İstanbul'a 2 lojistik üs talep ediliyor!
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Engin Özmen, Türkiye 'de lojistik üs bulunmadığını belirterek, İstanbul 'da, Anadolu ve Avrupa Yakası olmak üzere 2 lojistik üs önerisinde bulundu
Özmen, yaptığı açıklamada, 47 bin araçla taşıma yapan, 450
bin kişiye istihdam yaratan, 5 milyar dolarlık yatırımı olan, 5,5-6 milyar dolar
dış ticaret girdisi sağlayan uluslararası karayolu taşımacılığı sektörünün en
büyük sorununun yük taşıdıkları ülkelerdeki bürokratik engeller ve kısıtlar
olduğunu söyledi.
Toplam 52 ülkeye direkt taşıma yaptıklarını ve bu ülkelerin
problemleriyle birebir karşı karşıya kaldıklarını anlatan Özmen, 'Türkiye 'nin ve
dünyanın da en büyük sorunu ticaretin önündeki engellerdir. Bu engeller kotalar
ve mal sevkıyatları, araçların, şoför ve işadamının rahat dolaşamaması,
engellenmesidir. Vizeler, geçiş belgeleri, kotalar, Türkiye 'nin ihracat ve
ithalat taşımalarının önündeki en büyük engeldir. Bizim söylediğimiz sınırsız
taşıma, sınırsız ticaret ve ticaretin önündeki tüm sınırların kalkarak özgürce iş
yapabilmektir' dedi.
Özmen, nakliyecilerin ne kadar engel çıkarsa çıksın mutlaka kendilerine
yeni çıkış yolları bulduklarını ve belgenin zorladığı yerde arabayla gidip ya
trene veya Ro-Ro 'ya binip başka bir ülkeden çıkarak gidecekleri yere
vardıklarını, ancak bunun maliyeti ve zamanı etkilediğini söyledi.
Türkiye 'nin dış ticaretinin 2023 'de 1,2 trilyon dolar olarak
öngörüldüğünü, Türkiye 'deki lojistik ve nakliye sektörünün de bundan gerekli payı
alacağını dile getiren Özmen, sektörün en az yüzde 30 büyümesinin öngörüldüğünü,
bunun da yeni istihdam kapıları açacağını, ancak eğitimli insan ihtiyacının
ortaya çıkacağını kaydetti.
Özmen, Türkiye 'deki ihracat taşımalarının değer olarak yüzde 52 'sini
karayoluyla taşıdıklarını ve bunun parasal karşılığının yaklaşık 5,5-6 milyar
dolar olduğunu, üçüncü ülkelere de transit taşıma yaptıklarını söyledi.
'DEVLET EşİT REKABET şARTLARI OLUşTURSUN'
Devletin uluslararası karayolu taşımacılarına hiçbir teşvik ve katkı
vermediğini, sektörün kendi öz sermayesi ve kendi olanaklarıyla büyüdüğünü ifade
eden Özmen, şunları kaydetti:
'2023 hedefi için de yine öyle olacak. Türkiye 'deki ithalat ve ihracat
taşımalarının tamamını kendi araçlarımızla ve kendi sermayemizle yapmak
hedefimiz. Bugün Avrupa 'da ve Ortadoğu 'daki gelinen noktaya baktığımızda,
Türkiye 'nin gelişen pazarlarından pay almak için komşu ülkelerde inanılmaz bir
saldırı ve yüklerimize karşı pay kapma yarışı var. Onlarla bizim eşit şartta
rekabet yapılabilecek şartları devletin oluşturması lazım. şu anda bizim
şartlarımız rakiplerimize göre çok avantajlı durumda değil. Onların yaşamadıkları
birçok sıkıntıyı biz yaşıyoruz. Bizim isteğimiz rakiplerimizle eşit şartların
oluşturulmasıdır.'
HÜKÜMETTEN BEKLENTİLER
Özmen, Hükümetten beklentilerini de şöyle sıraladı:
'İhracat malı taşıyan araçlarımıza verilen ÖTV 'siz ve KDV 'siz mazot
teşvikimiz var. ÖTV 'siz ve KDV 'siz mazotlar kapıda satılıyor ve araç başı 550
litre ile sınırlı. İçerde yaptığımız taşımalarda yani yurtdışından malı
getiriyoruz ülkeye sokuyoruz, ülkenin bir uzak noktasına kadar gidecek mazotun
tamamını ÖTV ve KDV 'siz alamıyoruz. Nakliyenin tamamını bitirmediğiniz zaman bile
biz bu istisnadan yararlanamıyoruz. Birinci önceliğimiz bu istisnadan
yararlanabiliyor olmak. Deniz taşımacılığı tamamen yararlanıyor. Bu haksız
rekabet için önemli bir girdi.
Yılda yaklaşık 1.000 avro Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ödüyoruz. Oysa
bir sanayici makinesini ithal ederken bir kere vergisini veriyor ve makinesini
çalıştığı sürece başka bir vergi ödemiyor. Bizim üretim aracımız arabamız. İthal
ederken ÖTV ve KDV 'sini ödüyoruz. Ondan sonra da her yıl vergi ödüyoruz. Biz bu
vergiden istisna tutulmak istiyoruz.
