15 / 05 / 2024

İnşaat sektörü Kanal İstanbul projesi için ne dedi

İnşaat sektörü Kanal İstanbul projesi için ne dedi

Türk müteahhitler bu projeyi rahatlıkla gerçekleştirebilirler. Hem ekipman hem de mühendislik bilgisi olarak yeterli firmalarımız var. Bu ve bunun gibi projelerin gerçekleştirilmesi, biz mühendis müteahhitlerin görev alanına girer



Ancak bu projenin fayda, zarar ve fizibıl olup olmadığı uzun araştırma sonucunda ortaya çıkacaktır. Bu anlamda, göz önüne alınması gereken en önemli hususlardan biri; öncelikle 17 milyona yaklaşan kent nüfusunu lineer olarak yayılmasına özen göstermektir. Nüfusun, deprem riski bulunan binaların yoğun olduğu bölgeler ile meydanı bulunmayan sokaklardan oluşan yapılaşmayı seyreltmek için oluşan bu yeni bölgeye kaydırılması gerekir. İkinci önemli nokta ise yeryüzü değişikliğinden dolayı ekolojik anlamda meydana gelecek oluşumlardır. Yeryüzü, insan vücudu gibidir. Nasıl vücutta damarlar varsa, 2 kıta arasında da böyle bağlar var. Yapılacak boğaz, bu bağları kesecektir ki; o zaman da yer altında akımlar değişir. Boğazdaki bağlar koparsa, bunun maddi külfetini tahmin etmek zor.

Anadolu'da da benzer projeler olmalı

Bu projede ele alınması gereken bir diğer önemli konu ise*arazi rantıdır. Projeden kazanılacak arazi rantının ulusal olduğunu unutmayarak, bu potansiyeli Anadolu'dan göç veren şehirlerde istihdam yaratarak göçleri durdurmak için kullanmaktır. Kanal istanbul'dan elde edilecek rantın Türkiye'nin değeri olarak harcansın ve Anadolu için adil bir dağıtım yapılsın isterim. Projenin gerçekleşeceği arazide bir değerlenme kaçınılmaz olacaktır. Bu değerlenmeden kaynaklanan kaynağın mutlaka Anadolu'ya aktarılması gerekir. Bu kaynakla Anadolu'da yapılacak Kanal istanbul eşdeğerindeki büyük projeler, ikinci bir istihdam yaratacaktır. Böylelikle Kanal istanbul ile yaratılan istihdam Anadolu'ya taşınmış olacak ve katma değeri daha da artacaktır. Kaynak aktarımın asıl önemli faydası ise istanbul'a yönelik potansiyel göçün önlenmesi şeklinde yaşanacaktır. Söz konusu istihdam önce inşaat sektöründe yaşanacaktır. Bu istihdam, dalga dalga büyüyerek diğer yan sektörlerde da görülecektir. Mesela ekolojik dengelerin korunması için yapılacak çalışmalarda, projenin etrafında görülecek şehirleşme nedeniyle inşaat sektörünün yan ürünlerinde, verilecek hizmetlerde faaliyet gösterecek sektörlerde yeni istihdam ortaya çıkacaktır.

Diğer taraftan projenin gerçekleşeceği bölgedeki yeni yerleşim birimlerindeki yoğunlaşmanın, istanbul'un yoğun olan bölgelerinden sağlanmasına özen gösterileceği umuyorum.

şžerefiye vergisi gündeme gelmeli

Bölgedeki arsa ve emlak fiyatları, projenin dile getirilmesiyle birlikte arttığı ortadadır. Bu proje mutlaka yapılacaksa, ülkeye fayda sağladığına inanıldığı için yapılacaktır. Yoksa birkaç kişi veya kuruma rant sağlanması için yapılmamalıdır. Bu nedenle, proje nedeniyle elde edilecek rant gelirlerinin bireyleri veya kurumları zengin etmesi diye bir durum söz konusu olamaz. Bunun için devletin yapacağı şey şudur; proje nedeniyle şerefiyesi yükselen arsa veya gayrimenkullerden şerefiye vergisi almaktır. Kimse - benim başıma devlet kuşu kondu- dememelidir. Aynı şekilde proje nedeniyle zarar gören her birey ve kurum da desteklenmelidir.

İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar inan:
Proje kendi kendisini finanse edebilir

İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar inan, çılgın projenin her tarafını desteklediğini, ancak detaylarda hata olabileceğini, detaylarda doğru gitmek gerektiğini belirtti. 2008 yılında kendisinin 'Halic'i Karadeniz'e bağlayalım, Karadeniz'deki kömür ocaklarını da göl haline getirelim ve ikinci boğaz yaratalım' beyanatı olduğunu anımsatan İnan, Başbakan'ın açıkladığı Kanal istanbul projesinin Türkiye'ye ve istanbul'a değer katacağını söyledi.

inan, 'Yabancıya satışı başlatmamız ve bu kanallar üzerinde yapılacak lüks konutları da yabancılara satmamız lazım. Türkiye'nin ne büyük madeni ne petrolü var. Bizim elimizde turizm ve insanların yaşamak istediği gayrimenkullerimız var. Bunun yabancılara satışını ön plana almamız lazım, ispanya'yı ispanya yapan Araplara sattıkları 400 milyar avroluk gayrimenkul. O kanalın yapma hakkını bana verin size 30 milyar dolar ödeyeyim' diye konuştu.

Projenin kendi kendisini finanse edebilecek bir proje olduğunu ifade eden inan, 'Bir kaç yüz milyar dolar para getirebilecek proje. Boğazda bugün 30 milyon dolara satılan evler var, ikinci boğazda da o fiyatlara ev satılabilir. şžu anki boğazdan çok daha güzelini bile yapabiliriz' diye konuştu. Projenin tamamlanmasının 10-15 seneyi bulabileceğini belirten inan, Türkiye'nin dış borcunu bu proje ile ödeyebileceğini kaydetti.

Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu:
Başbakan'ı tebrik ediyorum

Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, Kanal İstanbul için 'Beni heyecanlandıran proje oldu. İstanbul ve Türkiye için çok önemli proje. Proje hayata geçtiğinde İstanbul'un şekli, şemali değişeceği gibi yapı anlayışı da değişecek, yeni merkezler oluşacak. Başbakan'ı tebrik ediyorum' dedi.

Projeyle ilgili etüt çalışmalarının 2 yılda tamamlanmasının kendisine biraz uzun geldiğini, bu sürenin kısaltılması gerektiğini söyleyen Aşçıoğlu, projenin devlete sıfır maliyeti olacağını düşündüğünü belirtti. Aşçıoğlu, 'Başbakan 'genellikle devlet arazilerinin yoğun olduğu yerlerden geçmeye gayret göstereceğiz' dedi. Bu ikinci boğazın maliyetini karşılar ve geçer. Yatırım oralara kayacak. Devletin malı değerlenecek' dedi. Projede sadece hafriyat bulunduğunu, proje tamamlandıktan sonra 25 kilometrelik yerin hafriyatının 1-1,5 yılda bitebileceğini kaydetti.

Sinpaş Yönetim Kurulu Başkanı Avni çelik:
Boğaz'dan sağlanamayan geliri yükseltecek

Sinpaş Yönetim Kurulu Başkanı Avni çelik, İstanbul'un dünyanın en büyük metropollerinden birisi olduğunu belirterek projeyle ilgili şu açıklamayı yaptı: 'Giriş en daraldığı yerde genişler, istanbul'da birçok şey daraldı, işte size en dar yerden genişletecek bir proje. Her yönüyle daralan istanbul'u genişletebilecek bir proje. Proje boğazın korunması açısından önemli. Ayrıca Montreux anlaşması nedeniyle Türkiye'nin Boğazdan sağlayamadığı geliri elde etmesi nedeniyle de önem taşıyacak. Yaratacağı ekonomi ve istihdam ise en önemli noktası. Başbakan kaynağın hazır olduğunu söyledi. Bu kanalın etrafında yaratacağı yeni şehir ve onun yaratacağı değer düşünülürse maliyeti de kolay realize edilir gibi gözüküyor.'

Ağaoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu:
Böyle bir proje için çok geç kalındı

Başbakan Erdoğan'ın, daha önce çılgın proje olarak tanıtılan Kanal İstanbul projesini açıklaması üzerine bu konuda bir değerlendirme yapan Ali Ağaoğlu, projenin Osmanlı'dan bu yana düşünülen bir proje olduğunu ve ilk olarak Abdülmecit döneminde gündeme geldiğini, böyle bir kanalın yapılması için çok geç kalındığına inandığını belirtti. Ali Ağaoğlu şunları söyledi: 'ikinci boğaz projesinin ayrıntılarını henüz bilmiyoruz, göreceğiz. Dünyanın en önemli doğal mirası olan Boğaziçi'ni korumak için böyle bir projeye ihtiyaç vardı. Bölgede Hazine arazileri olduğu için maliyeti makul olacaktır. Kanaldan gemi geçişleri sayesinde elde edilecek gelirle zaten bir süre sonra maliyetini de karşılayacaktır. Mutlaka o bölgeye bir hareket getirecek ve özellikle de istanbul'un göç sorunu nedeniyle yaşadığı sorunların azalmasına da yol açacak. Bölgedeki Hazine arazileri imara açılırsa devlet buradan elde edeceği geliri de proje yapımına aktarabilir, ikinci bir boğaz yapmak çılgın bir proje değil. Türkiye bunu yapabilecek güçte.'

ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca:
Heyecan verici bir proje

ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca 'Heyecan verici, hayata geçirilebilir, yeter ki tüm kurum ve kuruluşlar buna inansın, bu sürece destek versin' ifadesini kullandı. Türk insanının yapamayacağı hiçbir proje olmadığını ifade eden Koca, 'Eskiden bu tip hedefler yoktu. Bunları konuşamıyorduk. şžimdi bu tür hedeflerin konuşuluyor olması güzel. Yakın ve sıkı bir takibe ihtiyaç var. Bu noktada biz ASKON olarak elimizden gelen desteği veririz' diye konuştu.

Özyurtlar şžirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt:
Özyurtlar şžirketler Grubu Başkanı Tamer Özyurt, 'Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı 'çılgın Proje' Kanal istanbul, 10 bilerce kişiye sağlayacağı istihdamla işsizliğe çare olacak. Ayrıca ekonomiyi de canlandıracaktır' dedi. Detayları henüz netleşemese de projenin hayata geçmesi durumunda ekonomiye pozitif etkisi olacağını ifade eden Özyurt, 'Bir kere işsizlik azalacak. iş bulan insanlar hayat standardını yükseltmek için çalışacak. Ya yerli bir eve çıkacak ya da kendisine ev alacak. Zaten inşaat sektörü 50 alt sektörü harekete geçiren bir alan. Bu nedenle ekonomiye olumlu etkisi çok fazla' diye konuştu.

Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu:
Doğal kaynakları yok eder

Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, projenin Başbakan Erdoğan'ın da söylediği gibi 'çılgın' nitelikte bir proje olduğunu söyleyerek, projede finansman olarak ise yeni bir kent kurulması ve buradan elde edilecek rantların gösterildiğini savundu. Silivri-çatalca hattında kurulması öngörülen yeni kent ile birlikte nüfusun artacağını ve bu bölgenin tüm doğal kaynakları ile kültür varlıklarının yok edileceği öngörüsünde bulunan Muhcu, bu projenin birinci sınıf tarım arazileri ile su kaynaklarının yok olması anlamına geleceğini söyledi.

Kanalın yapılacağı yer ile ilgili olarak iki yıl sürecek bir çalışmanın yapılmasının öngörüldüğünü hatırlatan Muhcu, 'Bilimsel herhangi bir araştırma yapılmamış. Proje açıklanmadan önce bilimsel verilerin ortaya konması gerekirdi. Anlaşılan o ki Başbakan seçime hazırlık yapıyor. Bugün siyasal bir kararı tartışıyoruz' dedi.

Muhcu, bu tür proje kararlan alınırken şehircilik, sosyal ve ekonomik faktörlerin temsilcilerinin görüşünün alınması gerektiğini söyleyerek, 'Bu projenin en önemli sorunlarından bir tanesi maliyet. Teknik verileri açıklanmadığı için, bir araştırma analiz yapılmadığı için şu anda bir maliyet çalışması yapmamız söz konusu değil. Bu proje açıklanırken bu projenin maliyetinin hesaplanıp açıklanması gerekirdi' dedi.

