İzmir'e arkeoloji müze kütüphanesi mi yapılacak
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kordon da daha önce Alman Konsolosluğu tarafından kullanılan ve bir süredir metruk olan yapının arkeoloji müze kütüphanesi kurmak için uygun olabileceğini düşüncesiyle Alman makamlarına bilgi gönderdiğini belirt
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kordon 'da daha önce Alman Konsolosluğu tarafından kullanılan ve bir süredir metruk olan yapının arkeoloji müze kütüphanesi kurmak için uygun olabileceğini düşüncesiyle Alman makamlarına bilgi gönderdiğini ve önceki gün büyükelçinin arayarak fikri paylaştığını söylediğini belirterek, 'İzmir 'e dünya çapında büyük bir arkeoloji kütüphanesinin çok yakışacağını düşünüyorum' ifadelerini kullandı.
Bakan Günay, İzmir Türk Koleji içinde bulunan Uşakizade Köşkü 'ne yaptığı
ziyarette gazetecilere açıklamalarda bulundu. Köşkün, Atatürk 'ün evlendiği,
İzmir 'e damat olduğu tarihi bir köşk olduğunu, bu yüzden tarihi mekanlarla ilgili
konuşmak istediğini belirtti.
İzmir 'de korunması gereken çok sayıda binanın bulunduğunu, bunların
başında yıkıldığını üzüntüyle tespit ettiği İzmir İktisat Kongresi 'nin yapıldığı
binanın geldiğini kaydeden Günay, 'İzmir İktisat Kongresi gibi bizim tarihimiz
için çok özel, İzmir için de çok daha özel bir yapının yıkılmış olmasını doğrusu
İzmir 'de, galiba 70 'li yılların sonunda bir siyasi parti göndermesi yapmayayım
isterseniz ama bugünkü yönetime benziyor o günkü yönetim de, bundan üzüntü
duydum. Saraydüzü Kışlası 'nın yani Amasya Tamimi 'nin kaleme alındığı binanın
yıkıldığını tespit edince Sayın Başbakan yeniden yapılması talimatını verdi, aynı
binayı yaptık yeniden. Müze olarak faaliyette. İzmir İktisat Kongresi 'nin
yapıldığı binanın yeniden inşası benim için önemli ama bunun için bir ön hazırlık
yaptıracağım' şeklinde konuştu.
Konak ve Buca 'da çok eski Levanten köşklerinin bulunduğunu, bunların
birçoğunun metruk halde olduğunu, Forbes Köşkü 'nü gezdiğini, köşkün bir dönem
Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edildiğini, daha sonra Sağlık Bakanlığı ile
çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında bir dava konusu olduğunu ifade eden
Bakan Günay, Forbes 'i de İzmir 'in kültür yaşamına katmak için bir çalışma
yaptırdığını açıkladı.
Bakan Günay, Buca 'da bir başka Levanten köşkünün daha bulunduğunu, bu
köşkün etrafında duvarlarla çevrili bir arazinin yer aldığını, bu köşkün hükümet
konağı yapılıp çevresinin halka açılarak, İzmirlilerin yararlanmasına sunulması
için çalıştığını belirtti.
Bornova 'da da bu tür mekanların bulunduğunu aktaran Bakan Günay, 'Bu ay
çiğli, Bornova ve Konak Belediye başkanlarımızı ziyaret etme fırsatı da buldum.
Arkadaşlarımız birlikte çalışma konusunda niyetliler, istekliler. Ben de bundan
büyük bir sevinç duydum. Onlarla birlikte bu mekanları ortaya çıkarmaya
çalışacağız' diye konuştu.
Bakan Günay, geçtiğimiz gün Basmane-Dönertaş-Havralar Sokağı hattında
yürüyüş yaptığını hatırlatarak, bu alanda Atatürk 'ün oturduğu, kahve içtiği,
misafir olduğu söylenen birtakım eski konaklar, oteller gibi yapılan olduğunu,
bunların da önemli bir kısmının kısa sürede ayağa kaldırılabileceğini, zira bunu
Türkiye 'nin bazı yerlerinde yaptıklarını ve çok da zor bir iş olmadığını, yerel
yönetimler de işbirliği yaparsa hızla bunları sağlamaya çalışacaklarını dile
getirdi.
