İmar barışı fırsatçılarına dikkat!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu'nun CHP'li üyesi Sedat Özkan, imar barışı fırsatçılara karşı yapılması gerekenleri anlattı...
İmar barışı, 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış binaları kapsıyor fakat ülkenin dört bir yanından kaçak yapılaşma devam ediyor. Özellikle de mega kent İstanbul'da. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu'nun CHP'li üyesi Sedat Özkan, Habertürk gazetesinden Esra Boğazlıyan'a konuştu ve fırsatçılara karşı yapılması gerekenleri anlattı...
İmar barışı başvurularının başladığı 8 Haziran'dan itibaren, Türkiye genelinde 7 milyon başvuru oldu. 13 milyon konutu kapsayan imar barışından 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış binalar yararlanabiliyor fakat Türkiye’nin hemen her yerinde, özellikle de İstanbul’da fırsatçılar hız kesmeden kaçak yapılaşmayı sürdürüyor. İstanbul’da Beşiktaş, Şişli, Okmeydanı gibi bölgelerde son katlarda, çatılarda kaçak inşaatlar tüm hızıyla devam ediyor. Bu suistimalin cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası. Fakadar imar barışı başvurusunda beyan esas olduğundan şikayet olmadığı sürece hali hazırda süren kaçak yapılaşmalar da imar affından faydalanabiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu’nun CHP’li üyesi Sedat Özkan, yasadaki boşluğa dikkat çekerek denetim yapılması gerektiğini belirtiyor.
Sedat Özkan
"FIRSATÇILAR YASAL BOŞLUKTAN YARARLANIYOR"
Özkan, “Yasaya göre 31 Aralık 2017 tarihinden sonra yapılmış binalar imar barışına dahil edilemez. Ancak imar barışına girmediği halde çatıda, bodrum katlarda kaçak yapılaşmalar sürüyor. Üstelik sadece konutlarda değil, fabrikalarda, alışveriş merkezlerinde de kaçak inşaatlar var. İstanbul geneline baktığımız zaman imar barışı müracaatları yapılaşma olmayan uzak ilçelerde daha yoğun. Örneğin; Silivri, Çatalca, Beykoz gibi ilçelerde daha fazla imar barışı müracaatı var. Bu da İstanbul’un sayfiye bölgelerinde kaçak yapılaşmanın devam ettiğini gösteriyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir düzenleme yapması lazım. Bir boşluk var ve bundan yararlanıyorlar. Yasaya uygun olmayan şekilde beyanda bulunanlarla ilgili yapılacak işlemler yasada belli. İmar barışının ilk adımı olan yapı kayıt belgesi almak için ödediği para geri ödenmiyor, yapı kayıt belgesi iptal ediliyor. 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. Ama bu yanlış beyan nasıl tespit edilecek? Asıl sorun bu. Şu anda Çevre ve şehircilik bakanlığında görev yapanlar inşaatların kontrolünü yapabilecek durumda değiller, öyle bir kadro yok, öyle bir ekip yok. Belediyeler bu konuda devreye girebilir. Ne var ki belediyeler de ön planda olmak istemiyorlar. Düşünün, belediye yıllarca bir mücadele vermiş kaçak inşaatla ilgili araştırma yapmış, zabıtları tutmuş, dava süreçleri başlatmış ama yasa çıkıyor ve ‘vatandaşın yanlışı affedilecek’ deniyor, af başvurusu da bakanlığa yapılıyor, bedeli de bakanlığa ödeniyor. Belediyeler devreden çıkıyor. Belediyelerin de yasaya dahil olmadığı halde süren kaçak inşaatlara müdahale etme gücü kalmıyor. Bu ilk imar affı değil, 14. İmar barışı. Belirli periyodlarla imar affı çıkıyor ve mevzuata uygun davranan vatandaş da bir pişmanlık içine giriyor. Yanlış yapan, kaçak yapan, ödüllendiriliyor gelişen süreç içinde. Beyan esas ama beyanın doğruluğunun tespitinin nasıl yapılacağı yasada belirtilmemiş. Kaçak inşaatların belediyeler tarafından kontrol edilmesi lazım ama barış kavramı ortaya çıktıktan sonra vatandaşın talebi de önlenemiyor açıkçası. Bu konuda çok sık af çıkmasının getirdiği olumsuz bir tabloyla karşı karşıyayız. Çevre ve şehircilik il müdürlüklerinde imar barışı için oluşturulan birimler var. Belediyelerde açılan masalar var. Yerinde denetim ve kontrol yapılmalı. Ama yapılmıyor. Niye yapılmıyor? Yasanın ruhundan kaynaklanıyor yani vatandaşın beyanı esas olduğu için de kontrol yapılmıyor.” dedi.
