İnsanlık Anıtı temelinden yıkımına kadar fotoğraflandı!
Mehmet Aksoy'un Kars'ta yaptığı İnsanlık Anıtı, Başbakan'ın 'ucube' tanımlamasının ardından şu günlerde yıkılıyor. Heykelden geriye kalan ise fotoğrafçı Hürü Kaya'nın belgesel kareleri... 16-27 Mayıs arasında Mimar Sinan GSÜ'deki sergide görebilirsiniz.
Hacettepe Üniversitesi'nde kimya okurken fotoğrafla tanışır Hürü Kaya. Heyecanla kaydını yaptırdığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin fotoğraf bölümünden 2000'de diplomayı alır. Kendisi halen aynı üniversitede araştırma görevlisi. 'Bozkırda' adıyla yürüttüğü fotoğraf projesinin ardından Türkiye'nin sosyal-kültürel yaşamında öne çıkan insanların portrelerini çekmeye karar verir.
2008'de isim listesi oluşturup peşlerine düştüğü kişilerden biri de heykeltıraş Mehmet Aksoy'dur. Heykeltıraşın fotoğrafını çekmek istediğinde, 'Evet çekebilirsin ama ben işimin başındayken çekilmeyi isterim. İki yıldır uğraştığım bir proje var, onunla ilgilenirken çekebilirsin beni, benim için de güzel olur' cevabını alır. Aksoy'u Beykoz'daki atölyesinde ziyaret etmenin güzel bir fikir olabileceğini düşünürken, çalışmanın Kars'ta sürdüğünü öğrendiğinde önce keyfi kaçar. Ailesinden ve işlerinden fırsat bulup Türkiye'nin öbür ucuna gidip gelmek kolay değildir ama aynı zamanda heyecan verici görünür. Heykelin önemi ve büyüklüğü nedeniyle bu işi ayrı bir proje biçiminde çalışabileceğini düşünüp, aradan fazla zaman geçmeden uçak biletini ayırtır.
UçAK BİLETLERİNİ HEP ERTELEDİ
Hürü Kaya, heykeltıraş Mehmet Aksoy'un 2006'da yapmaya başladığı İnsanlık Anıtı heykeliyle iki yıl sonra böylece tanışmış. Aslına bakarsanız Kaya'nın aradaki iki yılda fazla şey kaçırdığı söylenemez. Zira maddi kaynak ve organizasyon eksikliğinden dolayı çalışmalar fazlasıyla yavaş yürürken, heykeli görmeye gittiğinde henüz ancak bacaklarının yerleştirilebildiğini görmüş. O günden bugüne dört farklı zamanda Aksoy'u ve heykelini çekmeye giden Kaya'nın fotoğrafları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın heykeli 'ucube' biçiminde tanımasıyla daha fazla önem kazanmış durumda. Mutlaka duymuşsunuzdur; Başbakan'ın 'ucube' çıkışının ardından 35 metre boyunda ve 350 ton ağırlığındaki devasa heykel şu günlerde yıkılıyor.
BAşBAKAN, AKSOY'U TANISA...
Heykelin yapım aşamasındaki aksaklıklar, zorluklar Kaya'nın programı üzerinde de karşılığını bulmuş. İstisnasız biçimde önceden aldığı uçak biletlerini, ya hava koşullarından ya da heykelin yapımında bir ilerleme olmadığı için hep bir sonraki tarihe ertelemek zorunda kalmış. Bu zahmetli çalışmanın kendisini fotoğraf projesine, heykele ve Aksoy'a daha fazla yakınlaştırmasından olsa gerek, yıkılma kararını duyduğunda hayal kırıklığına uğradığını söylüyor. Başlangıçta fotoğrafları anıtın altında yapılacak müzede sergilemeyi ve bir kitabını çıkarmayı düşünüyormuş. şimdiyse söz konusu fotoğrafları ne yapacağı hakkında fazla konuşmak istemiyor.
Yıkım kararı hakkındaki fikri; Başbakan'ın 'ucube' tanımlamasının herhangi bir estetik kaygıyı içermediği yönünde... Hem Başbakan'ın tanımlamasında hem de yıkım kararında politik kaygıların gözetildiğini düşünüyor; 'Mehmet Aksoy'u biraz tanısaydı, hem kişiliğinin hem entelektüel birikiminin farkına varsaydı böyle bir şey söylemezdi sanırım.'
Kaya'ya heykelin estetik değeri hakkındaki fikrini sorduğumuzda bu konuda değerlendirme yapacak kadar uzman olmadığını, bir izleyici olarak fikrini ise ancak heykelin tamamlanmış halini gördükten sonra açıklayabileceğini söylüyor; 'Bitmemiş bir eser hakkında değerlendirme yapmanın, hüküm vermenin bir anlamı yok. Bir ressamın resmine henüz yarısındayken bakıp değer verebilir misiniz'
OSMANLI'NIN MEZAR TAşLARI
Buna karşılık Aksoy'la mesai yapmış biri olarak, heykeltıraşın İnsanlık Anıtı'nı farklı okumalara açık biçimde tasarladığını fark etmiş Kaya. Bu okumalardan biri savaşın yıkıcılığı ve ölümcül yanıyla ilgili; Kars'ta bulunmasına karşın ve Ermenistan topraklarından da görünen devasa heykel, uzaktan bakıldığında Osmanlı mezar taşlarını anımsatır biçimde tasarlanmış.
Kaya'ya yıkılma kararından önce Karslıların heykele nasıl yaklaştığını sorduğumuzda, herkesin bu işin politik yanının farkında olduğunu söylüyor; 'Heykelin civarında gecekondu mahallesi var, çocuklar heykelin çevresini oyun alanı olarak görüyorlar. Yıkımdan bir-iki gün önce gittiğimde bir muhabirle o mahalleyi ve Kars'ı gezip insanların fikrini dinledik. 'Yıkılsın' diyenlerin gerekçesini merak ediyordum ama öyle konuşan birine rastlamadık açıkçası. Herkes heykeli AK Parti'nin kendisinin yaptırdığını ve yine kendi kararıyla yıktırdığını düşünüyor.'
Kaya'nın bundan sonrası için yapmak istediği tek şey, eğer belediyeden izin alabilirse, heykel tamamen yıkılıp parçaları depoya kaldırıldığında son bir kare çekmek.
Akşam/EYÜP TATLIPINAR