İmar

İmar barışı başvuruları cuma günü başlıyor!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Editör Masası'nda Yapı Kayıt Belgesi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İmar barışının başvuruları cuma günü başlıyor...

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "imar barışı" olarak bilinen Yapı Kayıt Belgesi verilmesine ilişkin detayları Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda açıkladı. 

Özhaseki, 13 milyon konutun imar ve ruhsat sorununu çözecek düzenleme kapsamında başvuruların 8 Haziran'da başlayıp 31 Ekim'e kadar süreceği hatırlatılattı. Özhasek, "İmar barışına neden ihtiyaç duyuldu, imar barışının sağlayacağı faydalar neler? Yapı Kayıt Belgesi vatandaşa ne gibi bir hak sağlayacak? İmar barışından hangi yapılar faydalanacak, istisnalar var mı? Hazine taşınmazı üzerindeki yapıların durumu ne olacak?" sorularını yanıtladı. 

Türkiye'de 26 milyon 358 bin bağımsız birim bulunduğunu ifade eden Özhaseki, yani ülkedeki fabrikalar, iş yerleri, konutlar, bağ, yayla evleri gibi ne kadar yapı varsa hepsinin 26,5 milyon civarında olduğunu söyledi. Özhaseki, insanların geleneklere göre ruhsatsız ya da ruhsata aykırı şekilde rastgele yerlere evler yaptıklarını ya da fabrikasını büyütürken bunu ruhsat almadan gerçekleştirdiğini, bu gibi durumların türlü sorunlara neden olduğunu belirtti.

Bakan Özhaseki, konuşması sırasında imara aykırılık durumunun ortaya çıkardığı zararlara değindi. Özhaseki, "Hiçbir şekilde ekonomik değer olarak gözükmüyor. Yani fabrika sahibi bankadan kredi alacaksa o fabrikasını teminat olarak gösteremiyor, ruhsatsız çünkü. Kat mülkiyetine geçmediği için vatandaş evini bankalarda icabında teminat göstererek, kredi vesaire alamıyor ya da değeri düşük oluyor, arsa gözüküyor. Sonra buna elektrik, su, doğalgaz bağlanamıyor. Bağlayan belediye başkanı hapse giriyor. Burada da büyük kavga var. Vatandaşa davalar açılıyor, mahkemelere gidiyor. Milyonlarca insan mahkemelik." şekinde konuştu. 

Bakan Özhaseki, yeni düzenlemenin belli bir ücret karşılığında bunları kayıt altına alacağını ve ihtilaflara son vereceğinin altını çizdi.

Özhaseki sözlerine şu şekilde devam etti; "Burada herkes kazanıyor. Maliye arsasını satıyor vatandaşa, bedelini alıyor. Kendi arsası üzerinde oturan vatandaştan bir şey alamazken vatandaşa satıyor, parasını alıyor, Maliye rahatlıyor. Belediye emlak vergilerini, üzerinde mesela bir arsanın 10 daire varsa, gözükmediği için sadece arsadan alıyordu şimdi dairelerden almaya başlıyor, gelir de artıyor. Vatandaş karlı, nihayetinde kat mülkiyetine geçiyor, bunu ekonomik bir değer olarak göstermeye başlıyor. Kayıtlarında, ticari ilişkilerinde, o da karlı. Bir taraftan da yüzde 3-5 gibi bedel alarak kentsel dönüşümle ilgili kaynak oluşturuyoruz. Böylelikle biz de karda oluyoruz." 

Başvurular cuma günü başlayacak

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki: "İmar barışı düzenlemesi Devletin vatandaşla ihtilaflarını sona erdirecek, kavgaları bitirecek, bir taraftan da ekonomik bir değer haline getirecek bir yasayla başbaşayız. Onun yönetmelikleri bugün yayımlanıyor. İnşallah cuma günü itibarıyla müracaatları almaya başlayacağız" şeklinde konuştu. 

Özhaseki: "Burada yalan yanlış bir beyan varsa, yarın resmi işlemler başladığında başa bela olur. O işlem geçersiz hale gelir." dedi. 

