Kabe'deki tavaf alanının genişletilmesi belgesel oluyor!
Kabede 1 milyon kişinin aynı anda ibadet etmesini sağlayacak tavaf alanının genişletilmesini içeren projenin belgesel filmi yapılıyor. Dünya müslümanlarınının hac ibadetini yerine getirdikleri Mekkedeki dev projenin belgeselini ise bir Türk çekiyor
Yönetmen Koray Demir, yaptığı açıklamada, belgeselin adının "Kutsal Mescidin İnşası" olduğunu kaydetti.
Kabenin bütün Müslümanların yöneldiği bir merkez, kutsal bir mekan ve
dünyadaki en eski ev olduğunu belirten Demir, "Daha güvenli ve kolay ulaşım
imkanları oluştuktan sonra Kabeye gelen insan sayısı da aynı oranda arttı.
Ziyaretçi sayısının geçmişte hiç olmadığı kadar artması nedeniyle Mescidi
Haramda genişleme ihtiyacı hissedildi" dedi.
Mescidi Haramın daha önce 2 kez genişletildiğini ifade eden Demir, şöyle
konuştu:
"İlk radikal genişletilme çalışması 1950lerde yapılmış. Şu anda yapılan
3. genişletme çalışmasıdır. Kral Abdullah Bin Abdülaziz tarafından yapılıyor. Bu
projede, diğerlerinden çok daha farklı olarak, sadece bir genişlemeden değil,
nesiller ötesine gidecek bir yapılanmadan bahsediyoruz. Sadece bir camiden değil,
akıllı bir binadan bahsediyoruz. Bu genişleme, var olan 600 bin kişilik mescide,
yaklaşık 1 milyon kişilik bir ek anlamına geliyor. Bu 10 futbol stadyumundan daha
büyük bir genişleme demektir. Şu anki cami 600 bin kapasiteye sahip. Yine de
dünyanın en büyük mabedi ama bu genişlemeyle birlikte neredeyse 2 milyon insanın
birlikte sağlıklı ve rahat bir şekilde ibadet edebilecekleri bir alan haline
geliyor."
"4-5 YILA YAYILAN BİR PROJE"
Bu çalışmanın bütün Müslümanlar açısından çok önemli olduğunu vurgulayan
Demir, şunları söyledi:
"Bu çalışma büyük bir vizyon, geleceğe yapılan büyük bir yatırım.
İçerisindeki akıllı özelliklerle birlikte yaklaşık 1 milyon insanın rahat ve emin
şekilde ibadetlerini yapabilmeleri için dizayn edilmiş bir mabedin inşaatı
başladı. Bu mabedin yapım hikayesini bir belgesel film yapıyoruz. Tamamen sinema
teknolojisiyle gerçekleştirilen bir belgesel. Bu binanın yapımına başlanmasıyla
birlikte biz de çekimlere başladık. Yapının hemen bitiminden sonra tamamlanacak
olan bir belgesel projesi. Uzun soluklu bir iş ve 4-5 yıla yayılan bir proje.
Sonuç olarak çok büyük bir insan emeği, gücü var. Ciddi bir emeğin, aklın,
teknolojinin ve finans gücünün ürünü olan bir bina olacak. Biz de bunları en
güzel şekilde anlatmaya çalışıyoruz. Buradaki mühendislik, buradaki mimari,
buradaki emeği, vizyonu, yapılma niyetlerini en güzel şekilde anlatmaya
çalışıyoruz."
Yapının her şeyden önce açık havada 1,5 milyon insana temiz hava
sağlayabilecek dünyanın en büyük klima sistemine sahip olduğunu aktaran Demir,
"Ayrıca akıllı katık atık yönetimi sayesinde sütunların altına bulunan vakumlu
çöp sistemleri ile hızlı bir şekilde temizlik imkanı sunuyor. Yine bunun gibi hem
yağmur, hem de güneşten korunma sağlayacak olan dünyanın en büyük şemsiyeleri
(çapı 50 metrenin üzerinde) yağmur sularını ana sisteme göndererek su
tasarrufunun yanında enerji tasarrufu da sağlayarak karbon gazı salınımını
minimum seviyeye indiriyor. Daha önce bulunmayan bir özellik olarak, 400er
metrekarelik namaz odaları bulunacak. Bununla sesiz bir ortamda dua ve ibadetini
gerçekleştirmek isteyen insanların da istekleri göz önüne alınıyor" dedi.
"20DEN FAZLA ÜLKEDE ÇEKİM"
Demir, çekimlerde 25 kişilik bir ekibin çalıştığını ve proje bittikten
sonra belgeselin tamamlanacağını vurguladı.
Belgeselin 60 dakikalık bir film olacağını dile getiren Demir,
"Belgeselin sinema teknolojisiyle çekiliyor olması önemli. İnşaat alanı
açısından birçok zorluğun içerisinde, bu zorluklara meydan okuyarak çekimlerimize
devam ediyoruz. Bazen 50 dereceyi bulan sıcaklıklar oluyor. Isınma sebebiyle
kameraya dokunamadığımız anlar oluyor. Çok özel teknolojiler kullanarak çekimlere
devam ediyoruz" diye konuştu.
Belgeselin Suudi Arabistan olmak üzere Mısır, İtalya, Yunanistan,
Brezilya, Hindistan, İngiltere, Almanya, Finlandiya ve Amerika başta olmak üzere
20den fazla ülkede çekimler yapılarak gerçekleştirileceğini aktaran Demir,
"Dünyanın en büyük mabedi, en gelişmiş teknolojiyle yapıldığı için, yapımı
sırasında yurt dışından gelen malzemelerle ilgili de çekimler yapıyoruz. Bu
yüzden 20den fazla ülkede belgesel ile ilgili çekimler yapacağız. Örneğin
projede çok özel mermerler kullanılıyor. Bunlar İtalyadan getirtiliyor" dedi.
Demir, filmin ve IMAX versiyonunun gösterimi için özel bir sinema salonu
inşa edilmeye başlandığını belirtti.
Bu projenin Mekkede olmasını çok önemsediklerini vurgulayan Demir, şöyle
konuştu:
"Şirketimiz dünya çapında bir ilk olan 35 mm sinema teknolojisi ile
çekilen, Kuran-ı Kerim filmlerini yapan prodüksiyon şirketidir. Merkezinde
Kabenin bulunduğu eşsiz ve tekrarlanamayacak bir projenin belgeseline bir Türk
yönetmen ve prodüksiyon şirketinin seçilmiş olması bizi onurlandırmıştır.
Kabenin kendisine hizmet eden bir mescit ve o mescide hizmet eden bir film
yapıyorsunuz. Bu açıdan çok sevindirici, çok heyecanlandırıcı bir proje.
Sorumluluk duygusunu artıran bir proje. Bu da her şeyi seçerek konuşmanızı ve
yapmanızı, ekibinizi ona göre dizayn etmenizi gerektiriyor. Biz de ekibimizi
seçerken, gerçekten bu projede yer almak isteyenleri seçtik. Yıllarca sürecek bir
çalışmadan bahsediyoruz. Bu açıdan mutluyuz."
AA