise "Ziraat Bankası’nın 2015’te katılım bankacılığına başlıyor olmasını olumlu karşılıyoruz. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi kamunun katılım bankacılığına girmesi sektörün büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayacaktır, sinerji oluşturacaktır" değerlendirmesini yaptı.


Kamu dışında, yurt dışından da yeni girişimcilerin katılım bankacılığına ilgisi olduğunun altını çizen Akyüz, fakat bildikleri kadarıyla henüz somutlaşmış bir yatırım teşebbüsü gerçekleşmediğini sözlerine ekledi.


AA