Bakan Mehmet Özhaseki, kamuoyunda "İmar Barışı" olarak bilinen kanuni düzenlemeyle verilecek Yapı Kayıt Belgesi müracaatlarının e-devlet üzerinden yapılabileceğini bildirdi.

Özellikle büyük şehirlerde pek çok vatandaşın bu konudaki şikayetlerini ilettiğini, sorunlarına bir çözüm bulunmasını istediğini belirten Özhaseki, Yapı Kayıt Belgesi için ödenecek bedellerin de çok yüksek olmadığını, bu nedenle herkesin buna müracaat edeceğini düşündüğünü söyledi.

Tamamlanmamış inşaatların da buna dahil olup olmadığına yönelik soru üzerine Özhaseki, örnek olarak üçüncü katı yapılıp pencereleri takılmamış bir binada dördüncü katın bu kapsama sokulmak istenmesi halinde üçüncü katı da dahil edeceklerini kaydetti.

Özhaseki, bu düzenlemeyi duyduktan sonra inşaat başlatanların imar barışına müracaat edemeyeceğini dile getirerek, "Şundan dolayı, 31.12.2017 tarihinde bu iş tamam, durduruyoruz. Elimizde zaten uzay resimleri de var. Onu denetleriz." diye konuştu.

Kanuna göre, imara aykırı yapıların yıkılmasının ve ağır para cezası verilmesinin öngörüldüğünü anlatan Özhaseki, yıkım yapmayan belediye başkanlarının takibata uğradığını, onların da kendilerini kurtarmak için farklı bir yola başvurduklarını ifade etti.

Özhaseki, kaçak yapıların listelendiğini ve yıkım için ihaleye çıkıldığını belirterek, binlerce yapı bulunduğu için kimsenin bu ihaleye girmediğini, bu nedenle ihalenin düştüğünü, belediye başkanlarının da müfettişlere, yıkım iradesini gösterdiğini ancak yıkacak kimse çıkmadığını söylediğini, yani herkesin kanuna karşı bir hile içerisinde olduğunu anlattı.

İzmir'in bir ilçesinde bir vatandaşın desteklediği partinin bayrağını astığı için, farklı partiden olan belediyenin diğer binalarla aynı durumda olmasına karşın yalnızca kendisine ceza kesildiği yönündeki şikayetini aktaran Özhaseki, bu tür zulümler de yaşandığını söyledi.

İmar barışında Boğaziçi, Sultanahmet, Gelibolu istisnası!
 

- "Vatandaşın beyanını esas kabul ettik"

Bakan Özhaseki, en çok, evlerin metrekaresinin ölçtürülmesinin gerekli olup olmadığı yönündeki sorularla karşılaştıklarını dile getirerek,  "Burada kolaylık olması açısından vatandaşın beyanını esas kabul ettik. Vatandaş, üç-beş bin lira verip bizimle helalleşip barışırken, mühendislik bürolarına iki-üç bin lira versin istemedik. Doğru bir şey değil." dedi.

Vatandaşın binasıyla ilgili sorunu en iyi kendisinin bileceğini dile getiren Özhaseki, vatandaş hazine üzerinde oturuyor ve mülkiyetle ilgili sorunu varsa, müracaat edip rayiç bedel üzerinden satın alacağını kaydetti.

Özhaseki, tarla vasfındaki yerler için metrekare birim fiyatını 200 lira olarak belirlediklerini bildiren Özhaseki, buna göre 50 metrekarelik bir yer için 10 bin lira rakam çıktığını, bunun üzerinden yüzde üç gibi küçük bir miktarın ödenmesi gerektiğini anlattı.

Bir veya iki katlı, gecekondu tipi yapılar varsa bunlar için metrekare birim fiyatının 600 lira olarak belirlendiğini açıklayan Özhaseki, bu şekildeki 100 metrekare ev için 60 bin lira rakam çıktığını, üzerine de arsa bedeli ekleneceğini ve bunun toplamı üzerinden yüzde üç ödeneceğini belirtti.

