İstanbullular ev alırken hayati soruları sormuyor!
İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Sabri Ateş İstanbulluların emlak satın alırken ya da kiralarken hala hayati soruları sormadığına ve gözünün kara olduğuna dikkat çekti
İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Sabri Ateş İstanbulluların emlak satın alırken ya da kiralarken hala hayati soruları sormadığına ve gözünün kara olduğuna dikkat çekerek, "İstanbullu makyaja aldanıyor. Deprem yönetmeliğine uygun mu, demiri, çimentosu nasıl diye soracağına hala 'Kaç oda, banyosu, mutfağı nasıl, kombisi, kartonpiyeri var mı' diye soruyor" diyor
Sabri Ateş işletme mezunu ancak 30 yıldır emlakçılığı meslek edinmiş. 1999 yılında da büyük uğraşlar ve fedakarlıklarla İstanbul Emlakçılar Odası'nı kurmuş. İstanbul'da kayıtdışı çalışmayan tüm emlakçıları bu çatı altında toplamış. 30 yıllık tecrübesiyle mesleğinin duayenlerinden olan Sabri Ateş'le İstanbulluların emlak satın alırken ya da kiralarken yaptıkları yanlışları ve emlakçılık mesleğinin sorunlarını konuştuk.
İNSANLAR HAYATİ SORULARI SORMUYOR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin açıkladığı verilere göre İstanbul'da 3 milyon 800 bin konut olduğunu ve şehrin yüzde 55'inin kaçak ve iskansız olduğunu hatırlatan Ateş, "Bu yüzde 55'in acilen güçlendirilmesi veya yıkılması gerekir" diyor. İstanbulluların ev satın alırken ya da kiralarken kesinlikle bilinçli olmadıklarının ve hayati soruları sormadıklarının altını çizen Ateş, "İstanbullular ev satın alırken ya da kiralarken bırakın uzman kişilerden görüş almayı, binanın yaşını bile sormuyorlar. Sordukları şu: "Doğalgaz var mı, kombi var mı, merkezi mi, kaç oda var, kartonpiyeri var mı, mutfak nasıl.." Makyaj yapmış 90 yaşındaki bir hanımefendinin durumunu düşünün. 90 yaşında, çok yaşlı, yürüyemiyor, ayakta duramıyor, hayati fonksiyonlarını kaybetmek üzere ama makyajla onu bir 10 yaş gençleştiriyorsunuz. Dediğim gibi vatandaş bu makyaja aldanıyor ve sadece banyosunu, mutfağını odalarını soruyor. Ama zemine inip de binanın depreme dayanıklı olup olmadığına bakmıyor. Buna dair ilgili kurumlardan alınmış raporları istemiyor. Bodruma inip pas tutmuş, erimiş, oksitlenmiş, erezyona uğramış demirleri görmek istemiyor. Kaç yıllık bina demiyor. İstanbullular bina satın alırken ya da kiralarken hayati soruları sormuyor" diyor.
EV ALIRKEN GÖZÜMÜZ KARA OLMAYACAK
Sabri Ateş vatandaşların ev alırken ya da kiralarken hayati soruları sormaları gerektiğini vurgulayarak, "Bu konunun okullarda ders olarak okutulması, çocuklarımıza ilkokuldan itibaren bu bilincin verilmesi lazım. Nasıl A'yı B'yi öğreniyorsak, 'Depremde öldürmeyecek demir boyutu nedir, neden kolonlarda tırtıllı demir kullanmak gerekir' diye çocukluktan itibaren öğretmek lazım. Çünkü Türkiye bir deprem bölgesi" diye konuşuyor. İstanbulluların emlak alırken ya da kiralarken yapmaları gerekenleri de şöyle sıralıyor Sabri Ateş: "Öncelikle binanın yaşı çok önemli. Genç binalar uzun yaşar. Binanın yaşını öğrenecekler. 