25 / 12 / 2024

İzmir'deki yeşil alanlar gün geçtikçe azalıyor!

İzmir'deki yeşil alanlar gün geçtikçe azalıyor!

İzmir'in hem ilçe hem de Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış eski bakanı Yüksel Çakmur, 'Çevreci olması gereken sosyal demokratların yönettiği İzmir'de maalesef yeşil kalmadı' diye konuşuyor.



Ege'nin incisi İzmir'in bugününü ve geleceğini konuşmaya, öncelikle, geçmişte bu şehri yönetmiş isimlerle başlamayı tercih ettik. Böylece sorunların nereden kaynaklandığı ortaya çıkacak, hem de edinilen tecrübelerle isabetli seçim yapılması sağlanacak diye düşündük. Bu isimlerden birisi de uzun yıllar kentte yerel yöneticilik yapmış, ardından merkezi hükümetlerde görev almış bir isim: Yüksel Çakmur...

İzmir'i anlatmaya, bu şehrin, "Allah'ın bir lütuf olarak sunduğu eşiz doğasından" bahsederek başlıyor Yüksel Çakmur.
Çeşme'nin, Bergama'nın birer cennet olduğunu ifade ederek, şu tespitte bulunuyor: "İzmir'in bu tabi zenginlikleri yetirince değerlendirilemiyor.
Birçok tarihi değer de yok ediliyor. Çeşme'de bir şifalı çamur var ki; dünyada eşi benzeri yok. Termal suyu eşsiz.
Denizi ve kumu zaten söylemeye gerek yok. İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkeler sahillerini en iyi şekilde tanıtıp milyonlarca turist çekerken, biz elimizdeki kıymetleri değerlendiremiyoruz."

BU MEMLEKET HEPİMİZİN
Çakmur, turizmin,  İzmir  için lokomotif sektörlerin başında geldiğini, buraya yapılacak yatırımların işsizlik gibi önemli bir sorunu da çözmekte öncü olacağının altını çiziyor. Tüm bu tespitlerden sonra belki de İzmir'in en önemli açmazlarından birine getiriyor konuyu; particilik... "Yatırım yapılırken particilik değil akılcılık öne çıkmalı. O parti bu parti değil; bu memleket hepimizin. Merkezi iktidar ile yerel iktidarlar arasındaki kısır çekişmeler sonlanmalı. Bu sarmaldan bu girdaptan kurtulmak gerekiyor. Bu çekişme sürdükçe hizmetler tam yapılamıyor" sözleriyle de konunun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha hatırlatıyor Yüksel Çakmur. Çakmur, kendi yöneticiliği döneminde yaşadığı olaylardan da örnekler vererek, particiliğin vatandaşlara zararını şöyle anlatıyor: "Benim başkanlığım döneminde bütün partilerle uzlaşarak, metroyu getirmek için 1989'da ilk adımı atmıştık.
Fakat, bizden sonra bu çalışma bir türlü ilerlemedi. 2 yıl ertelendi. Metronun getireceği rahatlığa önem verilmedi. Görüş açısı dar oldu, sığ oldu. Particilik devreyle girdi. Deniz ulaşımı da aynı şekilde bırakıldı. Biz 4 tane deniz jeti getirmiştik. Devamı da gelecekti. Bunlarla vatandaşı Venedik'e bile götürecek, orta sınıf insanların yurt dışını görmesini sağlayacaktık. Sonra ne olduysa bunlar geri gönderildi. Partiliğin çilesini yine halk çekti..."

YATIRIM YAPILMASI LAZIM
Yüksel Çakmur, bu sarmaldan kurtulunması ile İzmir'e yatırımın artacağına inananlardan. Zaten bunu da sık sık tekrarlıyor ve "İzmir'in yatırıma ihtiyacı var" diyor. İzmir'de bir birlik olmamasından da şikayet ediyor Çakmur ve bunu şu sözlerle anlatıyor: "Kenti ilgilendiren bütün konularda bir görüş birliği sağlanması lazım. Maalesef bu yapılmıyor. İşadamları arasında bir birlik göze çarpmıyor. Bunu sağlayıp bu şehre sahip çıkmamız gerekiyor..."