Özhaseki, üç katlıdan yedi katlıya kadar binalar için metrekare birim fiyatının bin lira olacağını, yedi kat üzerindeki binalar için bu rakamın daha da artacağını, en üst sınırın özellikle villa tipi evler, lüks yerler ve oteller için iki bin lira olduğunu bildirdi.

Gecekondular ile villaların ayrımının nasıl yapılacağı sorusuna karşılık Özhaseki, "Burada vatandaşın beyanı esas. Vatandaş kendi oturduğu yerin gecekonduvari bir yer mi, sade, küçük, mütevazi bir yer mi, yoksa villa mı olduğunu benden daha iyi bilir. Buradaki beyanında eğer yanlış, yalan bir beyan varsa yarın birgün resmi işlemler başladığında başına bela olur. O işlem geçersiz hale gelir. O yüzden doğruyu bildirmesinde fayda var. İstediğimiz zaten çok cüzi bir bedel." dedi.

Doğru bildirimde bulunmayanların İmar Barışı kapsamı dışında kalacaklarına dikkati çeken Özhaseki, "Bir müddet sonra o döner dolaşır başına bela olur bir yerde. O yüzden vatandaşın doğru bildirmesinde fayda var." diye konuştu.

Vatandaşların nereye başvuru yapacağının sorulması üzerine Özhaseki, "Vatandaş e-devlet üzerinden müracaat edecek. Bunun bir çok yolu vardı. Mühendislik bürolarına gidebilirdi, lisanslı kuruluşlara gidebilirdi ama oraların her birisinde ayrı bir masraf etmesini gerektirecek diğer bir durum çıkacak ortaya. Vatandaşın işini sadeleştirebilmek adına e-devlet üzerinden müracaat etsin diyoruz." değerlendirmesinde bulundu. 

-"24 saat içinde vatandaşa dönüş yapılacak"

Özhaseki, e-devlet üzerinden ulaştığı forma kimlik bilgileri, nerede oturduğu, parsel numarası, yapının cinsi gibi bilgileri gireceğini anlattı.

Başvuruların hepsinin bir havuzda toplanacağını, 24 saat içinde vatandaşa dönüş yapılacağını aktaran Özhaseki, ilgili hesap numarasının da bu bildirimde vatandaşa iletileceğini kaydetti. Özhaseki, "Parayı yatırdınız, 24 saat içerisinde sizin o bulunduğunuz adrese Yapı Kayıt Belgesi düşüyor. Siz yapı kayıt belgenizi almıyorsunuz. Bunu yapamam diyenler için 81 ildeki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde, bütün müdür arkadaşlarımızı da tembih ettik, üç beş masa, memur arkadaşlarımız başındalar. Vatandaş ola ki 'Ben bilgisayardan anlamam.' veya 'Ben sağlamcıyım, gideyim.' diyorsa oralarda memur arkadaşlar yardımcı olacaklar." dedi. Bakan Özhaseki, ilçelerde de Tapu Müdürlüklerinde bu işlere yardımcı olunacağını kaydetti.

Bakan Özhaseki, yoğunluk nedeniyle İstanbul, Ankara ve İzmir için her ilçede özel bir birim kurmaya çalıştıklarını bildirerek, bilgisayar üzerinden başvuruda bulunanlar için sorun olmadığını ancak yapamayanlar için her ilçede belirlenen yerlerde başvuruların alınacağını söyledi. 

Ne kadar sürede bu belgenin alınacağının sorulması üzerine Özhaseki, sadece Yapı Kayıt Belgesi alınacaksa ücretin yatırılmasından sonra, ertesi gün belgenin alınabileceğini, eğer kat mülkiyetine geçilecekse oturanların muvafakatının istendiğini, topluca müracaat edeceklerini ve onun üzerine işlem yapılacağını, oturanların tamamının muvafakatının gerektiğini aktardı.

50 milyar lira bedel toplanacak

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, imar barışına ilişkin, "Toplamda 40-50 milyar lira civarında bir bedel toplanacağına inanıyoruz." dedi.

