İzmir'de binaların büyük bölümü depreme karşı zayıf!
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi tarafından, il genelindeki 3 ayrı bölgede yapılan incelemede, binaların büyük bir bölümünün kalitesiz ve depreme karşı zayıf olduğu belirlendi.
İzmir Valiliği için yürütülen çalışma kapsamında 3 pilot bölgedeki bin
490 binada yapılan inceleme sonunda "inşaat kalitesi iyi" olan binaların oranı
yüzde 2 ile 4 olarak tespit edildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği
Bölümü Öğretim Üyesi Hüseyin Çatal ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
üyeleri Abdullah İncir, Jale Alel, Ahmet Ermin ve İbrahim Özmen tarafından
yapılan çalışma kapsamında, Manavkuyu semtinde 696, Alaybey semtinde 259,
Basınsitesinde 535 bina tarandı.
Alaybey semtindeki 259 binanın ortalama yaşının 29 olduğu belirlenirken,
10unun inşaat kalitesinin iyi, 105inin orta, 144ünün ise kötü olduğu sonucuna
varıldı. Manavkuyudaki 969 binanın ortalama yaşı da 15 olarak belirlendi. Bu
binalardan da 15inin inşaat kalitesinin iyi, 377sinin orta, 304ünün ise zayıf
olduğu tesbitinde bulunuldu.
Basınsitesinde yapılan incelemede de binaların ortalama yaşı 22 olarak
hesaplandı. İncelenen binaların 14ünün inşaat kalitesinin iyi, 295inin orta,
226sının ise zayıf olduğu belirtti.
Çalışmanın sonuç bölümünde ise incelenen bin 490 binanın beton
kalitesinin yetersizliğine işaret edilerek, projelerinin 1975 yılandaki deprem
yönetmeliğine göre hazırlandığı bilgisine değindi.
TÜRKİYE DEPREME HAZIRLIKLI DEĞİL
İnşaat Mühendisleri Odası Onur Üyesi ve DEÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat
Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Zafer Alku, deprem kuşağında yer
alan Türkiyenin depreme hazırlıklı olmadığını dedi.
Kütahyanın Simav ilçesinde meydana gelen depremin çok büyük bir deprem
olmadığını, buna rağmen yapıların büyük hasar aldığını kaydeden Prof. Dr. Alku,
Türkiyenin birçok bölgesinde binaların birbirine benzediğini ve zayıf olduğunu
belirtti.
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi tarafından 3 pilot bölgede yapılan
denetimin yeni bir çalışma olduğunu ve İzmir Valiliğine sunulduğunu bildiren
Prof. Dr. Alku, "Türkiyede deprem yönetmeliği 1974 yılında çıktı, 1975 yılında
uygulamaya başladık ama yerinde, sahasında uygulayamadık. Projeler depreme
dayanıklı oldu ama binalar olmadı" diye söyledi.
Zeminin özelliğine göre bina yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Alku,
şunları belirtti:
"Zeminin özelliğine göre bina yapmazsanız her yer tehlikeli, yaparsanız
her yer güvenli. Mavişehir ya da Bornova Ovası gibi alüvyon ya da yumuşak
zeminlerde deprem dalgası yavaş geçiyor. Daha fazla sallanıyor ve bu da korku
yaratıyor. Mavişehirde depremi çok hissediyorsunuz." dedi.
BÜYÜK ŞEHİRLERDE KAÇAK YAPI ORANI YÜZDE 50 ORANINDA
Prof. Dr. Alku, Türkiyede tüm şehirlerde kaçak yapı bulunduğunu,
İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerdeki kaçak yapı oranının ise yüzde 50nin
üstüne olduğunu ifade etti.
Kaçak yapıyı "mühendislik hizmeti almamış, mühendis tarafından
üretilmemiş" binalar olarak değerlendiren Prof. Dr. Alku, kaliteli bina için
öncelikle bölgede jeolojik araştırma yapılması gerektiğine değindi.
Prof. Dr. Alku, "Zemin etüdü yapılması gerekiyor. Ayrıca teknik
elemanlar tarafından proje üretilecek. Bina yapılırken de denetimden geçecek. O
zaman binanın iyi olduğundan emin olabilirsiniz" diye söyledi.
AA