İnşaatlarda yüksek dayanım sınıfında betonlar kullanılmalı!
Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Yavuz Işık, 2019'da yürürlüğe alınan yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritası incelendiğinde nüfusun yüzde 70’ten fazlasının deprem tehlikesi yüksek yerlerde yaşamakta olduğuna ve Türkiye’deki 6,7 milyon konutun acil olarak yenilenmesi gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye genelinde standartlara uygun beton üretilmesi ve inşaatlarda doğru beton uygulamalarının yapılması amacıyla 1988'den bu güne çalışan Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen deprem felaketinin 22’inci yıl dönümünde deprem gerçeğini anımsattı. Geçmişte ülkemizde birçok yıkıcı depremler yaşandığı gibi, gelecekte de yaşanabilecek depremlere karşı tedbir alınmazsa büyük can ve mal kaybının meydana geleceğini vurgulayan Türkiye Hazır Beton Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, şu açıklamalarda bulundu:
“2019 yılında yürürlüğe giren yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritası’nı incelediğimizde nüfusumuzun yüzde 70’ten fazlasının deprem tehlikesi yüksek olan bölgelerde yaşamakta olduğunu görüyoruz. 2012 yılından bu yana Türkiye'de 1,5 milyon konutun dönüşümü sağlanmıştır. 2019 yılında T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kentsel dönüşümün gerekli olduğu 6,7 milyon konuttan acil, öncelikli denilen 1,5 milyon konutun da 5 yıl içerisinde kentsel dönüşüm kapsamında yenileneceğini açıklamıştır. Bugün, Türkiye’de depreme dayanıksız olan söz konusu 6,7 milyon konutun tümünün yenilenmesi için gerekli adımlar atılmalı ve kentsel dönüşüm çalışmaları hızlandırılmalıdır.”
Özellikle 90’lardan önce inşa edilen yapıların mutlaka yenilenmesi gerekli
2020'de meydana gelen bazı depremlerin THBB’nin misyonunun önemini bir kez daha gözler önüne serdiğini vurgulayan Yavuz Işık, şöyle konuştu:
“Elâzığ, Van ve İzmir illerimizde depremler yaşanmıştır. Elâzığ ve İzmir’de hasar görmüş yapıları incelemek üzere, uzmanlarımızdan oluşan ekipler gönderdik. Yıkılmış veya ağır hasar almış binaların ayrıntılı incelenmesi ve alınan numunelerin deneye tabi tutulması sonucunda hazırladığımız raporlar, binalarda ciddi mühendislik ve uygulama zafiyetleri ile birlikte ilkel yöntemlerle elle üretilmiş düşük kalitede beton ve standartlara uymayan, yetersiz donatı çeliği kullanımının yıkımlara neden olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle 90’lı yıllardan önce inşa edilen yapılarda elle veya basit betonyerlerle karıştırılıp dökülen kalitesiz ve dayanım sınıfı düşük olan betonların kullanıldığını ve yıkılan binaların beton kalitesinin C6, C10 gibi çok düşük dayanımlı betonlar olduğunu tespit ettik. Bu kalitesiz betonlar çok boşluklu ve geçirimli olduğundan, aynı zamanda içindeki donatı çeliğini dış ortam etkilerine karşı koruyamıyor ve korozyona da neden oluyor. Yani bu yapıların yıkılması için herhangi bir depreme gerek yok, bu binalar çevresel etki faktörleriyle de kendi kendiliğine yıkılmaya aday binalardır. Bu yapıların mutlaka yenilenmesi gerekmektedir.”