İmar barışı düzenlemesi sonrasında, bu kapsamda ne kadar bir dönüş beklendiğine ilişkin Özhaseki, daha önce belirttiği 26 milyon 358 bin yapının ne kadarının imara aykırılık teşkil ettiğine yönelik çok ciddi bir cevap alamadığını ifade etti.

Özhaseki, farklı partilere ait ilçe belediye başkanlarına yapı stoklarını sorduğunu, ne kadarının imara aykırı olduğunu sorduğunu, ancak net bir cevap gelmediğini belirterek, "Ortalama herkesin söylediği bazı rakamlar var. Bu, yüzde 60'lar civarında. Demek ki bu 15 milyona tekabül ediyor nereden baksanız. Dehşet bir sayı. 15 milyon insan devletle ihtilaflı, kavgalı, bir türlü mahkemelik. İnsana böldüğümüzde 50 milyon ediyor." dedi.

"Toplamda 40-50 milyar civarında bir bedel toplanacağına inanıyoruz." diyen Özhaseki, rakamın vatandaşların göstereceği rağbete göre değişeceğini söyledi.

"Bu konuda tabii ki Hazinenin adına yatacak para, hazinede gözükecek, kasada gözükecek. Oradaki dengeler hususunda mutlaka maliye istifade edecek ama benim şahsi kanaatim şu; asıl yasa bu değil, bu birinci kapısıydı, girişiydi. Arkasından imar yasaları geliyor, kentsel dönüşümü kolaylaştıracak yasalar geliyor." ifadesini kullanan Özhaseki, daha sonra da mahalle bazında kentsel dönüşümü hedeflediklerini bildirdi.

- "Sıfır faizle para vereceğiz"

Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu anımsatan Özhaseki, deprem olmasını engelleyecek bir şey olmadığı için binalarda gerekli tedbirlerin alınması, yapılaşmanın buna göre yapılması gerektiğini vurguladı.

Özhaseki, bunun için öncelikli olarak, zeminin sağlam olmasına ve yapı kalitesine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek, yapı kayıtla bir kimlik belgesi verdiklerini anlattı.

Bakan Özhaseki, "Herkesin bir kimliği var. Baktığımız zaman ne olduğunu bileceğiz, neler yapılacağını da göreceğiz. Belediye başkanı arkadaşlarımız, kendi mahallelerinde kentsel dönüşüme geçmek istediklerinde bize müracaat edecekler. Biz o müracaatları alacak, inceleyecek ve proje doğruysa ki proje üzerinde çok titizleneceğiz. Rastgele işlere izin vermeyeceğiz, emsallerinin çok arttığı yüksek katların olduğu yerlerden ziyade mahalle bazında bir dönüşümü sağlayacak projeler geldiğinde, belediyelerin önünü açacağız. Bu paradan da onlara sıfır faizle para vereceğiz." diye konuştu.

- "Takas yapacağız"

Altı katlı bir binanın yıkılarak, yerine 4 kattan fazla yapılamaması durumunda, kişinin dairesinin metrekaresinin azalması halinde işleyişin nasıl olacağına ilişkin soru üzerine Özhaseki, şunları kaydetti:

"Belki burada İstanbul ve diğer Anadolu illerinde biraz daha değişik düşünmekte fayda var. İstanbul'da 2 tane rezerve alan belirledik. Önümüzdeki günlerde zaten bu rezerve alanlarda binlerce konut yapılacak. Binlerce konut yapılacak derken, İstanbul nüfusunu artırmak için yapmayacağız bunu. Anadolu ve Avrupa yakasında hazırladığımız bu yerlerde bitişik ilçeler var. Bu ilçeler 500 metre, 1 kilometre mesafede ilk depremde yıkılabilecek bina sahiplerine tercihen 'gelin bu tarafa geçin.' Riskli mahalleleri hafifleteceğiz. Takas yapacağız.

