İnşaat sektöründe çek mağdurlarının sayısı arttı!
Milliyet Gazetesi köşe yazarı Erol Ulusoy, bugünkü yazısında inşaat sektöründe yaşanan daralmayla artan çek ve senet sorununu kaleme aldı....
Milliyet Gazetesi köşe yazarı Erol Ulusoy, bugünkü yazısında inşaat sektöründe yaşanan daralmayla artan çek ve senet sorununu anlattı. İşte o haber...
Bilhassa inşaat sektöründeki daralma, çek mağdurlarının sayısı artırdı. Ellerindeki çek karşılıksız çıkanlar da mağdur, piyasa koşullarındaki olumsuz gelişmeler nedeniyle yazdıkları çekleri ödeyemeyenler de mağdur.
Hukuken aslında karşılıksız çek düzenleme hapis cezasını gerektiren bir suç değil.
Ama Çek Kanunu karşılıksız çek düzenlemeyi cezasız da bırakmamış, binbeşyüz güne kadar adli para cezası getirmiş. Hatta adli para cezasının miktarının da, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağını kurala bağlamış.
10 bin TL tutarında bir çek yazan kalorifer tesisatçısının malzeme satın aldığı kişiye verdiği çeki, vadesinde ödenmezse, örneğin günlüğü 20 TL’den 500 gün adli para cezası alabilir. Şimdi bir bakalım; kalorifer tesisatçısının 10 TL tutarındaki çekini vadesinde ödeyecek mali gücü yok. Aslında ödeyebilirdi ama ödeyemedi. Çünkü, O da müteahhitten alacağı olan 20 Bin TL tutarındaki çeki tahsil edemedi.
Piyasadaki çek mağdurlarının hemen hemen hepsi, bizim kalorifer tesisatçımız gibi, kendi alacaklarını tahsil edemedikleri için çeklerini ödeyemiyorlar, karşılıksız çek düzenlemiş durumuna düşüyorlar. Kalorifer tesisatçısının 10 TL’lik çeki ödeyecek durumu yok.
Çek Kanunu diyor ki, madem ki senin 10 Bin TL tutarında çekini ödeyecek mali gücün yok, sana o zaman bir de ben 10 Bin TL adli para cezası vereyim de, “gününü göstereyim”! Çek Kanunu kalorifer tesisatçısıyla konuşmaya devam ediyor, “10 Bin TL’n olsaydı zaten çeki öder, karşılıksız bırakmazdın. 10 Bin TL adli para cezasını da ödemen çok zor, bunu tahmin ediyorum, ama ben yine de ödeyemediğin adli para cezasını hapis cezasına çevireyim de, seni bir de hapse attırayım”.
Cezası kamu yararına çalışma olsun...
Karşılıksız çek yazma hapis cezası gerektirmiyor. Çeki karşılıksız çıkanlara adli para cezası veriliyor. Ama çeki ödeyemeyen kişi, adli para cezasını da ödeyemediği için, adli para cezası hapse çevriliyor ve hapse gidiyor.
Gerçi karşılıksız çeki faizi ile öderse veya şikayetçi şikayetini geri alırsa, adli para cezası ve hapis cezası kaldırılıyor, ama bu da ekonomik koşulların, piyasadaki daralmanın mağduru olanlara tam çözüm getirmiyor.
Bana göre, adli para cezasını ödemeyenlerin cezası hapis cezasına çevrilmemeli, bilakis Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun’da yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmelidir. Adamcağız bari akşamları evine gidip, çoluğuyla çocuğuyla ilgilensin. Mahkumlara af konusu gündemdeyken, yeni mahkumlar yaratmayalım. Kalorifer tesisatçısına kamu hizmetinde çalışmadığı zamanlarda yeni işler kovalayıp borcunu ödemesine olanak sağlayalım.
Ellerinde çek veya senet olanlar dikkat
Elinizdeki çek veya senet zamanaşımına uğrar, ya da süresinde ödeme için ibraz etmez, ya da ödeme protestosu çekmezseniz, çek veya senet olma özelliğini yitirirler. Sadece, hukuken “yazılı delil başlangıcı” dediğimiz adi yazılı bir belgeye dönüşürler.
Böyle bir durumda, çek veya senet ne için düzenlenmişse, mesela bir şey sattınız, o zaman satış sözleşmesinden dolayı alacağınız takibe koyabilirsiniz.
Ama borçlunuz, 25.12.2019 tarihinde alına bir İçtihadı Birleştirme Kararına göre, çek ya da senet vadesinde temerrüde düşmüş olmaz.
Borçlu lehine alacaklı aleyhine bir durum yaratan bu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre, siz siz olsun, çek veya senet vadesinde borçlunuza bir de ödeme ihtarı gönderin. Ödeme protestosu göndermeniz bile sizi kurtarmaz.