İnşaat ve gayrimenkul sektöründe toparlanma sinyalleri!
Koronavirüs sürecinde vaka sayılarının düşmesi, iyileşen hasta sayılarının yükselmesiyle sektörler normale dönmeye hazırlanıyor. İnşaat ve gayrimenkul sektörü toparlanmanın yılın ikinci yarısından itibaren hız kazanması bekleniyor. Birçok sektör beklentilerini olumlu yönde revize etti.
Gayrimenkulcüler, geçtiğimiz yılın ikinci yarısından bu yana başlayan satış artışlarıyla 2018'de meydana gelen krizin etkilerini aşıyor. Bu yıla 2004 - 2008 dönemindeki parlak günlere dönüştüğünü sözlerine ekleyen İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, "Salgın nedeniyle her şey bıçak gibi kesildi. Beklentilerimizi başka bir döneme ertelemek durumunda kaldık” diye konuştu.
Evler de çalışma ortamına uygun hale gelecek
Mart ve nisan aylarında sektörün canlandığını ve mayıs ayında da kayıba neden olacağını sözlerine ekleyen Durbakayım, Covid-19 salgınının tüketici alışkanlıklarını da etkilediğinden bahsetti. Salgının ardından korunmak için evlerine kapanan insanların yaşam anlayışları ve davranışlarının değiştiğini sözlerine ekleyen Nazmi Durbakayım, “İnsanlar evlerini keşfetmeye başladı. Günün belirli saatlerinde kullandıkları balkonlar, evin en değerli bölümleri oldu. İşlerini evlerinden yapmak zorunda kalan insanlar, sakin ve gürültüden arındırılmış; ancak dış dünyayla bağlantı sağlayan iletişim altyapısı sağlam bir evin değerini gördü. Önümüzdeki satışa sunulacak projelerin yapısı sadece konfor ve huzura hitap etmekle kalmayacak, aynı zamanda insanların iş hayatlarını sürdürebileceği özelliklere de sahip olacak" dedi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün ise yurtdışı projelerde, salgına karşı alınan önlemlerin ilave maliyetler ortaya çıkardığından bahsetti. İş programlarında gecikmelere neden olacağını anlatan Yenigün, “Bu kapsamda ortaya çıkabilecek ilave maliyetlerin karşılanması ve gecikmeler için uygulanmak istenecek cezai yaptırımlara karşı konunun hükümetler düzeyindeki temaslarda gündemde olması uygun olacak” dedi.
"Yeni ekonomik tedbirler devreye alınmalı"
Salgının daha ne kadar süreceğini ve küresel ekonomiyi ne kadar etkilediğinden bahseden Durbakayım, “Bizi asıl endişelendiren belirsizlik” dedi. Nazmi Durbakayım, bu süreci atlatırken desteğe de ihtiyaçları olacağından bahsetti. Tapu harç oranlarının düşmesi, firmaların vergi ve SGK prim borçlarının KDV alacaklarından mahsubu, banka kredi borçlarının makul faiz oranları ve teminatı ile yeniden yapılandırılması gibi ekonomik tedbirlerin devreye alınmasının, bu desteklerin başında geldiğini söyleyen Durbakayım, “Ayrıca 48 aya çıkan kira yardımlarının tüm riskli binalar ve projeler olarak yaygınlaştırmasının sektöre daha da katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu değişikliğe paralel olarak bu süreçte aksayan inşaat işlerindeki arsa sahibi ve satış sözleşmelerini kapsayan -Tüketici Kanunu’nun belirlediği- 36 ay olan imalat süresinin mücbir sebeplerin yanında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile seyyanen en az bir yıl daha uzatılması gibi acil tedbirlerin de devreye alınmasını arzu ediyoruz” açıklamasında bulundu.