Projenin yaratacağı sonuçlar açısından 'son derece zararlı' bir proje olduğunu savunan Muhcu, 'Projenin süresi diye bir şey de gündemde değil. Projenin, bölgedeki son derece değerli kamusal alanlardaki ranttan finanse edilmesi bekleniyor' diye konuştu.

çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Emine Girgin:
Değerli su havzalarını tehdit altına alacak

çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Emine Girgin, 3'ncü köprü ve Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı projenin kuzey ormanları için büyük bir tehdit olduğunu iddia ederek, 'Bu projenin amacını da anlayabilmiş değilim. Kente güzellik mi katacağı düşünülüyor İstanbul'un daha fazla kalkınmaya ihtiyacı yok. Proje ile İstanbul'a daha fazla insanın taşınması hedefleniyor. Zaten istanbul şuanda yaşanılabilir sınırların çok çok üzerinde. şžehir yaşanılabilir sınırlan zorluyor. Bu şehre yeni ulaşım yerlerinin yapılmaması gerekiyor. çünkü her yapılan beton yapıtlar şehir dokusuna zarar veriyor' dedi. Proje kapsamında hangi güzergahlarda çalışma yapılacağının tam olarak açıklanmadığını ifade eden Girgin, 'Proje eğer var olan su havzalarından su almayı kapsıyorsa, çok değerli sularında tehdit altına alınabileceği bir proje olabilir. Bu şehrin kuzeye doğru genişlemesi şehirde yaşanılabilir sınırların aşılması anlamına geliyor' ifadelerini kullandı.

İstanbul çevre Federasyonu Konseyi Başkanı Tunay Gürsel:
Proje hazırlanırken kimsenin görüşü alınmadı

İstanbul çevre Federasyonu Konseyi Başkanı Tunay Gürsel, Başbakan Erdoğan'ın projenin hayata geçirileceği güzergahları gizli tutmasını eleştirerek, Başbakan'ın proje hakkında kapsamlı bir çalışma ortaya koymadığını söyledi, istanbul'da bir çalışmanın yapılması için çevresel etki değerlendirme biriminden bu konuda çevre raporu alınması gerektiğini söyleyen Gürsel, 'Bazı kamu ve kurumlar buna gerek duymadan projeyi yapıyor ve uyguluyor. Bu kuruluşların dışında şžehir Plancıları Odası Türkiye Mimarlar Mühendisler Birliği'nin bu projeyi nasıl değerlendireceği de önemli. Ama anlaşılan o ki hiçbir kesimin görüşü, bu proje hazırlanırken alınmamış' dedi.

istanbul Mimarlar Odası Sekreter Üyesi Sami Yılmaztürk:
İstanbul'da bu hafriyatı koyacak çukur yok

İstanbul Mimarlar Odası Sekreter Üyesi Sami Yılmaztürk bugün depremi bekleyen İstanbul için hazırlanan kanal projesini 'şžaşırtıcı bir proje' olarak değerlendirdi, istanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Topbaş'ın İstanbul'un yüzde 60'ının deprem tehdidi altında olduğunu geçtiğimiz günlerde açıkladığını hatırlatan Yılmaztürk, Türkiye'nin kaynaklarının gerçekçi olmayan bir projeye harcanacağını açıkladı. Yılmaztürk şöyle devam etti:
'Bu proje ile ilgili bütün uzmanlardan görüş alındığını sanmıyorum. O bölgede ormanlar ve su havzaları yok edilecek. Bölgenin milyonlarca yılda oluşmuş yapısını bozacaksınız. Kaldı ki İstanbul'un böyle bir projeye ihtiyacı var mı Gerçekten sorgulamak gerek. Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı haliyle 150 metre genişliğinde bir kanaldan iki büyük geminim yan yana geçmesi imkansız. Bu konuda denizcilerden de bilgi alınmış olsaydı bu gerçeklere göre bu projenin yapılamayacağı anlaşılırdı.'

