Kaçak binaların tapuları ne olur? 

Posta Gazetesi köşe yazarı Tamer Heper'e gelen soruda, babasının sağlığında kendisinden dükkan satın alan vatandaşın babasının vefatından sonra kardeşleri tarafından mahkemeye verildiğini davayı kazanmasına rağmen 5 daire, 1 dükkan için izale-i şuyu’ya gidileceği dile getirildi. Okuyucu iskanı olmayan binanın işin içine girip girmeyeceğini sordu.

Söz konusu durum aile üyeleri arasında oldukça sık yaşanan bir durum. Mal devri bağış şeklinde olunca aile üyeleri arasında problem yaşanıyor. Bağış şeklinde olup satış olarak gösterilen devirler daha da büyük sorunlara neden oluyor. Fakat bu okuyucunun başına gelen bu durum mahkeme tarafından satış olarak kabul edildi. Bu durum okuyucu açısından oldukça önemli.

Okuyucu durumundan bahsederken tenfizden söz etmiş fakat şu anda tenfizden çok istinaf söz konusu. Yani mahkeme kararı adliye mahkemesine yansıtıldı. Yani dosya incelemesi yapan adliye mahkemesi yerel mahkemenin kararını onadı. Kısacası okuyucunun söz konusu taşınmaza ihtilafsız malik durumunda. Fakat okuyucunun kafasını karıştıran durumlar söz konusu.

İlk olarak binanın tapusu var ancak bina kaçak durumda. Peki, bu durumda ne olacak? Bu durum aile üyelerini ilgilendirmez. Tapu binanın yer aldığı arsaya ait. Bu haliyle satın alınmış ve bu şekilde tapu sahibi olundu. Burada bina inşa edilirken ruhsat alınmamış, proje onaylanmamış ve bu nedenle iskan izni bulunmuyor. Bina kaçak fakat üzerine inşa edilen arsanın tapusu bulunuyor. 

Bu nedenle mülkiyet konusunda problem yaşanmayacak ancak tapu muhafaza olması sebebiyle bina hakkında her an yıkım kararı çıkabilir. 

Diğer konu ise aile üyelerinin ‘ortaklığın giderilmesi’ talepli dava açılması. Bu durumun yaşanması mümkün fakat bu dava sadece miras olarak kalan ve ortaklık şartları ile yönetilen taşınmazlar için söz konusu olacak. Mahkeme kararı ile mülkiyet durumu saptanan, ve babadan satın alınan taşınmazı etkilemeyecek. 

Bağışlanan ev için miras davası açılabilir mi?