İstanbul gayrimenkulde yabancılar için cazibesini koruyor!
Yabancılar için İstanbul'un gayrimenkul yatırımı açısından cazibesini korumasını, İstanbul'un tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerine bağlayan Timothy Ash, "Türk Lirası'nın ucuz olduğu düşünüldüğünde bu son derece akıllı bir yatırım aracı" dedi.
Japonya'nın en önemli yatırım bankası Nomura International'ın Londra'daki merkezinde Ortadoğu, Orta Avrupa ve Afrika'dan sorumlu stratejisti Timothy Ash, kurumsal yatırımcının gelişmekte olan ekonomilere ilgisinin devam ettiğini ve bu piyasalar içinde Avrupa'daki gelişmekte olan piyasaların ön sıralarda yer aldığını söyledi.
'ORTAM ÇOK OLUMLU'
Siyahkalem'in Zekeriyaköy'deki KÖY satış ofisinde düzenlediği "Gelişen Piyasalar içinde Türkiye'nin Yeri" başlıklı sohbet toplantısına katılan Timothy Ash, Türkiye ekonomisinin geleceği açısından ortamın çok olumlu olduğunu belirtti. Yabancılar için İstanbul'un gayrimenkul yatırımı açısından cazibesini korumasını, İstanbul'un tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerine bağlayan Timothy Ash, "Türk Lirası'nın ucuz olduğu düşünüldüğünde bu son derece akıllı bir yatırım aracı" dedi.
Habertürk
Haber Karar'da şu şekilde yer aldı;
Nomura’nın Ortadoğu-Afrika ve Doğu Avrupa Stratejisti Timothy Ash, “Türkiye bölgede ve dünyada bir fırsat ülkesi ama 5 yıl önce Polonya ile kıyaslanırken şimdi geride kaldı? Asıl soru neden Türkiye daha iyi değil olmalı?” dedi.
Nomura’nın CEEMEA Bölgesi Stratejisti Timothy Ash, küresel ekonomi ve Türkiye’nin geleceği üzerine açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin sanılanın aksine dış ortam olarak iyi olduğunu belirten Ash, küresel ekonomide ise özellikle Çin riskine dikkat çekti. Türkiye’nin bir fırsat ülkesi olduğunu ama asıl sorunun bu fırsatın neden yeterince değerlendirilemediği olduğunu ekledi.
KÜRESEL TABLO VE ÇİN
Türkiye hakkında değerlendirmelerden önce çevresel faktörleri değerlendiren Timothy Ash, özellikle Çin ekonomisindeki risklere değindi: “Çin, çok hızlı büyüme sürecinden geçti, şimdi de çok hızlı duruldu. Hatta önümüzdeki birkaç yıl içinde Çin kaynaklı sorunlar, artarak devam edecek.
ABD tarafı ise beklentilerin aksine yeterince toparlayamadı ve FED faiz artırımlarını azaltabilir. Bu da ABD kaynaklı parasal genişlemenin azalmayacağına işaret olarak kabul ediliyor. AB ise bölgedeki olumlu tablo. Şubat ayında AB Komisyonu raporunda da görüleceği üzere 28 üyenin Yunanistan hariç hepsi büyüme kaydediyor. Bütçe açıkları ise 5 ülke hariç GSYH’nın yüzde 3,0’ün altında. İşsizlik oranı ise azalmaya başlıyor. Draghi’nin parasal genişleme politikası AB ekonomisinde olumlu sonuçlar vermeye başladı.”
UCUZ FİNANSMAN İMKANI
Çevresel faktörler ele alındığında hem ABD ve hem de AB tarafında ucuz finansman imkanlarının devam ettiğini belirten Timothy Ash, Uzakdoğu’da da Çin ve Japonya’nın ucuz finansman imkanlarını sürdüreceklerini öngörüyor. Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke için ise ucuz finansman kaynaklarının devam etmesinin 2016 yılı ve gelecek için olumlu olarak gördüğünü sözlerine ekledi.
PETROL 25-40 DOLAR
Türkiye için çevresel faktörleri sıralayan Timothy Ash, özellikle petrol fiyatına dikkat çekerek “Bu günlerde 40 doların üzerinde seyreden petrol fiyatlarının en azından birkaç yıl daha düşük kalacak. Petrol fiyatlarının düşük kalmasını S. Arabistan ve ABD istiyor. S. Arabistan İran ile çekişmesinde düşük petrol fiyatını savunuyor. ABD ise kaya petrolü ile ucuz petrolde rekabet edebiliyor” dedi. Ash, ucuz finansman ve ucuz petrol sayesinde Türkiye’nin 2016 yılında dış ortam olarak “iyi” bir dönem geçireceğini ifade etti.