Diğer bir talebimiz vadelerin sınırlandırılması. İthalat ve ihracatçılar
bizim taşımadan doğan alacaklarımızın vadelerini 2, 3, 4 ay gibi uzun bir
periyoda yayıyorlar. Oysa biz bunun 1 ay 45 gün ile sınırlandırılmasını
istiyoruz. Biz bir finansman şirketi değiliz. Tüm harcamaları peşin yapıyoruz.
Maliye Bakanlığı bir yasa ile karayolu taşımasında fatura kesiminde bir aylık
ödeme süresi getirebilir.'
'TÜRKİYE 'DE LOJİSTİK ÜS YOK'
Ruhi Engin Özmen, Avrupa 'da üretim merkezlerinin yanında lojistik üsler
bulunmasına karşın Türkiye 'de lojistik üs bulunmadığını ve Ankara 'da
meslektaşları tarafından oluşturulan 500 dönümlük bir lojistik merkez bulunduğunu
belirtti.
Oysa İstanbul 'un lojistik konusunda Türkiye 'nin en gelişmiş merkezi
olmasına karşın nakliyecilerin kendi imkanlarıyla oluşturdukları depolar,
antrepolar ve TIR parklarında bu hizmetin verildiğini ifade eden Engin Özmen,
bunun hem zaman, hem ekonomik olarak verimliliği kısıtladığını söyledi.
UND Başkanı Özmen, şu öneride bulundu:
'şehir içinde mal sevkıyatı olmaz. Önerimiz İstanbul 'da 2 lojistik üs
oluşmasıdır. Bunların biri Asya, biri Avrupa yakasında. Eğer yerel yönetimler,
hükümet bu konuda tam destek verir, yerleri ayarlar, imar planlarına işlenirse,
bizler de yatırımlarımızı oraya yaparak lojistik üslerin avantajlarını hem
sektöre, hem ülkeye yaşatırız. Talebimiz bakanlık düzeyinde var. TOBB 'da ve
TİM 'de sektörün sahibi olarak bunu dillendiriyoruz. Belediye ile lojistik üs
alanlarının açılması konusunu görüşüyoruz. Ama hala sonuç alma noktasında
değiliz. Mersin 'de lojistik üs düşünülüyor. Sektörün gelişmesine yönelik bu
isteklerimiz çok afaki değil. Sektörün gelişmesini isterken ülkenin gelişmesiyle
ilgili paralel şeyler istiyoruz. Devletin biraz daha fazla bize ilgi göstermesini
istiyoruz.'
İPEK YOLU
Uluslararası Nakliyeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ruhi Engin
Özmen, bugün ticaretin doğuya kaydığını ve İpek Yolu 'nun önemli bir güzergah
olduğunu belirterek, şunları söyledi:
'Ancak Türkiye İpekyolu 'nda bypass oldu. şu anda iki ana güzergah var.
çin 'den gelen ve Türk Cumhuriyetlerinden Hazar 'a ve Karadeniz üzerinde Avrupa 'ya
giden yol ile yine çin ve Sibirya üzerinden Rusya 'dan ve Kuzey Avrupa 'ya giden
bir yol var. Doğuda çin en büyük üretim merkezi. Burada üretilen malları Akdeniz
üzerinden Avrupa 'ya gitmesi için Pakistan İran ve Türkiye üzerinden gitmesi bizim
hedefimiz ve isteğimiz. Bunun için çalışmalar yapıyoruz. Afganlı ve İranlı
dostlarımızla biraraya gelerek bu güzergahın biran önce hayata geçmesini
sağlamaya çalışıyoruz. Bu Türk nakliyesine yeni pazarlar ve yeni iş imkanları
açmak ve doğunun zenginliklerini batıya ulaştırmak için en kısa yol olması adına
çok önemli. Eğer biz bunu başarabilirsek, Türkiye 'deki Akdeniz 'de bulunan
limanlar transit aktarma limanı olacak ve buraya gelen malların konteynerlerin
emtiaların tamamı gemiler aracılığıyla ya Amerika 'ya veya da karayoluyla
Avrupa 'ya gidecek. Bu ülkemiz için büyük bir girdi.'
Özmen, Türkmenistan 'da Pakistanlı meslektaşları ve Ulaştırma Bakanlığı
yetkilileriyle görüştüklerini, önümüzdeki süreçte hem Pakistan 'da hem de
İstanbul 'da biraraya gelerek bu güzergahın açılması noktasında neler
yapabileceklerini konuşacaklarını, ayrıca sivil toplum örgütleri, BM ve ilgili
ülkelerdeki devlet erkanı ve Türk hükümetini de bu işin içine katarak bu
güzergahın gündemde kalmasını ve bir an önce de açılmasını sağlayacaklarını
kaydetti.
AA