Öyle bir mahalle olacak ki ben oraya geçmeyecek adam olacağını zannetmiyorum. Mahalle konseptinde, meydanları olan meydanlarında iş yerleri, okulları, yeme içme yerleri ve mescidi olan, sokakları olan, eski komşuluğa özen duyduğumuz mahalle konsepti var ya hepimizin hayalidir bu mahalleler. İşte o mahalle konseptinde hazırlanacak yerlere karşı vatandaşa 'sizin bu depremde ilk yıkılacak, içinde her şeyinizi kaybedeceğiniz binaya karşılığında daire veriyoruz.' diyeceğiz."

- "Yüzde yüz yerli malzeme kullanılmasını istiyoruz"

Özhaseki, belediyelerle bu kapsamda ne kadar konuta ihtiyaç olduğuna dair görüştüklerini dile getirdi. Boşaltılan yerlerde asla dışarı satış olmadığının altını çizen Özhaseki, buralarda dönüşüm başlayacağını söyledi. Özhaseki, belediyelerden yapılacak işlerde yüzde 100 yerli malzeme kullanılmasını istediklerini ifade ederek, "Lambaları bir yerden, kapı kollarını bir yerden, asansörleri bir yerden getirecekse yurt dışından yok." dedi.

Bakan Özhaseki, uygulamayla piyasalara hareketliliğin de geleceğine işaret ederek, "Yılda 500 bin konutu değiştirmeyi düşünüyoruz. Yılda 500 bin konut demek, 100 milyar lira demek. Piyasada acayip bir canlanma demektir bu. Kendi iç ekonomimizi de canlandıracak bir şey bu." değerlendirmesinde bulundu.

İmarın temel yasaları ve kentsel dönüşüme ilişkin yasalar hazırlandığını aktaran Özhaseki, "Bunlar hazır. 24 Haziran'ı atlatalım, Hükümet kurulsun, bunların hepsi gelecek." dedi.

Bakan Özhaseki, "Belediye Meclislerinin bir yere çok kat bir yere vermeme gibi inisiyatifleri minimuma mı indiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine, "O da var. Plan yapma yetkisinin toparlanması da var hazırlıklarımız içerisinde. Bir yerde imarda artış sağlanmışsa bir rant varsa bunun kamuya bedelinin ödenmesi lazım. Mesela parsel bazlı yoğunluk artışının yasaklanacağı hükmünü ben kendim yazdım. Bunu tartışacağız tabii. Ufak tefek değişikliklere uğrayabilir, belki muhalefetten de katkıda bulunurlar." açıklamasında bulundu.

Özhaseki, "Mesela birisi geldi, 'Şurada arsam var, burası konut gözüküyor ama burada ticaret çok kıymetli. Ticarete çevirin burayı.' diyor. Orada komisyonlar bunun değer artışını hesaplayacaklar. Değer artışını devlet alacak, belediye alacak. İmarın temel yasaları dediğimiz bunlar. Rastgele işler olmayacak artık. İmar işi, dünyanın en zor işidir." diye konuştu.

- "Mahalle konsepti içinde, kimlikli binalar ortaya çıkacak"

Bu şekilde şehirlerin bir kimliğinin de olacağının altını çizen Özhaseki, bu konunun en önemli konuların başında geldiğini vurguladı. Özhaseki, kentsel dönüşüm kapsamında artık rastgele binaların yapılamayacağına dikkati çekerek, "Mahalle konsepti içinde düşünülen tarzda, kimlikli binalar ortaya çıkacak. Bunların hepsine çok çalıştık, bunları getirmeye çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

TOKİ'nin planlarını yaptıklarını anlatan Özhaseki, "TOKİ'nin hatalarından belki 8-10 yıl önce bahsedilebilirdi. O günlerde çok hızlı inşaat yapılabilirdi ama şimdiki arkadaşlarımız çok titizler, çok daha düşük katlı, toprağa yakın, yatay mimariye uygun, sağlam konutlar yapılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bizim amacımız, bina bazlı dönüşüm değil, alan bazlı"

Bakan Özhaseki, kentsel dönüşümde çıkan yasalara ilişkin zaman içinde aksaklıkların görüldüğünü aktararak, şöyle devam etti:

"Bina bazlı dönüşümler olmuş veyahut Bağdat Caddesi dönüşmüş. Niye? O taraf kıymetli. Bizim amacımız, bina bazlı dönüşüm değil, alan bazlı. Alan bazlı dönüşüm de bunun sosyal donatısını hesaplıyorsunuz. Bu kapsamda yolları, okulları, camileri, sağlık ocaklarını, oto parklarını hesaplıyorsunuz."