İZMİR 'E YENİ HABER
Yeni bir haber vermek istediğini belirten Bakan Günay, Kordon 'da Alman
Konsolosluğu tarafından kullanılan ve bir süredir metruk olan bir yapının
bulunduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:
'İzmir çok önemli bir tarih ve arkeoloji merkezi olduğu için İzmir 'e
dünya çapında özel bir arkeoloji müzesi kurmak gibi bir düşüncem var. Bu binanın
uygun olabileceğini düşündüm ve Alman makamlarına bilgi gönderdim ve önceki gün
sayın büyükelçi aradı beni ve fikri paylaştığını söyledi. Ankara 'ya döner dönmez
konuşacağım, bunun giderlerinin önemli kısmını üstlenebiliriz. Eğer Almanlar da
bir kısmını üstlenecekse ve Alman-Türk arkeoloji müzesi olacaksa o zaman onların
da katılması lazım. Aksi takdirde biz üstlenebiliriz. İzmir 'e dünya çapında büyük
bir arkeoloji kütüphanesinin çok yakışacağını düşünüyorum. çünkü burada tarih
açısından arkeoloji açısından çok özel bir bölge.'
Selanik 'teki Atatürk Evi 'nin hem bina olarak hem de içindeki eşyalar
olarak çok yıprandığını, eski bir müze tekniğiyle yapıldığını, yani bir tür eşya
teşhiri şeklinde olduğunu anlatan Bakan Günay, bunun dışında kronolojik bir
bilgilendirme, tarihi, Atatürk 'ü İngilizce, Yunanca ve Türkçe anlatan bir
bilgilendirme tekniği kullanılarak yapılmış bir müze dizaynında olmadığını belirtti.
Bakan Günay, Atatürk Evi ile ilgili hazırlıklarının tamamlandığını,
projenin hazır olduğunu, Yunan makamlarından onay beklendiğini, önceki gün Yunan
mevkidaşının arayarak her türlü izni çıkardığını ve restorasyona
başlanabileceğini söylediğini aktardı.
Ege Uygarlıklar Müzesi 'nin de gündemlerinde yer aldığını anlatan Bakan
Günay, 'Ben buna 'mega müze ' demiyorum, Ege Uygarlıklar Müzesi diyorum, mega
müze burada kullanılan bir tabir. Burada bir değil, belki birden fazla bu tarz
müzeye ihtiyaç var. şehir içinde yürürken, gezerken yerli yabancı ziyaretçi, çok
sayıda kent tarihiyle ilgili, kentin arkeolojisiyle, bugünüyle, gastronomisiyle,
el sanatlarıyla ilgili farklı müzelere gidebilmeliler. Büyükşehir ile
konuştuğumuz Agora ve Kadifekale aksında bir müze düşüncemizden de vazgeçmiş
değiliz. Orada bir yer temini halinde bir müze, oradaki kültür yolunu daha çekici
hale getirebilir' ifadelerini kullandı.
Bakan Günay, Kruvaziyer Limanı 'nın hemen arka tarafında Sümerbank 'ın terk
edilmiş arazilerinin yer aldığını, bir bölümünün Milli Eğitim Bakanlığına
verilerek bir bölümünde okullar yapıldığını, geri kalan alanın boş durduğunu,
burayı bakanlıktan talep ettiklerini, almaları halinde tescilli tarihi yapıları
koruyup, bir kısımını yeniden yaparak, sadece bir müze değil, aynı zamanda
kafeteryaları, yeme içme mekanları, sergi salonlarıyla yaşayan bir müze
yapabileceklerini söyledi.
Bu projeleri 2013 yılından önce hayata geçirmek istediğini anlatan Bakan
Günay, 'Ki, böylece 2013 'te Paris 'e gittiğimizde daha güzel bir İzmir 'i dünyaya
sunmuş olalım ve bu EXPO adaylığını kaçırmamış olalım diye' diye konuştu.
PROJELERİN FİNANSMANI
Gazetecilerin, bu çalışmaların finansman modelinin ne şekilde olacağına
dair sorusuna Bakan Günay, şu karşılığı verdi:
'Birlikte yapabiliriz. 2005 yılında bir yasa çıkarmıştık biliyorsunuz.