İŞSİZLİK VE GÖÇ
İzmir; Türkiye'nin en önemli kentlerinden birisi. Gerek nüfus yapısı, gerek coğrafi konumu, gerek tarihi yapısı ve gerekse ekonomideki yeriyle İzmir'in bu önemi gün geçtikçe de artıyor. Türkiye için bu kadar önemli olan bu şehrimizin sorunları ise sürekli büyüyor. Elindeki potansiyeli kullanamıyor, beklenen atılımı yapamıyor. İzmir'in bu durumdan nasıl kurtulacağını, yine İzmir'in yetiştirdiği önemli isimler bu yazı dizisinde anlatacak. Kendi çözüm önerilerini ortaya koyacak. Konuştuğumuz hemen herkesin buluştuğu nokta ise işsizlik...
İzmir'in aşırı göç alması işsizliği artırıyor. İşte bu büyük sorun için de önemli projeler bu yazı dizisinde yer alacak...

GÖÇÜ TERSİNE ÇEVİRMEK GEREK
Yüksel Çakmur, İzmir'de göçün başlı başına bir sorun olduğunu belirterek, şu tespitlerde bulunuyor: "Göç, hem işsizliği artırıyor hem de ulaşımı içinden çıkılmaz bir duruma getiriyor. Ama bazı politikacıların önerdiği gibi vize koyarak, yasak getirerek göç önlenemez. Biz önce Doğu'ya, Güneydoğu'ya hangi yatırımları yaptık ona bakalım. Oralara yatırım yapılmayınca göç kaçınılmaz oldu. 'Göç edenler değil, göç ettirenler özürlü' diye bakmak lazım. O bölgelere yapılacak doğru yatırımlar, verilecek doğru teşvikler hem Batı'ya göçü önleyecektir, hem de mevcut göçün tersine dönmesine yol açacaktır. Kendi memleketinde karnı doyan, mutlu olan insanlar neden kalkıp başka şehirlere gitsin ki"

SİZDEN GELENLER
İzmir'in belli semtleri dışındaki bölgeleri terk edilmiş izlenimi veriyor. Buralarda yollar çukur içinde. (Salih T.)
Bu kente öncelikle yatırım yapılıp işyerleri çoğaltılmalı. Nereye gitsek işsiz gençler görüyoruz. (Mehmet Ak)
Ben üniversite öğrencisiyim. İzmir'de kiralık ev bulmakta güçlük çekiyoruz. Yurtlar da yetersiz. (Şule)
Akşam saatlerinde trafik durma noktasına geliyor. Hem araçların içindekiler hem de belediye otobüsündekiler çile çekiyor. Lütfen çare bulunsun. (Yeşim Altın)
Hatay'da ulaşım sorunu bir türlü bitmiyor. Yollarda perişan oluyoruz. Ne zaman bu durum düzelecek (Bölge halkı)

BUCA VE BORNOVA HANÇERLENDİ
Yüksel Çakmur, Buca ile Bornova'yı İzmir'in akciğerleri olarak nitelendirirken, bu ilçelerin hançerlendiğini söylüyor. Sosyal demokratların çevreci olduğunun altını çizen Çakmur, 'Bu şehirde yeşil katledildi' tespitinde bulunuyor. İşte Çakmur'un sözleri: "Buca yemyeşildi. Ben Buca Belediye Başkanlığı da yaptım. Ne olduysa Buca'da imar planları ile oynandı; yeşil alan kalmadı. Her taraf binalarla doldu; betonlaştı. Buca acınacak hale geldi. Bornova ve Buca şehrin akciğerleriydi; onları adeta bıçakladılar. Yine Kültür Park var ama satılıyor. Yerine işhanı yapılacak. Hiç parkın satılıp yerine bina yapıldığı görülmüş şey mi Dünyanın neresinde var bu Sosyal demokratlar sosyal düşünürler ve her şeyden önce çevrecidirler. Yeşili korurlar. Gelecek kuşaklara bırakacağımız dünyaya önem verirler. Ama tam tersi oluyor. Böyle belediyecilik anlayışı olmaz diye düşünüyorum."

KİMDİR
1942 yılında İzmir'de doğdu. 1969 yılında İzmir İktisadi Ticari Bilimler Yüksek Okulu'nu bitirdi. 1971 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nden, Buca Belediye Başkanlığı'na seçildi ve bu görevini 1973 yılına kadar sürdürdü. 1973 ve 1977 genel seçimlerinde de İzmir'den milletvekili seçildi.
Bakanlar Kurulu'nda iki kez Gençlik ve Spor Bakanı olarak görev aldı. 26 Mart 1989 yerel seçiminde de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Başkanlığı, 1994 yerel seçimlerine kadar sürdürdü.
Takvim


Geri Dön