Özhaseki, dönüşümde vatandaşın muhatabının müteahhit değil belediyeler olmasını istediklerini belirtti.
 

İmar affı ile imar barışı arasındaki fark nedir?

Türkiye'nin birçok yerindeki tarihi eserlerin bulunduğu bölgelerin de "İmar Barışı" düzenlemesi kapsamında olup olmayacağı sorusu üzerine Özhaseki, tescilli eserler ülkenin değerleri olduğu için şahıs mülkiyetine çok konu edilmediğini söyledi.

Özhaseki, tescilli olan, birtakım kişilerde olan sivil mimarlık örneklerinin bulunduğunu, onların korunduğunu belirterek, buraya elektrik ve su alınabileceğini, burasının yıkılamayacağını ifade etti. 

İmar affı ile imar barışı arasındaki farka da dikkat çeken Özhaseki, şunları söyledi:

"Bizde bir vatandaş yapısını yıktığı zaman eski binasını aynen yapamaz. Belediyeye gidecek, mevzuat neyse, orada ne yazıyorsa yapacak. Sonradan yaptığı kaçak katları bir hak olarak kendisine verilmiyor. Mevzuata uyacak. İmar barışının özellikle imar affından farkı bu."

- "Kimse hapis cezasını göze alarak teşebbüs etmez"

Vatandaşın kafasında, "Bu 13 kere geldi, bir de siz getirdiniz. Vatandaş kaçak yapıya devam eder. Nasıl olsa af geliyor." gibi birtakım düşüncelerin bulunduğunu aktaran Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kanunda yapan ve yaptıran için, buna göz yuman, kamu hizmetini götüren, elektriği, suyu bağlayanlar için hapis cezası var. Bu hapis cezası daha önce çok uygulanmamış veya ertelenmiş. Ama Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun aldığı bir karar var. Vatandaş orada kaçak yapıdan dolayı ceza yemiş, hükmün ertelenmesini istemiş. Yargıtay bu kararında diyor ki 'Bunu sana daha önce belediye ihtar ettiği halde, imara uygun hale getirmek gibi bir durum olduğu halde sen getirmemişsin. O zaman sen gönüllü olarak, bu işi bile bile yapmışsın. Bu yüzden hüküm ertelenmez. Hapsi gerekiyor.' Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararını bütün belediyelere, valiliklere, ilgili il özel idarelerine göndereceğiz. Eğer bundan sonra herhangi birisi kaçak yapıya başlarsa, buna göz yuman birisi varsa ve belediye de oraya kamu hizmeti veriyorsa hepsi içeri girecek. O yüzden bundan sonra kimse hapis cezasını göze alarak teşebbüs etmez. Zaten varsa yapıyor, bundan sonra yapacaksa da gidip ilgili belediyesinden ruhsatı alması lazım."

Özhaseki, 2017'nin sonuna kadar yapılan tüm yapılar için müracaat edilebileceğini, vatandaşın beyanının esas olduğunu, uydularla da izlenildiği için takibinin daha kolay yapılabileceğini vurguladı. 


- Doğu ve Güneydoğu'daki inşa ve ihya çalışmaları

Özhaseki, Doğu ve Güneydoğu'da bölücü terör örgütünün harabeye çevirdiği yerlerde başlatılan inşa ve ihya faaliyetlerine ilişkin soru üzerine terör örgütlerinin bölgeye verdiği zararları anımsattı. 

Bölgede bu örgütün bir terör devleti kurmak istediğini ve bunun üzerine kararlılıkla gidildiğini anlatan Mehmet Özhaseki, "O bölgede masum, kendi halinde yaşayan hane halkına ben binlerce kere teşekkür ediyorum. O teröristlere uymadılar, yanlarında olmadılar. 'Allah belanızı versin' dediler, çekildiler, evlerini boşalttılar." dedi. 