1999 depreminden sonra yapılan binalar sağlıklı benim için. Bir de bodrum kata inip bir baksınlar. Üniversitelerden bu konunun uzmanlarından binanın durumu hakkında rapor istesinler. Bir de tapu dairesine gideceğiz. Binayla ilgili her şeyi öğreneceğiz. İskanlı mı, sadece kat irtifaklı mı, kat mülkiyetli mi Kat mülkiyetli olan bina her türlü prosedürden geçmiş, depreme dayanıklı bina demektir. Kat irtifaklı bina ise binada taşıyacağından fazla ilaveler var anlamına gelir. Biz Türkler hiçbir şeyden korkmayız, gözümüz karadır. Ama ev alırken gözümüz kara olmayacak. Gözümüzü açacağız. Sorular soracağız." İnsanların bina altında kalmaması için hem binaları hem de kanunları yeniden yapılandırmak gerektiğinin altını çizen Ateş, "Mevcut kaçak yapılar yıkılacak ve yenilerine asla müsaade edilmeyecek. Konut yapımında yetkiyi belediyelerden alıp, Bayındırlık Bakanlığı'na devredeceksiniz. Bayındırlık Bakanlığı şubelerini çoğaltacak ve İstanbul'da bir genel müdürlük açacak. Yanlış bir şey yapıldığında da çok ağır cezai müeyyideler uygulayacaksın. Müteahhitlik sistemi kalkacak. İnşaat işinde mühendisler, mimarlar, uzmanlar çalışacak. Geniş kaldırımlı, kapalı otoparklı, yüksek binalar bu işi çözer. Trafiği de rahatlatır. Çünkü şu anda sokaklar park edilmiş araçlar tarafından işgal ediliyor. Kentsel dönüşümü hemen başlatmak lazım. Bunları yapmak kolay. Katı kurallar getirmek lazım. Bu şu andaki hükümetin yapabileceği bir şey. Onlar da zaten boş durmuyor. Ben bunların hayata geçirileceğine eminim. Yeter ki halkımız da kanunlara uysun" diye konuşuyor.
EMLAKÇILIK DA TIPKI İSTANBUL GİBİ YENİDEN YAPILANMALI
Emlakçılığın da tıpkı İstanbul gibi yeniden yapılandırılması gerektiğini söyleyen Sabri Ateş mesleğiyle ilgili sıkıntılarını da şu sözlerle dile getiriyor: "Emlakçılığa ilk başladığım yıllarda mesleğimiz henüz dejenere olmamıştı. Kayıtdışı çalışan merdivenaltı emlakçılar yoktu. İnsanlar emlakçılara güvenir ve saygı duyarlardı. Tabii zaman içinde İstanbul nüfusunun kalabalıklaşmasıyla emlakçıların sayısı da arttı ve dejenerasyon başladı. Yani vatandaşa yalan söyleyen, vatandaştan hak ettiğinden fazla komisyon almaya çalışan, devlete vergi vermeyen emlakçılar çoğaldı. Ve ben bugün itibarıyla bu meslekten sıkıntı duymaya başladım. Benim en büyük arzum emlakçıların tıpkı İstanbul gibi yeniden yapılandırılması" diyor. Sabri Ateş bu sıkıntıları gidermek için oda olarak emlak komisyonculuğu ve 'Emlak Müşavirliği Kanun Tasarısı' hazırladıklarını anlatıyor ve şöyle devam ediyor: "Bir profesör hanımefendinin nezaretinde bir komisyon kurduk. Bu ekip dört ay gibi bir süre çalıştı. O çalışma çerçevesinde bütün gelişmiş ülkelerin kanunları incelendi ve Türkiye'ye uyarlandı. Nihayetinde Emlak Komisyoncuları ve Emlak Müşavirleri Kanun Tasarısı hazırlandı. Ama maalesef o kanun tasarısını çıkaramadık. Biliyoruz çok yoğun çalışıyorlar ama Sayın Başbakan'ımızdan bize el atmasını istiyoruz. Bu mesleği disipline edecek, bir standart getirecek, kayıtdışı çalışanları tamamen kayıt altına alacak, Avrupa standartlarında çok güzel bir kanun tasarısı elimizde. Sayın Başbakan'ımız 'Hadi bakalım, al gel yarın' dediğinde hazırladığımız kanun tasarısını çok beğeneceğine eminim."
Makyaja aldanmayın!
İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Sabri Ateş İstanbulluların ev satın alırken ya da kiralarken makyaja aldandığını ve gözü kara olduğunu söyleyerek, "Ev alırken binanın kartonpiyerini, kombisini değil, yaşını sorun" diyor.
Yeni Şafak/ARZU AKYOL