TÜRKİYE İSTİKRARLI
2016 yılı için öngörülerini sıralayan Timothy Ash, “Türkiye Rusya ve Brezilya gibi küçülme yaşamadı. 2015 yılında bu ülkeler yüzde -3,9 ve -3,7 küçülürken Güney Afrika büyümeyi bile başaramadı. Oysa Türkiye yüzde 4,0 gibi beklentilerin çok ötesinde bir büyüme gerçekleştirdi. Ve daha da önemlisi Türkiye bir küçülüp bir büyümeden ziyade istikrarlı büyüyor. 2014-2015 yılında TL kaybedeceği kadar değer kaybetti.
Artık TL’de 3,0 liralar değil 2,80’ler beklenebilir. Geçen yıl portföy yatırımlarından 15 milyar dolar çıktı, artık yeni çıkış beklenmiyor, tersine yeni sermaye girişi bekleniyor” diye ekledi. Bu beklentiler çerçevesinde Türkiye’nin 2016 yılında en az yüzde 2,5-3,0 aralığında bir büyüme kaydedebilir diyen Ash, düşük büyüme nedeni olarak ise terörden kaynaklanan iç tüketimin azalabileceğini ileri sürdü.
YOLSUZLUK VE HUKUKSUZLUK VARSA SERMAYE GİTMİYOR
Yeni dönemde Dünya’da sermayenin gideceği ülkeleri sıralayan Timothy Ash, adres olarak sunulan ülkeleri ve sorunları sıraladı.
Rusya: Yaptırımlar belirsiz ve hukuki zemin sağlam değil
Brezilya: Yolsuzluk ve hukuksuzluk yanında emtia fiyatlarına bağlılık önemli sorun
G. Afrika: Yolsuzluk ve artan bürokrasi yanında hukuksuzluk en önemli sorun
HARİKA BİR ÜLKESİNİZ, EV ALIP EVLENİYORSUNUZ
Türkiye’nin demografik fırsat eşiğine dikkat çeken Timothy Ash “Türkler evleniyor, ev alıyor, buzdolabı alıyor. Türkiye’deki girişimcilik hala çok güçlü; hem de jeopolitik risklere rağmen çok iştahlısınız. Yılda 800 bin 1 milyon istihdam oluşturuyorsunuz. Güney Afrika’da lidere eleştiri var ama haklılar. Çünkü orada ne yatırım var ne büyüme, ne de işsizlik azalıyor” dedi. Ash Türkiye’de çok büyük yatırımların olduğunu belirterek “bu dinamizm inanılmaz” diye ekledi.
REFORM PAKETİ VAR
Olumlu fırsatları sıralayan Ash, “Kamu finansmanı çok olumlu, Bankacılık sektörü hala çok güçlü ve şeffaf ve de Türkiye’nin bir reform programı var” dedi. 2016 yılında enflasyonun yüzde 7-8 aralığında olmasını beklediğini belirten Ash cari açık oranı için ise GSYH’nın yüzde 3,5’i kadar bir seviye öngörüyor. Cari açık konusunda “Türkiye daha 3-4 yıl önce GSYH’nın yüzde 8-10’u kadar açık veriyordu, şimdi yüzde 3,5 diyoruz. Bu çok büyük bir başarıdır” dedi.
AB tarafında ise temel sorunun siyaset olduğunu belirten Ash, “2. Dünya savaşından bu yana Avrupa’da en kötü siyasi ortam yaşanıyor. Göç karşıtı söylemler, aşırı sağ-sol akımlar gözleniyor, ama Avrupa’da ekonomi iyiye gidiyor” öngörüsünde bulundu.
GÖÇMEN SORUNU ARTTI
AB’de ekonomik toparlanma sonrası siyasi tablo ılımanlaşır mı? sorusuna karşılık ise Timothy Ash “Elit politika ile halk arasında bir bağlantı sorunu var, göç bu sorunu artırıyor” dedi.
Son bir ay içerisinde Türkiye ile Avrupa Birliği arasında iki kez liderler zirvesi düzenlendi. 18 Mart’ta Brüksel’de gerçekleştirilen liderler zirvesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu samimi görüntü verdi.
JEOPOLİTİK ÇIKIŞ: RUSYA KAPATTI AB KAPISI AÇILDI
Türkiye’nin jeopolitik riskleri olduğunu ama bu risklerin aynı zamanda yeni fırsatlar oluşturduğunu ileri süren Nomura Stratejiti Timothy Ash, “Örneğin Rusya ile yaşanan gerilim sonrası Türkiye AB ile yeniden kapıları açtı. Unutulan Kıbrıs sorunu bile yeniden masaya geldi. Yaptırımların kalkması ile İran yeni pazar olacak, çünkü Türkiye bölgede tek üretici ülke. Mesela Kuzey ırak’ta Türklerden başkası buzdolabı satamaz. Suriye mültecilerine sadece sorun olarak bakmayın. Sadece 500 bini kamplarda kalıyor, geride kalanlar Türkiye ekonomisi ile entegre olmaya başladılar” diye konuştu.
