İzmirli müteahhitler bürokrasiden şikayetçi!

ONAG Yapı Genel Müdürü bürokratik işlemlerin ve yasal prosedürün dünyada söz sahibi olmuş Türk müteahhitlerinin en büyük sorunları arasında yer aldığını belirtti...

Bürokratik işlemlerin ve yasal prosedürün dünyada söz sahibi olmuş Türk müteahhitlerinin en büyük sorunları arasında yer aldığını belirten ONAG Yapı Genel Müdürü ve İzmir Müteahhitler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Niyazi Gültekin, "Sektörümüze elbirliğiyle sahip çıkılmalıdır" dedi izmir Müteahhitler Federasyonu'nun Panuıcak'taki Sürmeli Otel'de gerçekleştirdiği "birlik beraberlik ve dayanışma buluşması"nda sektördeki sıkıntılar ve çözüm önerileri tartışıldı. ONAG Yapı Genel Müdürü ve İzmir Müteahhitler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Niyazi Gültekin ile buluşmayı ve sektörü konuştuk... 

• İzmir Müteahhitler Federasyonu'nun gerçekleştirdiği birlik ve dayanışma yemeği ile neyi amaçlıyorsunuz? 

Türkiye inşaat Müteahhitleri kendi içinde yeterince organize olamamış, ortak sorunlarım kamuoyunun dikkatine sunamamış ve sorunların çözümü için yetkililere ulaşamamıştır. Sektörel sorunların genelde çözümüne çaba gösterilecek yerde, bireysel çözümlerle yol alınmaya çalışılmıştır. Bu nedenle ticari anlamda rekabet içinde olmakla birlikte özel dostluklarımızı korumuş ve ortak sorunlarımızın çözümü amacıyla kumlan derneklerimizin biraraya gelmesiyle bu federasyon oluşturulmuştur. Belli dönemlerde gerçekleştirilen etkinliklerle de hem meslektaşlar arasında iletişim sağlanmaya çalışılmakta, hem de ortak sorunlar üzerinde müzakereler yapılmaktadır. Bu hususun meslektaşlarımız açısından önemli olduğu kanaatindeyiz. 

• Türkiye'de İnşaat Müteahhitliği sektörünün önemi hakkında bilgi verebilir misiniz? 

İnşaat Müteahhitliği ülkemizin en dinamik ve katma değeri yüksek sektörlerinden biridir. Gerek yurtiçinde gerek yurtdışında gurur kaynağı sektörlerimizin başında gelir. Bu konuda size vereceğim birkaç veri sektörümüzün önemi hakkında somut fikir verecektir. Ağustos 2014 ayında yayımlanan "Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi" listesinde, 2013 yılı verilerine göre Türkiye 42 firma ile Çin'den sonra ikinci sırada yerini almıştır. Küresel krizin etkileri uluslararası piyasalarda devanı etmesine rağmen 2013 yılında müteahhitlik firmalarımız 47 ülkede 31,7 milyar dolarlık yeni iş üstlenerek zirve yapmıştır. 1972 ila 2014/6 döneminde müteahhitlerimiz 103 ülkede 7500 proje üstlenmiş ve bu projelerin toplam tutarı yaklaşık 285 milyar ABD Dolan'na ulaşmıştır. Firmalarımızın bu başarıları tesadüf değildir. Yıllarca süren bu trend, müteahhitlerimizin uluslararası standartlardaki hizmetlerini rakiplerinden daha uygun fiyatlarla sunması, güvenilir iş ortaklığı, çeşitli projelerde kazanılmış uluslararası deneyim, çevre ülkelerdeki iş ortamlarına aşinalık, yüksek müşteri memnuniyeti, nitelikli insan gücü ve risk alma kapasitesi sayesinde gerçekleşmiştir. Keza yurtiçinde de, kentlerimizin planlı ve modern şehirler haline gelmesini, büyük yatırımların alt ve üst yapılarının yapılmasını, yoğun niteliksiz işçi istihdamı, 200'ü aşkın yan sektöre kazandırdığı dinamizm, ülkemizin ödemeler dengesine sağladığı katkı, devlet hazinesine ve Belediyelerimize ödediği vergi ve harçlarla da ekonomimize çok önemli katkı sağlayan lokomotif bir sektördür. 

• Pratikte yaşadığınız ne gibi güncel sorunlarınız var? 

Bu konuda özellikle işin bürokratik tarafına değinmemiz gerek. Örneğin yasal prosedüre göre en geç bir ayda alınması gereken inşaat ruhsatlarımızı maalesef bir yıla varan sürelerde alabiliyoruz. Olası bir tadilat projemizde de aylar süren işlemlerle uğraşmak zorunda kalabiliyoruz. 

Herhangi bir eksiklik olduğunda defaten gidermek yerine her defasında farklı gerekçelerle işlemler sürünceme de bırakılıyor. Belediye ve ilgili Bakanlıklardan nitelikli ve kaliteli hizmet alamıyoruz. Bazı kamu görevlileri uyguladıkları mevzuat konusunda yetersiz. Kimi zaman ilgisiz veya çok dar yorumlar ve çekincelerle işlerimiz sekteye uğratılıyor. 

Bazı yasal zorunlulukları pratikte uygulama şansınız olmayabiliyor. Bu nedenle bu nevi düzenlemeler yapılırken saha deneyimi olan uygulamacı kişiler veya meslek mensuplarından aranılması gerekmektedir. Katılımcı yönetim anlayışı da bunu gerektirmektedir. 

• Kentsel dönüşüm konusunda müteahhitlerin rolü ne olacak? 

İnşaat sektörü kentsel dönüşüm yasasının sağlayacağı potansiyelle gelecekte daha yoğun bir şekilde kendisinden bahsettirecektir. Ancak İzmir'de bu alanda yeterli bir çalışmanın olmadığını görüyoruz. Kentsel dönüşüme en çok ihtiyaç duyan kentlerimizin başında gelen İzmir'de bu konuda Belediyelerimizin çok daha etkin ve aktif rol alması gerekmektedir. Bilindiği üzere İzmir hem 1. derece deprem kuşağında yer almakta, hem de sağlıksız ve çarpık kentleşme gerçeğini yoğun bir şekilde yaşamaktadır. 

• Son olarak vermek istediğiniz mesajlar nedir? 

Çarpık kentleşme ve deprem gündeme geldiğinde nedense inşaat müteahhitleri suçlanıyor. Oysa şehirlerin planlanması, imar planlarının yapılması, inşaat ruhsatlarının verilmesi ve yapı kullanım belgelerinin verilmesi tamamen kamu kurumlarının görevi olup, kontrol ve denetimde yine ilgili kamu otoritesine aittir. 

Meslek mensupları olarak her safhada yapılan işlerin mevzuata uygunluğu revize edilerek işe devam edildiği halde peşin suçlu gibi gösterilmemiz kabul edilemez. 

Yanlış anlaşılmasın şahsi kusuru olan arkadaşlarımızı savunmuyorum. Ancak her şeyi mevzuata ve teknik icaplara uygun yapmış meslektaşlarımızın da haksız yere suçlanmaması gerekir. Kamu kurumlarının ihmali meslektaşlarımıza mal edilmemeli. Sektörümüze elbirliğiyle sahip çıkılmalıdır. Ekonomimize yüksek katma değer sağlayan sektörümüze ilişkin sorunlarda tüm kamuoyunun elbirliğiyle doğru uygulama modelleri geliştirilmelidir.

Yenigün