Emlak vergilerine yüzde 10 bir ilave alınıyor ve o ilave o ilin özel idaresinde
tescilli tarihi kültürel varlıkların restorasyonu, iyileştirilmesi,
kamulaştırılması için kullanılıyordu. İzmir 'de bu yılın sonu itibariyle 2005 'ten
bu yana 135 milyon lira birikmiş olacak. 48-50 milyon lira şu anda zaten
kullanılmış durumda. Büyükşehir 'in yaptığı Havagazı Fabrikası, Ayavukla Kilisesi,
çeşme 'deki restorasyonlar ve ilçelerdeki birçok yenileme çalışmaları büyük ölçüde
bu kaynaktan, yapıldı. Aşağı yukarı yüzde 80 'i özel idarenin bu tescilli
varlıklara ayrılmış olan bu fondan yapıyoruz, bir kısmını yerel belediyeler
karşılıyor. Tabii bakanlığımızın katkısı söz konusu. Sponsorluklar da olursa
mutluluk duyarız. Hatta bazı girişken belediyeler AB projeleri alabiliyorlar.
Önceki yıl Sinop belediyesi ki, Cumhuriyet Halk Partilidir, bakın
ayrımımız olmadığını ifade etmek için söylüyorum. Sabahattin Ali 'nin o ünlü
şarkılarını, şiirlerini, türkülerini yazdığı o tarihi cezaevini bir kültür
merkezi, bir müze, bir butik otel yapmak için proje hazırlamıştık. 9 milyon avro
Avrupa kredisi aldık. İzmir de bunları yapabilir, örnekler var, bakanlığımız da
yol gösterebilir. Yani AB kredileri, özel idare, bakanlık kaynakları, yerel
yönetimlerin kaynaklarıyla yapılabilir. Zor işler değil, yeter ki niyet ve
kararlılık olsun.'
'KİMSENİN EVİNİ YIKMAYIZ, KİMSEYİ MAÄDUR ETMEYİZ'
Bakan Günay, Karaburun çevresindeki köylerde Sultanhamit döneminden kalma
camilerin bulunduğunu, bunları ayağa kaldırmaya ve çevrelerindeki kötü
yapılaşmaları önlemeye çalışacaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bu arada bazı tezviratçılar dolaşmışlar Karaburun 'a doğru benim
arkamdan. Yurttaşlarımızın evlerinin yıkılacağını söylemişler. Bu nasıl bir
yalandır bilemiyorum. Son günlerde muhalefetin bu tavrı beni çok üzmeye başladı.
Yalan üstüne yalan üzerinden siyaset yapmaya çalışıyorlar. Biz kimsenin evini
yıkmayız, ne Karaburun 'da, ne Karabağlar 'da. Biz yurttaşlarımızı daha imarlı,
düzenli, daha konforlu konut sahibi yapmaya çalışıyoruz. Kimsenin evini yıkmayız,
kimseyi mağdur etmeyiz. Ama hiç kimsenin de şehrimi, doğamızı, güzelliğimizi
talan etmesine fırsat vermeyiz, ama kimsenin binasını, evini, iş yerini yıkacağım
diye herhangi bir şey benim ağzımdan şu ana kadar çıkmış değil. Yurttaşlarımı
yalana karşı dikkatli olmaya, son günlerde muhalefetin çok geliştirdiği bu yalan
edebiyatına karşı dikkatli olmaya özellikle çağırıyorum.'
Nabucco ya da diğer benzeri projelerde özellikle arkeolojik değerlere
ilişkin bilim insanlarından yeterli destek alınmadığı yönünde zaman zaman
eleştirilerin yapıldığının hatırlatılması üzerine Bakan Günay, böyle çalışmalarda
mutlaka kurtarma kazıları yaptıklarını, arkeolojik, tarihsel herhangi bir değerin
bulunduğu yerlerde en küçük ihbarı değerlendirip, hemen sondaj kazıları
yaptıklarını, eğer bir buluntu varsa, uygun tedbiri alıp güzergah düzeltmesi
yaptıklarını söyledi.
Bakan Günay, Nabucco ile ilgili herhangi bir bilginin gelmediğini, varsa
buna ayrıca baktıracağını ifade etti.
AA