İnşaat sektörü ile birlikte halı satışları arttı!

Türkiye halı sektörü 2010 yılını yüzde 15'lik üretim artışıyla kapattı. Bu kapsamda 2009 yılında 326 milyon metrekarelik halı üretimi gerçekleştiren sektör, 2010 yılında da 375 milyon metrekarelik halı imal etti. Üretimde meydana gelen artışı 2009 yılında yaşanan küresel kriz sonrasında dünya ekonomilerinde özellikle de gelişmekte olan ülkelerde yaşanan büyüme eğilimine bağlayan sektör temsilcileri, bu sayede halı talebinde de artış yaşandığına dikkat çekiyor. Dünya ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmeye paralel, hem Türkiye hem de komşu ülkelerde inşaat sektörünün olumlu bir seyir izlemesinin de sektöre doğrudan etkilediği fikrinde birleşen firma sahipleri, halı tüketiminde artış yaşandığının altını çiziyor. Sektör temsilcileri, ekonomideki olumlu havanın devam etmesi ve inşaat sektöründe artacak olan yatırımlarla birlikte, 2011 yılında yüzde 15-20 oranında büyümeyi hedefliyor.

Sektör, 3 milyar doları hedefliyor

İstanbul Halı İhracatçıları Birliği'nden edinilen bilgilere göre bugün itibariyle 2.5 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşan Türk halı sektöründe yaklaşık 400 firma doğrudan üretici olarak faaliyet gösteriyor. Yine sektörde yan sanayi ve diğer halıcılık faaliyetleri ile birlikte toplam firma sayısı 700'ü buluyor. Sektörün istihdam hacmi ise 50-55 bin kişi düzeyinde. Sektörün değer olarak yarattığı 2.5 milyar dolarlık işlem hacminin 1.3 milyar dolarlık kısmının ihracattan karşılanması bekleniyor. 2010 yılı Ocak-21 Aralık döneminde sektörün 1.2 milyar dolar tutarında ihracat yaptığına dikkat çeken birlik temsilcileri, bu rakamın yıl sonu resmi rakamlarına göre 1.3 milyar dolara çıkacağı öngörüsünü yapıyor. 2010 yılında en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında ise Suudi Arabistan, ABD, Irak, Almanya ve Kazakistan bulunuyor.
Türkiye, dünya halı tedarikçileri sıralamasında dünya toplam halı ihracatındaki yüzde 9.2'lik payıyla dördüncü büyük tedarikçi konumunda olduğunun altını çizen birlik temsilcileri, mevcut potansiyelin değerlendirilmesiyle birlikte sektörün rakamsal büyüklüğünün 2011 yılında 3 milyar doları bulacağına vurgu yapıyor. Bu noktada sektörün tasarım gücüyle öne çıkması gerektiği görüşünde olan birlik temsilcileri, işletmelerin koleksiyonlarında tasarım gücünü öne çıkarmasını istiyor. Bununla birlikte özellikli ürünlerin de sektöre güç verdiğine işaret eden birlik temsilcileri, leke tutmayan, yanmayan veya antibakteriyal olma gibi özelliklere sahip halıların yüksek tasarımla birlikte pazardan yoğun ilgi göreceği d-ğerlendirmesini yapıyor. Dünya geneli halı ticaretinde ise Türkiye, Belçika, Hollanda gibi ülkelerle rekabet ediyor. Sektörde liderliği Belçika elinde bulundururken Türkiye bu ülkeyi yakalama hedefinde. Türkiye'nin halıcılık potansiyeliyle Belçika'yı geçebileceğini anlatan firma sahipleri, son dönemde tasarım odaklı çalışmalar ve hızlı markalaşmaya bağlı olarak firmaların rekabette başta Belçika olmak üzere AB firmalarının önüne geçmeye başladığını dile getiriyor. Ayrıca Türkiye'de rekabet edebilirliği artırmak ve katma değer kazandırmak için İTKİB öncülüğünde Halı Tasarım Yarışması düzenleniyor. Sektör, bu yarışmayla halı tasarımında yenilikçiliği ön plana çıkararak, dünya halı ticaretinde söz sahibi olmayı hedefliyor.

Maliyet-fiyat sarmalı sorunları şekillendiriyor

Halı sektörünün sorunlarının temelinde maliyet-fiyat sarmalının bulunduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, yüksek üretim maliyetleri yüzünden dış pazarla rekabette sorun yaşadıklarına değiniyor. Firma sahipleri, maliyetlerin yüksekliği nedeniyle üretimde sorunla meydana geldiğini ve üretimden satışlarda düşüş yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Sözü edilen olumsuzluğa belli başlı üretici ülkelerde sek törün devlet tarafından korunarak, teşvik edilmesinin de eklenmesiyle dünya halı ticaretinde haksız rekabetin kaçınılmaz olduğunu savunan firma sahipleri. Türkiye'de devletin sektöre destek olmasını istedi.
Diğer taraftan, dünyada hızla değişen rekabet ortamının özgün tasarımlı ve tüketiciye özel farklı ürünlerde yoğunlaşmayı gerektirdiğine vurgu yapan firma sahipleri, sektörün tasarım kabiliyetinin artırılması ve bir marka olarak Türk halısının dünyada hak ettiği yere ulaşmasını sağlayacak stratejiler üzerinde çalışılması gerektiği fikrinde birleşiyor. Bu kapsamda firma sahipleri, eski ve kullanılmış halıların tamir ve bakımını yaparak tekrar ihracatının gerçekleştirilebilmesi için bu halılardaki ithalatın önündeki engellerin kaldırılması önerisinde bulunuyor. Son olarak firmaların uygun koşullarda finansman temini noktasında sıkıntı yaşadığına atıfta bulunan sektör temsilcileri, işletmelerin rekabet gücünü artıracak finansman mekanizmalarına sektör olarak ihtiyaç duyduklarını kaydediyor.
Dünya