KGS belgeli kaliteli hazır beton olası bir depremde birçok hayat kurtaracaktır
Kaliteli beton kullanımı ve denetim ile depremi az hasarla atlatmanın mümkün olduğuna dikkat çeken Yavuz Işık, şöyle konuştu:
“Yapılan araştırmalarda deprem yıkımlarının önemli nedenlerinden birinin standart dışı beton kullanılması, uygulama ve proje hataları olduğu görülmektedir. Depreme dayanıklı yapılara ihtiyaç olan ülkemizde hazır beton sektörünün en önemli sorunu bir kısım üreticinin denetim dışı, kalitesiz üretim yapmasıdır. THBB olarak önceliğimiz bu üreticilerle ilgili bütün kesimleri ve halkımızı bilgilendirmek, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) önemini anlatmak ve ülkemizde kullanılan betonun tamamının kaliteli üretilmesi için çalışmaktır. Hazır beton alanında kaliteyi garanti altına almayı hedefleyen Birliğimiz, Kalite Güvence Sistemi (KGS) ile tesislerin üretim şartlarını, teknik ve laboratuvar altyapısını, personel yeterliliğini denetleyerek kaliteli ve yüksek dayanım sınıflarında beton üretimi gerçekleşmesini sağlamaktadır. Beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra habersiz ürün denetimleri de gerçekleştiren KGS, tarafsızlığı ile kalite sürekliliğine sahip beton kullanımının yaygınlaşmasına katkı sağlamaktadır. Hazır betonun üretim sürecinin tamamını kapsayacak şekilde denetlenmesi, deprem ve diğer dış etkilere dayanıklı binalar üretmek için kaçınılmaz bir şarttır. Kentsel dönüşümde de, kaliteli beton kullanımı ve doğru beton uygulamalarının sağlanması gerekmektedir. Yeni yapıların inşasında ve kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılacak KGS belgeli kaliteli hazır beton, olası bir depremde birçok hayat kurtaracaktır.”
İnşaat sürecindeki bütün kurallara eksiksiz uyulması gerekiyor
İnşaat süreçlerinde dikkat edilmesi gereken kurallarla ilgili de açıklamalar yapan Yavuz Işık, yapıların depreme dayanıklı olması amacıyla inşaatların tasarım ve yapım zincirinde yer alan “zemin incelemesi”, “doğru projelendirme”, “kaliteli malzeme”, “doğru uygulama” ve “denetim” kurallarının hepsine eksiksiz uyum gösterilmesi gerektiğini dile getirerek, ülkemizdeki Yapı Denetim Sistemi’nin önemine işaret etti.
İnşaatlarda daha yüksek dayanım sınıfında betonlar kullanılmalı
Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin binalarda en az C25 dayanım sınıfı betonun kullanılmasını öngördüğüne vurgu yapan Yavuz Işık, “2019’da yürürlüğe giren bu Yönetmeliğe göre yapılarda kullanılacak beton dayanım sınıfının bir sınıf yükseltilmesi sevindiricidir ancak yeterli değildir. Özellikle betonarme yapıların uzun yıllar boyunca depreme karşı dayanıklı olabilmesi için dış çevre etkilerine de dayanıklı olacak şekilde boşluksuz ve geçirimsiz olması gerekir. Bu dayanıklılığın yani dürabilitenin sağlanması için, beton dayanım sınıflarının daha da yükseltilmesi çok önemlidir. Yüksek dayanım sınıflarında ve kalite belgeli betonlarla inşa edilen doğru tasarlanmış ve denetlenmiş binaların depremde alacağı hasarın daha az olacağını öngörebiliyoruz.” şeklinde konuştu.
Deprem Performans Analizi hizmetimize devam ediyoruz
İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle kurdukları Türkiye Hazır Beton Birliği Beton Araştırma Geliştirme ve Danışma Merkezi ile sektöre AR-GE ve teknoloji danışma hizmeti sunmayı sürdürdüklerini vurgulayan Yavuz Işık, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı:
“Beton ve beton bileşenleri ile ilgili bütün deneyleri yaptığımız ve kalibrasyon hizmeti verdiğimiz laboratuvarımız, genişleyen kapasitesiyle birlikte ülkemizdeki ve yurt dışındaki önemli projelere hizmet vermektedir. 2019 yılında başlattığımız Deprem Performans Analizi hizmetimize devam ediyoruz. Binalarının depreme karşı dayanıklılığını merak etmekte olan; mülk sahipleri, bina yöneticileri, mühendislik büroları, belediyeler ve mahalli idareler, kamu kurumları için benzerlerinden ayırt edici özelliklere sahip ve ayrıntılı Deprem Performans Analizi Raporu hazırlayabiliyoruz. Bu kapsamda yerel yönetimlerle de iş birliği yapmaktayız.”
Güvenli ve sağlıklı binalar için kentsel dönüşüm iyi değerlendirilmeli!