Ash’ın muteşem 5’lisi
Geçmişte BRICS örneğinde olduğu gibi yeni fırsat ülkelerini sıralamasını istediğimiz Timothy Ash, “Baş harflere bakılarak sıralama yapmanın ne kadar yanıltıcı olduğunu gördük” dedi. Timothy Ash’in yeni dönemde gördüğü fırsat ülkeleri ise; 1-Polonya, 2-Macaristan, 3-Sırbistan, 4-Romanya ve 5-Türkiye oldu.
Dünyayı bekleyen en büyük tehlike
Küresel ekonomik düzen için en büyük tehlikeleri Ash şu şekilde sıraladı:
1-ABD’de Donald Trump’ın iktidara gelmesi
2-İngiltere AB’den ayrılması
3-İskoçya Birleşik Krallıktan ayrılarak bağımsızlık ilan etmesi
4-Fransa’da aşırı sağcı J. M. Lee Penn’in iktidara gelmesi
Karar
Haber Hürriyet'te şu şekilde yer aldı;
GAYRİMENKUL şirketi Siyahkalem Türkiye ve dünyadaki ekonomik gelişmelerle ilgili uzmanlann katüacağı sohbet toplantıları düzenlemeye başladı.
Toplantıların ilkine Japonya'nm en önemli yatırım bankası Nomura Intemational'm Londra'daki merkezinde Ortadoğu, Orta Avrupa ve Afrika'dan sorumlu stratejist olarak görev yapan Timothy Ash katıldı. Standard Bank'ın Gelişmekte Olan Piyasalar Araştırma Bölümü Genel Müdürlüğünü yapan, yaptırım politikasları konusunda İngiltere, ABD ve diğer Batılı hükümetler için danışman sıfatıyla çalışan Ash, yabancıların gözüyle Türkiye'yi değerlendirdi. Büyük kurumsal yatırımcıların gelişmekte olan ülke ekonomilerine yatırım yapmak istediklerini söyleyen Ash, "Bu ülkeler Rusya, Brezilya, Güney Afrika ve Türkiye. Rusya yaptırımlarla karşı karşıya, batıda ülkelerde anlaşmazlık yaşıyor, Brezilya ve Güney Afrika'da yolsuzluk ve hukukun üstünlüğü sorunu var. Türkiye'de de jeopolitik ve güvenlik sorunu var. İç politikada soru işaretleri sürüyor, başkanlık sistemi tartışılıyor.
Ama Türkiye'de başka ülkelerde olmayan bir unsur var; O da girişimci ruhu. Türkler zorlayıcı jeopolitik ortama rağmen iş yapmak istiyor " dedi.
İSTİKRARLI BÜYÜME
Türkiye'nin demografik avantaj yaşadığım belirten Ash, bütçe açığında ve kamu borçlarında pozitif yönlü gelişmeler olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de güçlü ve dayanıklı bir bankacılık sistemi olduğunu belirten şunları söyledi: "insanların gözden kaçırdığı önemli bir nokta Türkiye yılda 800 bin -1 milyon istihdam yaratıyor. Türkiye'de sorun olsa da altyapı yatırımı sürüyor ve istihdam yaratılıyor" dedi. Bununla birlikte hükümetin atması gereken önemli adımlar olduğunu belirten Ash, enerji çeşitliliği, inovasyon politikası, vergi sistemi ve bürokrasi uzunluğu konusunda düzenlemeler gerektiğini dile getirdi. Türkiye'nin büyümesinin bu yıl yüzde 2.5- 3 civarında olacağım belirten Ash, "İç talep biraz daha yavaş olacak. İç siyasi riskler söz konusuyken Türkler tüketim konusunda kendilerini yavaşlatıyorlar. Bizler açısından en iyi büyüme istikrarlı büyüme.
Türkiye'de de bu istikrar var. Türkiye'nin en büyük baskı noktası cari açık. Ben cari açığın yüzde 3.5 olacağı beklentisindeyim. Risk ne derseniz tabi ki turizm gelirleri. Rusya'daki turizm yasağı ve güvenlik riski ile turizmin cari açığa sağladığı katkı bu yü olmayacak. Enflasyonla ilgili genel görüşten farklı düşünüyorum. Yıl sonunda yüzde 7-8 gibi bir enflasyon olacağım sanıyorum. Dolann da yalan vadede 2.8 olacağı düşüncesindeyim" diye konuştu.
Hürriyet