24 / 12 / 2024

İnşaat ve emlak sektörü iyi noktaya geldi

İnşaat ve emlak sektörü iyi noktaya geldi

Küresel krizden en çok etkilenen sektörlerin başında gelen inşaat ve emlakta yılbaşına göre daha iyi bir noktaya gelindi



Krize rağmen bazı nitelikli projelere ciddi talep oldu. İkinci elde fiyatlar yer yer yüzde 20-30'a varan düşüşler kaydetti ancak bu noktada bir bekleme sürecine girildi. Son aylarda bazı bölgelerde küçük çaplı bir toparlanma yaşandığı belirtiliyor.

Bir daha o fiyat olmaz
Kozyatağı bölgesinde faaliyet gösteren RE/MAX Yıldız Gayrimenkul'ün gayrimenkul danışmanlarından Ulvi Kocailik, kriz dolayısıyla piyasada tüm dengelerin bozulduğunu, ancak yeniden "alım iklimi"ne girildiğini söylüyor. Ulvi Kocailik, "Öyle mülkler vardı ki, arsa fiyatına kadar düştü. Bina öyle fiyata gelmiş ki, bu fiyata bir daha alamazsın. Üzerinde bina olanlara o yüzden talep kayması oldu. Çok fazla bitmiş seçenek vardı. Arsa seneceği çok fazla değildi ama üzerinde bina olan çok seçenek vardı. Krizde çoğu durdu çok az insan hareket etti" diyor.

Para nereye gidecek
İşte bu dönemde insanların gerçekten gayrimenkul danışmanına ihtiyacı olduğunu bildiren Ulvi Kocailik, "Elinde birikmiş parası olan 'Nereye kullanacağız?', 'Yatacak mıyız? Çekingenlik mi göstereceğiz?', 'Kriz derinleşecek mi' korkusu yaşadı. Piyasaya güven azaldı. İnsanlar çekiniyordu. O parayı kullanamadan dönem geçecek mi? Bence şu an kesinlikle alım iklimine girdik" ifadelerini kullanıyor. "Piyasa olumluya döndüğünde para hangi ülkeye gidecek?" diye soran Kocailik, şöyle devam ediyor:

Adres gayrimenkul
"Güven inşa eden ülkelere, kurumları ayakta olan ülkelere gidecek. Türkiye de bu anlamda son dönemde öne çıkıyor. Türkiye'ye ciddi para gelebilir. Fiyatlar zaten gerilemiş. Bir avantajınız, kazancınız olmuş. Daha ne olsun! Bedavaya mı alacaksınız! Bugün bu fiyatlardan alabildiğiniz yeri bir süre sonra alabilecek misiniz? Alabilecek imkanı varken almayanlara gayrimenkul danışmanları olarak sadece tavsiyede bulunabiliriz. Al diye ısrar edemeyiz; danışmanlık yapabiliriz. Ve gerçekten alım iklimine girdik. Paradan para kazanma dönemi, yerini yeni bir döneme bıraktı. Paranın gideceği adres belli. Paranın adresi bugün gayrimenkul olmalı."

Fiyatlarda TL'ye geçiş
Krizde ticari gayrimenkullerde dolar veya Euro cinsinden fiyatlamaların azaldığını söyleyen Ulvi Kocailik, "Oynak bir dönemden geçilirken piyasada böyle bir eğilim oldu. Dolar yerine Türk Lirası cinsinden fiyat belirleyenler oldu. Kiralarda da fiyatlarda da. Oynak fiyatlardan sabit fiyatlara geçmek istendi" diyor. Geçen yıl Haziran'da 500 bin dolarlık fiyat belirlenen bir yerin, krizin en derin anında, yılbaşı döneminde 500-600 bin TL aralığına kadar geldiğini aktaran Kocailik; "İhtiyacı olmayan satmıyor. Çok ihtiyacı olan rayice bakmadan satıyor. Biz de bir dönem 'Çok ihtiyacınız yoksa satmayın, kiraya verin' dedik" ifadelerini kullanıyor.
 
Piyasa kuralı: Faiz düşerse para da gayrimenkule akar
PARA piyasaları ile gayrimenkul piyasalarının birbirini etkilemesiyle ilgili bir örnek veren ticari gayrimenkul uzmanı Ulvi Kocailik, şöyle devam ediyor: "Gayrimenkul piyasasında bir dönem hareket yoktu. Ardından, faizlerin düşmeye başladığı dönemde; sanırım 2005'ti, Türkiye'de bir Dünya Merkez Bankası Başkanları toplantısı yapıldı. 'Faizler düştüğünde ne olur' tartışması oldu orada. Ben, hiç unutmuyorum. İlk söylenen şey şu: 'Faizler yüzde 10'un altına inerse para, faizden gayrimenkule kayar.' Faiz ne zaman yüzde 10'un altına indi, alıcı adayları ortaya çıktı, fiyatlar da arttı.

Yine yükselecek
Fiyat artışı, taleple orantılıdır. Talep artarsa, fiyat yükselir. Arz konusunda da baskı vardı. Depremden sonra talep yavaşlamıştı. Piyasada gayrimenkul talebi, faiz düşüşüyle artmaya başlayınca Türkiye'de paranın gideceği en iyi yerin gayrimenkul olduğu görüldü. Yatırım aracı olarak, getiri olarak gayrimenkul önemli bir araçtır. Dolayısıyla para buraya kaydı. Alıcı artınca fiyatlar artmaya başladı. Alamayacak insanlar alabilir hale geldi. Bunu gören insanlar konut üretmeye, işyeri üretmeye başladı. 'Üretmeye devam edin, talep devam edecek' dendi. Sonra birden frene basıldı. Arz edilenin çok, alıcının az olduğu döneme geldik. Bugün 200 bin TL olan bir yer, 5 yıl önce 80-100 bin TL idi. 5-10 yıl sonra ne olacak? Yine 200-400 bin dolar olabilir. Yani, daha aşağı düşmek bir yana, yine yükselecek. Biraz aşağı indi belki ama, yine yükselecek. İndiği zaman da o eski noktasına gelmiyor. Orta ve uzun vadeli bakın. Asla ilk noktasına gelmiyor."
 
Kiralamalarda çok ciddi sirkülasyona şahit olduk
TİCARİ gayrimenkulün konut yatırımından daha makul olacağını savunan gayrimenkul danışmanı Ulvi Kocailik, "İnsanlara, 'Yatırım için konut mu ticari mülk mü alıyorlar' diye bakıyoruz, konut alıyorlar. Fakat bu, bilinçlenmenin yetersiz olması ile ilgili" diyor. Yatırım bilinci geliştikçe, ticari gayrimenkuli yönelik yatırım isteğinin artacağını aktaran Ulvi Kocailik, şunları kaydediyor: "Parası var, evi de var. 'Ben bir gayrimenkul alsam' diye düşünen önce konut arıyor. Konut alırsa ne olur, ticari alırsa ne olur diye ayırt edemeyen çok insan var. Ticari gayrimenkulün vergi anlamında olsun, pratikte olsun çok avantajı var. Krizle birlikte kiracıların ciddi yer değiştirmesine şahit olduk. Konutlarda da oldu, ticari gayrimenkulde de. Bu yüzden, kriz derinleştiği dönemde bile kiralıklar hareketli idi. Nisan ayına kadar çok ciddi yer değiştirme oldu. Bağdat Caddesi'nde bile 22 kiralık vardı bir ara, olacak iş değil. Gıda-restoran sektörü o günlerde, bir daha bulamayacağı kiralardan yer buldu."
Ali Öztürk/Hürriyet


Geri Dön