Kentsel Dönüşüm

İstanbul doğru dönüştürülmeden metrakere fiyatları batıya yaklaşmamalı!

İstanbul’u doğru dönüştürmeden metrakere fiyatlarını batıya yaklaştırmanın mümkün olmadığını söyleyen Şehir Plancısı Hüseyin Oflaz, “Bugün Londra’da metrakare fiyatı 25 bin, New York’ta 15 bin dolar İstanbul ise 3 bin dolar” dedi.

Türkiye’de kentsel dönüşümün hastanesinden ulaşıma, üniversitelerden yaşam alanlarına kadar tüm sosyal donatılarıyla birlikte düşünülerek gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyen İmpro İmar Yönetim Kurulu Başkanı ve Şehir Plancısı Hüseyin Oflaz, İstanbul’u doğru dönüştürmeden de metrakare birim fiyatlarını batıya yaklaştırmanın mümkün olmadığını söyledi. Oflaz, “Bugün Londra’da metrekare birim fiyatı 20-25 bin, New Yok 14-15 bin, Moskova 20 bin dolarlar civarında. İstanbul’da 3 bin dolarlar seviyesinde. İstanbul değerlenerek gelişmiyor, sadece betonarme yapı sayısı artıyor” dedi.


YENİ BAĞLANTI ŞART

İstanbul’un yoğun göç aldığını ve kontrolsüz büyüdüğünü söyleyen Oflaz, “Çünkü toprak kıt kaynak, planlı toprak da yok. Yağ lekesi gibi kontrolsüz büyüyor. Bunun sonucunda da okul, kreş, cami yeşil alan, ulaşım gibi altyapı ve diğer alanlar insani ihtiyaçları karşılamaya yetmiyor. Böyle olunca da en büyük sorun ulaşımda karşımıza çıkıyor” dedi.  Ulaşım altyapısının İstanbul’u artık kaldırmadığının altını çizen Oflaz, şunları söyledi:  “İvedi olarak gelişme akslarında yeni bağlantıların, ulaşım bağlantılarının devreye girmesi gerekiyor. Dünyanın bütün metropollerinde trafik problemi vardır ama ulaşım problemi yoktur.”


ŞEHİRDE ÜNİVERSİTE

Dönüşümlerde eğitim ve ulaşımın yanı sıra hastanelerin de çok önemli olduğuna dikkati çeken Hüseyin Oflaz, bulunduğu yerde hastane olmayan insanların merkezdeki hastanelere gelmek zorunda kaldığını ve buralarda günlük sirkülasyonun 550 bin olduğunu söyledi.


Aynı şeyin üniversiteler için de geçerli olduğunu vurgulayan Oflaz, yanlış yer konumlaması yapıldığını belirterek, “Şehir içine üniversite yığıyoruz, İstanbul trafiğine yük veriyoruz. Bu tür büyük alan kullanımı gerektiren fonksiyonların muhakkak doğru planlanması ve doğru yer seçimi şart” ifadelerini kullandı.


KARLILIKLAR YÜKSEK

Bunun için kentsel dönüşümde planlamaların doğru yapılması gerektiğini, ancak yanlış bir algı oluştuğunu söyleyen Hüseyin Oflaz, şöyle devam etti: “Kentsel dönüşüm deyince, aynı dairesini vermek ve almak düşünülmemeli. Kamu, müteahhit ve daire sahiplerine görevler düşüyor. Kamunun bu işi şehir ölçeğinde planlı yapması, belki transfer merkezleri, yeni yerleşim alanları oluşturması lazım. İkinci olarak da kamu gayrimenkulu menkule çevirecek sistemi getirmeli. 


Müteahhitlerin de kar marjını düşük tutması lazım. Dünyada kar marjı yüzde 7-8 civarındayken, Türkiye’de yüzde 35-40 seviyesinde.  Müteahhitlik sistemi sadece yıkıp yapmaktan ziyade altyapılar da düşünülmeli. Vatandaş da ‘hep daha’dan ziyade,  gelecek jenerasyonun daha iyi eğitimini düşünerek, belki 100 metrekarelik yerine 80 metrekare ile idare etmesini öğrenecek. Yani burada vatandaş da elini cebine atacak, kamu da üzerine düşeni yapacak, müteahhit de. Bu üçünü başarabilirsek sistem kendini yeniler.”


İNSANLAR EVİNİ CEBİNDE TAŞIYACAK

Gayrimenkulu menkule çevirme sisteminin de çok faydalı olacağını savunan Hüseyin Oflaz, şunları söyledi: “Diyelim ki Sarıyıer’de riskli bir binanız var ve yıkıp yerine yenisini yapma imkanı yok. Ancak diyorsunuz ki ‘gelin benim binamı sertifakaya çevirelim’. Sizin ne kadar gücünüz yetiyorsa gidersiniz daha güvenli bir yerden, mesela Bahçeköy’den yer alırsınız gibi.  Yani insan evini cebinde taşıyabilecek. Evi devletin güvencesinde, kentlerin yenilenmesi için de çok önemli bir mesele.”


Karar