"YAPI KAYIT BELGESİ ALANLARIN YÜZDE 80’İ 2. AŞAMAYI GEÇEMEZ"
Özkan, İstanbul’da imar barışına başvuru yapıp ilk aşamada yapı kayıt belgesi alanların büyük çoğunluğunun 2. aşamada yani yani tapu alma aşamasında başarılı olamayacağı görüşünde: “31 12. 2017’den sonra yapılan inşaat, vatandaşın beyanı esas olduğu için ilk etapta kayıt altına alınabilecek. Fakat yapı kayıt belgesi alan vatandaşın yüzde 80’inin 2. aşamadaki problemi çözülemeyecek. Çünkü 2. aşamada artık mülkiyet sorunu, hukuki süreçler, mülkiyetle ilgili anayasadan kaynaklanan işlemler ortaya çıkacak. Onu da imar barışının ilk aşamasından yararlanan vatandaşın büyük çoğunluğu yerine getiremeyecek. Benim kanaatim o. Örneğin 5 katlı bir bina. İmar durumu 4 kattı. Proje 4 kat üzerinden yapılmış fakat 5 kat inşa edilmiş. İmar barışından faydalanması için tamamı kaçak statüsüne giriyor. En üst katını kullanan vatandaş beyanını yaptı, kayıt belgesini aldı. Alt kattaki vatandaşlar müracaat etmedi çünkü ellerinde tapuları var. Ama 2. aşamada kat mülkiyeti için tapuya gittiklerinde oradaki tüm vatandaşların muvaffakatını almak lazım. Bunun da pratikte uygulanması çok mümkün değil. Serbest çalışan bir mimar tarafından hazırlanan mimari proje olacak, bunun için bir bedel ödenecek. Yani çok fazla ayağı olan adım olacak. Kamu açısından baktığımız zaman yine belediyeler bu işlemlerin hiçbir yerinde yok. Belediyeler sürece dahil olmalı. Oradaki vatandaşın emlak vergisiyle ilgili muhatap olacak olan belediye ama hiçbir dahli yok. Yerel yönetimlerin bu işin içinde olması gerekiyor.”
İSTANBUL’DA 700 BİN BAŞVURU
Sedat Özkan, imar barışı başvuru süresinin uzatılmasını beklediklerini çünkü beklenen başvuru düzeyine henüz ulaşılamadığını söyledi: “Başvuru ve alınan yapı kayıt belgesi sayısına baktığımız zaman bu sürenin uzamasına ihtiyaç var. Beklentilerin karşılanmadığı görülüyor. İstanbul’da yaklaşık 70 bin yapı kayıt belgesi alındı. Ancak müracaat bunun 10 katı. 700 bin müracaat var. Eğer süre uzamazsa İstanbul’da 1 milyonu bulmayacak yapı kayıt belgesi alan kişi.”
AFFEDİLEN BİNA YENİDEN YAPILIRKEN…
Sedat Özkan, imar barışından faydalanan binaların yıkılıp yeniden yapılma sürecinde mevcut imar hakkından yararlanabileceğini söyledi: “Vatandaş imar barışıyla ilgili müracaatını yapıp evrakını alıyor ama yıkıp yeniden yapacağı zaman veya kentsel dönüşümle ilgili bir işleme girdiği zaman mevcut imar hakkı neyse onun üzerinden yapılacak. Diyelim vatandaşın şu an 6 katlı binası var. İmar barışına müracaat etti. Ama yıkıp yeniden yapacağı zaman şu andaki planda imar hakkı 3 katsa 3 kata göre yapacak.”