İmar

İmar barışına en fazla talep Kepez ve Manavgat’tan geldi!

Antalya'da en fazla gecekondunun bulunduğu Kepez ile otel sayısının en fazla olduğu Manavgat ilçeleri imar barışına en çok başvuru yapan bölgeler oldu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 31 Aralık 2017 öncesinde yapılan, ancak imara aykırılıkları olan yapılara getirdiği imar affı, 15 Haziran’da sona erdi. Hürriyet Gazetesi'nde yer alan habere göre; ilan edildikten sonra 2 kez uzatılan imar barışı uygulamasından Türkiye'de 10 milyon 79 bin vatandaş yararlandı. Antalya’da da 163 bin kişi imar barışından faydalanarak yapı kayıt belgesi aldı. Bu zamana kadar Antalya’dan imar barışı kapsamında devletin kasasına 1 milyar 160 milyon lira girdi. 30 Haziran’a kadar ödemeler süreceği bu bedelin katlanacağı kaydedildi.

EN AZ BAŞVURU İBRADI’DAN

19 ilçe kapsamında imar affı başvurusu en fazla Kepez’den geldi. Antalya'da en fazla gecekondunun bulunduğu ilçe konumunda yer alan Kepez’de imar barışından faydalanmak isteyenlerin oranı yüzde 13,1 oldu. Kayıt belgesini en fazla alan ikinci ilçe ise Antalya'da en fazla otelin bulunduğu Manavgat oldu. Antalya’nın dördüncü büyük ilçesi Manavgat ilçesinde başvuru oranı yüzde 12.9 oldu. Bu iki ilçeyi yüzde 9.2 ile Alanya izledi. 19 ilçesi bulunan Antalya’da en az başvuru, yüzde 0.3 ile en küçük ilçe İbradı’dan geldi.

SORGULANMASI LAZIM

Yasanın daha çok gecekondu gibi yapılar için çıktığını ifade eden Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Ufuk Aydın, en fazla başvurunun Kepez’de olmasının anlaşılabilir olduğunu belirtti. Kepez ile neredeyse başvuru açısından yakın olan Manavgat yeni gelişen bir ilçe olmasına karşı başvuru sayısının yükselmesinin ilginç olduğunu söyleyen Aydın, ''Temel anlamda ilçenin gecekondulaşma problemi çok fazla yok. Burada neden bu kadar başvuru var bunun sorgulanması lazım" dedi.

MÜHENDİSLERDEN ELEŞTİRİ

Ufuk Aydın, imar barışının mühendislikleri yok saydığını söyledi. İmar barışının kamu zararı, can ve mal kaybına yol açtığının söylendiğini belirten Aydın, deprem, heyelan, erozyon ve dere yataklarına yapı yapanların da bu af kapsamında başvuru yaparak yapı kayıt belgesi aldığını sözlerine ekledi. Aydın, ''Bizim mesleğimiz, imar barışı sürecinde başvuruları esnasında bile özellikle tarım arazileri, sit alanları, meralar, orman arazileri, kıyı alanlarında tespit edilmiş, depremselliği yüksek, heyelan alanlarında olup olmadığını belirleyebilecek bir seviyededir. Ancak mesele bu teknoloji ve bilgi seviyesini kamu yararına kullanmaya yol açacak siyasi erkin, karar verme mekanizmasına irade koymasıdır" diye konuştu.

KAOSA GEBE

Beyana esas işleme devam edildiğini söyleyen Aydın, bu beyanların doğruluğu, yanlışlığı ile ilgili ne yapılacağının belirsiz olduğunu söyledi. Aydın, Yanlış beyanların cezai müeyyideye tabi olacağı belirtilmiş, ancak beyanların kontrol yönetmeliği, yaptırım yönetmeliği gibi bir yazılım, bir kural çıkmamıştır. Söylenti şeklinde, bizim mesleğimizin temeli olan hava fotogrametrisi dediğimiz yöntemle tespitler yapılabileceği devamlı belirtilmiştir. Doğrudur, bu mesleğimizin geldiği nokta itibarıyla kolayca yapılabilir. Yasada 2018 öncesi yapılar denmiş, şu anda başvurular tamamlanmış ancak tespitlere geçilmemiştir. Yapılan belki de sehven art niyet taşımayan yanlış beyanlarda olacaktır. Bunlar ne olacaktır. Vatandaşın belge harcı için yaptığı ödemeler ne olacaktır? Yapı kayıt belgesi sonrası tapu tescil aşamaları ise şu anda tam bir kaosa gebedir. Bu alelacele yaratılmış model, memleketin adliyelerinin onlarca senesine mal olacak mülkiyet davalarına dönüşecektir" açıklamasında bulundu.