Kent Haberleri

İşte Ayasofya'nın tapusu!

Türkiye’nin günlerdir masaya yatırdığı Ayasofya Vakfiyesi ve tapusu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerinde yer alıyor. Ayasofya, 1934 yılında müzeye dönüştürülmesine rağmen 2 sene sonra tescil edilen tapusunda “Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi” yazıyor.

Ayasofya Vakfiyesi’nin orijinal belgesinin muhafaza edildiği Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü kapılarını Yeni Şafak gazetesine açtı. Yeni Şafak'tan Yasemin Asan'ın haberine göre, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime ve İlmi Araştırmalar Birim Sorumlusu Hakkı Şahin, Ayasofya Vakfiyesi ve tapusu hakkında bilgiler verdi.

Türk-İslam geleneğinde fethedilen yerin mabedinin camiye çevrildiğini belirten Hakkı Şahin, “Ayasofya da kılıç hakkı olarak camiye dönüştürüldü. Ayasofya Vakfiyesi yılda bir kez törenle açılır, şartların yerine getirilip getirilmediği Fatih Sultan Mehmet tarafından kontrol edilir ve eksiklik varsa tamamlanması konusunda uyarılır, eksiklikler giderilmezse cezalandırılırdı” diye konuştu.

1463 YILINDA HAZIRLANDI

Vakfiye ile Ayasofya’nın işleyişi için şartlar oluşturulduğunu dile getiren Şahin, şunları söyledi:

“Fatih Sultan Mehmet tarafından 1463 yılında vakfiyesi hazırlanıyor. 65,30 metre uzunluğunda ve 38 santimetre eninde olup Arapça yazılmış. Dışı ipek atlas kaplı, kısmen ceylan derisi ve aharlı kağıt kullanılmış. Vakfiye Besmele ile başlıyor, hamd, sena ve metiye ile devam ediyor. Akabinde vakfedilen menkul ve gayrimenkullerin bulunduğu asıl olan ‘mevkuf’, vakfın nasıl işletileceği ve görevlilerle ilgili ‘vakfın şartları’, olası değişikliklerle ilgili ‘vakfın rücu şartları’, vakfı bozacaklarla ilgili ‘beddua’ ve hukuki işlerle ilgili ‘kadı hükmü’ isimli 6 bölümden oluşmaktadır.

SÜREKLİ KUR’AN OKUNACAK

Ayasofya’da sürekli olarak Kur’an okunacağı yazıyor. Yetimlere günlük 100 akçe ayrılacağı bildiriliyor. Ayasofya’nın gelirlerinde köyler ve tarlaların büyük bir kısmı da Trakya’dadır. Silivri’nin tamamı, Tekirdağ, Çorlu, Kırkkilise (Kırklareli) ile Vize’nin büyük bir bölümü, Hayrabolu, Pınarhisar’ı sayabiliriz. Çarşılar, hanlar, hamamlar, dükkanlar ve diğer akarların tamamı İstanbul’dadır.”

 

Ayasofya'nın cami olarak ibadete açılması hukuka aykırı mı?