Terörden etkilenen bölgelere ilişkin fotoğraflar gösteren Özhaseki, terör örgütlerinin harabeye çevirdiği ev, sokak, cami ve tarihi yapılar ile Bakanlık olarak bunların yerlerine yaptıkları yapıların fotoğraflarını karşılaştırdı. 

Yıkılan yerlerle ilgili yürütülen inşa çalışmaları hakkında terör örgütünün bölge halkına yalan söylediğini aktaran Özhaseki, "Terör örgütleri, bir, 'Burayı yıkıp TOKİ konutları yaparsınız', iki 'Alışveriş merkezlerine satarsınız, zenginler gelecek buraya', üç, 'Zaten para sizin değil ki AB veriyor parayı, siz harcıyorsunuz' diyorlardı. Emin olun ben bunlar kadar vahşi, saldırgan, insanlara hiç acımayan, yalanda fütursuzca, sınır tanımayan adamlar görmedim. Herhalde üçüncü dünya ülkelerinde bile böyle bir örgüt kalmamıştır." değerlendirmesinde bulundu. 

Şırnak'ın Cizre ilçesinde yapılan konutların fotoğraflarını da gösteren Özhaseki, "Burada yaşam başladı, kuralarını çektik, vatandaşlara teslim ettik." ifadesini kullandı.

Terörden arındırılmış bölgelerdeki toplam hasara ilişkin bilgi veren Özhaseki, "Çatışma alanlarında toplam 70 bin konuta hasar verdiler. Bunların 45 bini neredeyse az hasarlı olduğu için bedelleri ödenerek telafi edilebilecek zararda olanlar ama 26 bini hiç yaşanmayacak ve oturulmayacak durumda olanlardı. 26 bin konuta başladık. Bunların büyük bir kısmını yaptık, büyük bir kısmının inşaatları devam ediyor." açıklamasını yaptı.

Konutların çoğunu kendi yerlerinde yaptıklarına dikkati çeken Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, şöyle devam etti:

"Vatandaş gelip anlaştığında yıkılan evi 100 metre ise, 110 metre almış ise o 10 metrenin bedelini istiyoruz. Onu da takside bölerek, uzatarak, faizsiz şekilde alıyoruz. Vatandaş bizimle anlaştığında evinden ilk çıktığı günden yeni evine girinceye kadar 700 lira civarında kira parası veriyoruz."  

Bölgede yaraların sarılmaya devam edileceğini belirten Özhaseki, yapılan konutların içlerinin konforlu olduğunu, altyapı çalışmalarının da tamamlandığını dile getirdi. 

Özhaseki, kayyum atanan belediyelerin bölgeye yaptığı hizmetleri anlatarak, geçmişte bölgedeki belediyelerin bölgeye yatırım için ayrılan kaynağı Kandil'e göndermenin yolunu aradığı, bunu da taşeron ihalelerindeki kişi sayısını fazla göstererek yaptığını vurguladı.

Buradaki bazı belediyelerin yatırım bütçesinin sıfır ancak personel giderlerinin ise yüzde 95'e varan oranlarda tutulduğuna işaret eden Özhaseki, "Belediye başkanlarının her birinin arka tarafındaki odada 3 tane PKK'lı militan oturuyor. Belediyede çöpçü gözüküyor ama asıl yönetici onlar. Onların da devletten geleni nasıl çalarız, nasıl dağa göndeririz, terk dertleri bu." diye konuştu.

Buralara kayyum atandığında anamuhalefet partisinin "Demokrasiyle gelmiş belediyelere el konur mu, kayyum atanır mı?" diye sorduğunu aktaran Özhaseki, "Demokratik bir ortamda oylamayla, seçimle iş başına gelmiş bir insanın kanunlar dışına çıkarak çalmak, çırpmak, hırsızlık yapmak gibi bir özgürlüğü var mı? Kandil'e para götürmek gibi bir özgürlüğü var mı?" dedi. 

Özhaseki, kayyumların bölgeye hizmet getirdiğini kaydetti.