Genel

İşyeri kira gelirleri yıllık 22.000 TL'yi aşıyorsa beyana tabidir!

Yahya Arıkan, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki bugünkü köşesinde '  Kira Geliri İçin Vergi Kılavuzu' başlıklı yazıyı kaleme aldı...  

Mart ayı, vergi ayı' ifadesi ' birçoğumuzun diline atasözü gibi yerleşti. Artık biliniyor ki; şahsi ticari işletmelerin, serbest meslek erbabının, yıllık kazançları üzerinden izleyen yılın mart ayı içerisinde gelir vergisi alınıyor.

Ayrıca konutlarımızı ya da işyerlerimizi kiraya vermemiz neticesinde elde ettiğimiz kira gelirlerinin vergilendirilmesi de mart ayı içerisinde yapılmaktadır. Yani geliri elde eden gerçek kişi kim olursa olsun, elde ettiği kira gelirleri için 25   Mart'a kadar gelir vergisi beyannamesi verilecektir.

Bu çerçevede emekli Osman Amca'nın elde ettiği işyeri kira geliri üzerinden de çiftçi Muzaffer Efendi'nin elde ettiği konut kira geliri üzerinden de gelir vergisi ödenecektir.

Ancak oldukça karmaşık bir yapıya sahip olan vergi sistemimizde kira gelirlerinin vergilendirilme esasları da oldukça karmaşık olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle, kira gelirlerinin vergilendirilmesinde mart ayı sona ermeden 3 başlıkta bazı hatırlatmalar yapmakta fayda vardır.

1. Konut kira gelirleri yıllık 2.600 TL'yi aşıyorsa beyana tabidir

Sahibi oldukları konutları kiraya verenlerin 2010 yılında elde ettikleri kira gelirleri toplamının 2.600 TL'nin altında olması halinde bunların beyanname vermelerine veya vergi dairesine herhangi bir bildirimde bulunmalarına gerek yoktur. Kira gelirinin yanında ticari, zirai veya mesleki kazancını beyan etmek zorunda olanlar, 2.600 Türk Lirası istisnasından yararlanamazlar. 2.600 TL'lik istisna kazancın üzerinde bir konut kira geliri elde edilmesi halinde ise bu gelirden giderlerin düşülmesi ve kalan tutarın gelir vergisi beyannamesine dahil edilmesi gerekmektedir.

Bu aşamada kira geliri elde edenler ister götürü gider yöntemini, isterlerse gerçek gider yöntemini seçebilecekleridir. Götürü gider yönetiminin seçilmesi durumunda istisnayı aşan kira geliri toplamının yüzde 25'i düşülecek, kalan yüzde 75 ise beyan edilecektir. Örneğin, 2010 yılında 12.000.-TL. kira geliri elde eden bir kişi, öncelikle istisna tutarını düşecek (12.000-2.600=9.400) kalan tutarın yüzde 25'ini de (9.400x0.25=2.350) götürü gider olarak indirebilecektir. Bu durumda beyan edilmesi gereken tutar (9.400-2.350=) 7.050 TL olarak bulunacaktır.

Ancak, götürü gider yönteminin seçilmesi halinde iki yıl üst üste bu yöntemin uygulanması gerekmektedir. Yani bir yıl götürü gider yöntemini uygulayıp ertesi yıl gerçek giderlerin yüksek çıkması halinde götürü gider yönteminden vazgeçilemeyecektir.
Gerçek gider yönteminin seçilmesi halinde ise elde edilen brüt kira gelirinden Gelir Vergisi Kanunu'nun 74. maddesinde yazılı giderlerin indirilmesi gerekmektedir. Bu noktada bazı gider türleri şunlardır:

Ev sahibi tarafından kiraya verilen konut için ödenen asansör giderleri, Konutun önemi ile orantılı olan idare giderleri, Kiraya verilen konutun sigorta giderleri, Kiraya verilen konutun alımında veya bakımında kullanılan kredilerin faizleri, Konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulun satın alma yılından itibaren 5 yıl süre ile iktisap bedelinin yüzde 5'i (Sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanır ve indirilmeyen kısım gider fazlalığı sayılmaz. 2006 yılından önce iktisap edilen konutlar için indirimden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır).

