Sektörel

İnşaatlar neden yarım kalıyor?

Ticari Hayat gazetesi yazarı Mehmet Göktürk bugünkü yazısında bitmeyen inşaatlara değindi. İşte Mehmet Göktürk'ün yaşanan ruhsat sorunlarını ele aldığı o yazısı...


Ticari Hayat gazetesi yazarı Mehmet Göktürk bugünkü yazısında bitmeyen inşaatlara değindi. İşte Mehmet Göktürk'ün o yazısı...


Ankara ve İstanbul başta olmak üzere pek çok kentimizde yapılan bazı binalarda ruhsat sorunları yaşanmaktadır. Bu sorunlarda idarenin kuralları işletmek konusunda kararlı tutumları ile binalar inşaat halinde kalmaktadır. 

Kimisi yükseklik kurallarına, kimisi balkonlar veya çatı katı, bodrum, otopark gibi kurallara uymadıkları için bekleyen binalar dikkat çekmektedir. 

Bina dış görünüşü itibariyle tamam gibi gözükse de, projeye uygun olmayan yapıların düzeltilmesi için yıkım kararı dahi alınabiliyor. 

Genellikle inşaat ruhsatına uyumsuz yapılan binalarda belediyelerin uyanıklığı sayesinde düzeltme veya yıkım kararları çıkabilmektedir. Böyle olunca da bu tür binalardan daire veya dükkan satın almış olanlar mağdur hale gelmektedir. Bu durumda bir çok bina olduğu ve bunların çoğu için de vatandaşın olayı mahkemeye taşıdığı belirtilmektedir. 

Olaya neresinden bakarsanız bakın, sonuçta suçsuz günahsız insanların mağdur edildiği bir olay olduğu için bu konuya özellikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın el atması gerekmektedir. Çünkü bu durumda olan pek çok bina vardır. Hatta içerisinde diğer kat maliklerinin taşınarak oturduğu binalardan bile söz edilmektedir. Camları dahi takılmış, tastamam kocaman bir bina, müteahhidin aç gözlü davranışının sonucunda, insanlara zarar veriyor. 

Miras sorunları, çeşitli borçlar veya başka sebeplerden dolayı mahkemelik olan binalar da o metruk halleriyle, evsizlere veya başka amaçla kullananlara yaramaktadır. 

Bu durumda olan ve etrafına sorun saçmaya devam eden binlerce gayrimenkul vardır. Yaklaşık 15-20 senedir duran inşaatı tamamlanmak üzere görünen binalar göze çarpmaktadır. 

Şehir estetiğini de bozan bu tür bina ve dairelerden oluşan gayrimenkuller için bir formül bulmak ve bunu kanunla pratik hale getirmek artık şart olmuştur. Olayı mahkemenin önüne atarak milletin mağduriyetini sağlayanların bu tür oyunları süratle bozularak, hukukun çok seri işlemesi sağlanmalıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın düzenlemesine muhtaç olan bu sorunun her geçen gün çok daha fazla insanın canını yaktığı da dikkate alınmalıdır. 

Bazı müteahhit ve bürokratların bu konudaki fikri de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bir an önce duruma el koyması şeklindedir. Müteahhitler, "belki belediyelerin inşaatı denetleme süreçleri de yeniden belirlenecektir. 

Ancak nasıl yapılacaksa yapılsın, kısa bir süre içerisinde Türkiye'nin bu kanayan yarası ortadan kaldırılsın." şeklindedir. 

Bitmek bilmeyen inşaatlar milli ekonomiye de çok büyük zarar vermektedir. Bu durumdaki gayrimenkullerin vergileri ve diğer gelirleri hesaplandığında, devletin hazinesine direkt zararlarının büyük olduğu görülecektir. Bir de kullanılmadan atıl bir durumda durmasının zararı var ki o da çok ciddi rakamlara tekabül etmektedir. 



Ticari Hayat