Hafriyat ile ilgili de açıklamalar da yapan Yılmaztürk, 'Bu kanalın hafriyatından çıkacak olan topraklar ile taş ocaklarının doldurulacağı söyleniyor. 25 metrelik derinliğinde 150 metre genişliğindeki 45 km'lik bir kanaldan çıkan toprakla doldurulacak çukur İstanbul'da yok. Metro kazılarından bile çıkan hafriyatı nereye atacaklarını şaşırdılar. Proje ile ilgili söylenecek en önemli şey, bu haliyle doğaya ve canlılara zarar verecek bir proje olduğu ve uzmanlara danışılsaydı sağlıksız bir proje olduğu ortaya çıkardı' şeklinde konuştu.

Mimarlar Odası Eski Genel Başkanı Prof. Dr. Oktay Ekinci:
Bu İstanbul'un felaketi olur

Bu proje falan değil sadece hayal. Seçimler yaklaşıyor, bu olsa olsa seçim vaadi olur. çocukça, beceriksizce yapılmış bir animasyon gerçekçi bir proje değil. Sen Boğaz'ı rahatlatmak istiyorsan burada asıl sorun petrol taşıyan tanker gemileridir. Petrol neyle taşınır boru hattıyla ilk önce sen bu gemilerin geçişini engelle. Eğer Boğaz'ı rahatlatmak istiyorsan tanker geçişlerini engelle. 'Kanal açacağız' diyorlar, bu İstanbul'un felaketi ölür. istanbul bu yüklemeyi kaldırmaz, istanbul yükleme şehri değil; restorasyon şehri olmalıdır, restorasyon gereklidir bu İstanbul'un felaketi olur. Bir öğrenci bana böyle bir proje ile gelse ben bu öğrenciye sıfır veririm böyle bir projenin imkansız olduğunu anlayana kadar geçirmem onu dersten' dedi.

MÜSİAD Genel Başkan Ömer Cihad Vardan;
Kanal İstanbul'un ülke ekonomisine ciddi katkısı olacak

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 'Kanal İstanbul' projesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Vardan, 'Kanal istanbul' projesinin Türkiye'nin ekonomik gelişmesine paralel olarak çok önemli bir adım olduğunu belirterek, 'Bu proje ile Türkiye'nin bölgedeki ekonomik rolü artacaktır' dedi. Vardan şu açıklamayı yaptı: 'Projeyi sadece bir kanal, sadece bir inşaat işi olarak görmemek gerekir. Bu projenin beraberinde getirdiği çeşitli faydaları olacaktır. Dünya çapındaki bu projenin, ülkemiz ekonomisine ciddi katkılarda bulunacağını düşündüğümüz gibi, böyle bir projenin hayata geçirilmesiyle, öncelikle boğazlardaki tanker ve yük gemileri kazaları riski ortadan kalkacaktır. Boğazlar artık transit geçiş alanı olmayacak, daha çok turizme yönlendirilecektir. Dünyanın incisi dediğimiz İstanbul Boğazı' gerçekten bir inci olacaktır. Tabii bunların yanında, 'Kanal İstanbul' projesi, kana! geçiş ücretleri, inşaat işleri, çevre işleri vb. birçok konuda iş sahası oluşmasına vesile olacaktır. Aynı zamanda yeni, planlı ve çağdaş yerleşim bölgelerinin oluşmasına, bölgenin gelişmesine de çok ciddi bir katkısı olacağı kanaatindeyiz.'

şžehir Plancıları Odası istanbul şžube Başkanı Tayfun Kahraman:
Projeyle içme suyu havzalarını kaybederiz

şžehir Plancıları Odası İstanbul şžube Başkanı Tayfun Kahraman, projeyle İstanbul Boğazı'nın kent içi trafiğe yönelik kullanımının gündeme geleceğini söyledi. Bunun için Lozan'ın yeniden yazılması gerektiğinin altını çizen Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:
'çevresel değerler anlamında; orman alanları ve su havzalarının bulunduğu alanların kaybı anlamına geliyor. Adapazarı'ndan, Melen'den İstanbul'a su getiriyoruz. Bu proje ile büyük ihtimalle Büyükçekmece Su Havzası ve Terkos Su Havzası'nı kaybedeceğiz. Bunların kaybı ile istanbul tamamen dışa bağımlı olacak, Trakya'dan su getiren, hatta dışarı-dan su ithal eden kent haline gelecek.'

İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası 2. Başkanı Nizamettin Aşa:
Arazilerin fiyatı 10-20 kat artabilir

İstanbul Umum Emlak Komisyoncuları Odası 2. Başkanı Nizamettin Aşa, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Kanal İstanbul projesinin yeri olarak tahmin edilen Silivri, çatalca hattındaki imarlı arazilerin fiyatının 10 kat da 20 kat da artabileceğini söyledi. Spekülasyonlar konusunda arsa satın almak isteyenleri uyaran Nizamettin Aşa, satın almadan önce arazinin mutlaka araştırılmasını, imar durumuna ve konumuna bakılması gerektiğini söyledi.

Projenin yapılması ihtimali olan bölgenin büyük kısmının tarım arazisi olduğunu ifade eden Aşa, 'Su havzaları var. Arsaların bir kısmı imarlı, bir kısmı sanayi imarlı. şžu anda ilk etapta projenin konut fiyatlarını etkileyeceğini sanmıyorum; öncelikle arsa fiyatları artar.

Proje açıklanır açıklanmaz bazı kişiler bölgede fiyatların üç, beş kat artacağını söyledi.

Ama gidip oradan gözü kapalı arsa almamak lazım; çok iyi araştırmazsanız, 'Ne olursa olsun' derseniz, pahalıya alacağınız arsalar gelecekte elinizde kalır' dedi. Arsa satın almadan önce projede lokasyonun kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini anlatan Aşa, şöyle devam etti: 'Konuşulan bölgeler spekülasyona açık hale geldi. Konuta, turizme açılacak alanlar bir anda fırlayacak, ancak su havzaları, SİT alanı, orman alanları, tarlalar var. Su havzalarında imar olmaz. Burada dikkat edilecek en önemli husus beklemek. Lokasyonun kesin belli olması lazım. Belli olduktan sonra imarlı olan ve olmayan bölgeler ortaya çıkacak. şžu anda bölgeden arsa almak risk oluşturur.'

Remax'ın Silivri Ofisi Sahibi Ayhan Tutçu:
'Satışlar durdu arsa sahipleri beklemede'

Gayrimenkul danışmanlık şirketi Remax'ın Silivri'deki Ofisi'nin Sahibi Ayhan Tutçu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın projeyi açıklayacağını dile getirmesiyle arsa sahiplerinin bekleyişe geçtiğini söyledi. Ofis telefonlarının kilitlendiğini dile getiren Tutçu, 'Herkes arayıp projeyle ilgili bilgi almak istedi. Bazı insanlar arsa almak istediklerini dile getirdiler. Ancak arsa sahipleri de satış için projenin kesinleşmesini bekliyor' diye konuştu.

Projenin büyük bir ihtimalle Terkos'la Silivri Kınalı arasında yapılacağını anlatan Tutçu, 'Burada bölgenin yüzde 90'ı tarla ve köy yerleşim alanı. Havzalar da olduğu için projenin İSKİ'yle birlikte yapılması gerekiyor. Proje kapsamında otellerin, villaların olacağını düşünüyoruz; bu da çerkezköy, Saray, çorlu gibi bölgelerin de gelişeceği anlamına geliyor' dedi.

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar:
Silivri'ye olumlu etkiler yapacak

Kanal İstanbul projesinin muhtemel ayaklarından biri olan Silivri'nin CHP'li Belediye Başkanı Özcan Işıklar, 'Silivri'ye çok anlamda etkiler yapacağına inanıyorum' dedi. Özcan Işıklar şunları söyledi:
'Bundan 1000 yıl önce Anastasius Surları'nı Karadeniz ve Marmara'yı birleştirmek için yapmışlardı. Bu surların güzergahını takip edin en kestirme yer olduğu ortaya çıkıyor. Trakya yıllardır devletten tersi yatırım almayan bir bölge idi ilk defa böyle büyük devlet yatırımı olacak. Olumlu tarafı burası ama bu iyi kontrol edilmezse, plan bütünlüğü içerisinde bulunmazsa 30 milyonluk bir İstanbul ile karşılaşırız.'
İndergi


Geri Dön