2.  İşyeri kira gelirleri yıllık 22.000 TL'yi aşıyorsa beyana tabidir

Gayrimenkulleri işyeri olarak kiralayan kişi ve kuruluşlar, kira ödemeleri üzerinden gelir vergisi kesintisi yapacaklardır. Yani işyerinin kiracıları, ödeyecekleri kira üzerinden vergi keseceklerdir. Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin birinci fıkrasında sayılan kişi ve kuruluşlar kiracı sıfatıyla yapmış oldukları işyeri kira ödemelerinin brüt tutarı üzerinden yüzde 20 oranında stopaj (tevkifat) yapmak zorundadırlar.

Ancak gayrimenkulu kiralayan mükellef basit usulde vergiye tabi ise; kira ödemesi üzerinden herhangi bir vergi kesintisi yapılmaz.
Öte yandan Gelir Vergisi Kanunu'nun 86. maddesinde 2010 yılında elde edilen ve vergi kesintisine tabi tutulan işyeri kira gelirinin 22.000 TL'nin altında kalması halinde beyan edilmeyeceği belirtilmiştir. Bu tutarı aşan işyeri kira gelirleri ise beyan edilecektir. Bu beyan sırasında ise yukarıda belirttiğimiz gider indirimleri aynen uygulanır.

3.  işyeri kira gelirinde yıllık 95.680 TL'ye kadar vergi ödemesi çıkmıyor

22.000 TL'yi aşan işyeri kira geliri beyan edilecek. Beyannamede hesaplanan gelir vergısınaen yu ıvn ıuc yapılan vergi kesintilerinin düşülmesi (mahsup edilmesi) gerekiyor. Vergi kesintisinde oranın yüzde 20, gelir vergisi tarifesinde de ilk dilimin yüzde 15 olması nedeniyle, bu mahsup nedeniyle 95.680 TL'ye'kadar işyeri kira gelirleri ilave vergi doğurmuyor. 100.000 TL işyeri kira geliri ise yalnızca 270 TL gelir vergisi doğuruyor. (Bu hesaplama götürü gider yöntemi uygulandığı varsayımı üzerinedir.)

Değerli okurlarım, yukarıda sadece kira geliri elde eden mükelleflerin vergilendirilmesine ilişkin kısa hatırlatmalar yaptım. Aslında görüleceği üzere, oldukça karmaşık bir sistemden bahsettik. Bu kira gelirlerinin yanında başka gelir unsurlarının elde edilmesi durumunda ise olay daha karmaşık bir hal alıyor. Yazımı daha basit, daha anlaşılır ve herkesin kolaylıkla uygulayabileceği bir vergi sistemi dileğiyle sonlandırıyorum.

SGK borçları kredi kartıyla ödenebilecek

'Prim borçlarımızı kredi kartı ile ödeyebilir miyiz' şeklinde okurlarımızdan çok sayıda soru geliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu'na bağlı tahsil dairelerine 6111 sayılı kanun kapsamında ödenecek olan alacakların kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi mümkün.
Bu takdirde, ödemeye aracılık yapan bankalarca, kart kullanıcılarına kredi kartı işlemine konu borç tutarının, taksitler halinde yansıtılması ve taksit ödeme aylarında hesaplarına borç kaydedilmes koşuluyla, bu ödemeler için ödeme tarihi olarak kredi kartının kullanıldığı gün esas alınır ve borçluya tahsilatın yapıldığını gösterir makbuz verilir.

Bu şekilde tahsil edilen tutarların bankalarca Hazine/Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına aktarılmasına ilişkin 6183 sayılı kanunun 41'inci maddesinde belirlenen süre, taksit aylarının son gününü izleyen günden itibaren hesaplanır.
Taksitlerin kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi ise katsayı uygulanmasına engel teşkil etmez.
Cumhuriyet / Yahya Arıkan