Genel

Kaçak yapılar ve Deprem Riski

Aktif deprem kuşağı üzerinde yer alan ülkemizde, nüfusun yüzde 98 ’inin deprem riski altında yaşadığı söylenmekte. Riskin ana kaynağı, fenni kurallara göre inşa edilmemiş, imar planlarına aykırı kaçak yapılar

Kaçak yapılaşmada, art arda çıkarılan imar affı   ile siyasi irade ve kent yöneticilerinin sergilediği duruşun rolü tartışılamaz ise de;   asıl neden             “ konut ihtiyacı ” dır. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında, su, elektrik, ulaşım ve sanayileşmeye yönelik politikalar öncelikli olmuştur.1928 ' de memurların konut kooperatifleri kurmaları teşvik edilerek, konut ihtiyacı bir ölçüde önlenebilmişse de, uygulama ülke genelinde yaygınlaştırılmamıştır.

1948 ve 1953 yıllarında çıkarılan imar affı kanunları ile, o tarihe kadar yapılan ruhsatsız yapılar bağışlanmış, sonrakilerin yapımı yasaklanmıştır. 1958 yılında İmar İskan Bakanlığı kurulmuştur. Aynı yıllarda Emlak Kredi Bankasının sağladığı konut kredileri de nitelikli konut yapımı konusunda önemli bir adım olmuşsa da,   bu krediler belli bir kesime yönelik olduğundan, alt gelir grubunda kaçak yapılaşma devam etmiştir. İlerleyen yıllarda kaçınılmaz bir biçimde artan kaçak yapılaşmalar, af kanunları ile yasallaştırılmaya çalışılmıştır.
Aslında Türkiye'de konut yapımı için bütçelere daima bir ödenek konmuş, ama bu ödenekler her seferinde   başka alanlara aktarılmıştır. İlk defa 1984'te rahmetli Özal zamanında sosyal konut yapımı genel bütçe dışına çıkartılarak Toplu Konut Fonu kurulmuştur. Daha sonra çalışmalar yavaşlamışsa da,   son yıllarda TOKİ ve KİPTAşž tarafından farklı gelir gruplarına hitap eden çok sayıda   imarlı, depreme dayanıklı toplu konut üretilmiştir.Ne var ki; daha önceki tarihlerde yapılmış   yüksek riskli kaçak yapılar, halen kullanılmaya devam etmekte.

Deprem Riskine karşı Güçlendirme
Deprem riski taşıdığı tespit edilen eski binaların depremde kısmi veya toptan göçmesinin önlenmesi ve can kaybının en aza indirilmesi için “güçlendirme “ yapılması   en kolay uygulanabilir ve ekonomik yaklaşım.
Fakat, gerek kat mülkiyeti kanunundan kaynaklanan ortak karar alma güçlüğü, gerekse iskan izni bulunmayan kaçak yapılardaki güçlendirme çalışmalarına Belediyelerin izin vermemesi,   bu yolun etkin biçimde hayata geçirilmesini önlemekte.

Kat Mülkiyeti Yasası Ne Diyor
Kat maliklerinin tümünün rızası sağlanmadan; yapının eskimiş ve depreme dayanıksız olması nedeniyle yıkılması ve yerine yeni bina inşa edilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Ancak, ana yapının güçlendirilmek suretiyle depreme dayanıklı hale getirilebileceğinin, mahkemece tespit edilmesi halinde, diğer maliklerin rızası aranmaz. Kat malikleri, tıpkı diğer ortak giderler gibi, güçlendirme masraflarına katılmak zorundadır.
Ülkemizdeki yargı sürecinin uzun ve masraflı oluşu, hissedarlar arasında uzlaşma bulunmaması halinde,   binada güçlendirme yapılması karşısında büyük bir engel.

Yeni Bir Umut
Geçtiğimiz günlerde kaçak yapılarla ilgili bir kanun teklifi hazırlandığı açıklandı. Teklif kanunlaşırsa, mevcut yapılara ekonomik ömürleri tamamlanıncaya kadar, geçici bir kullanım izni verilecek. Bu uygulama ile yeni bir hak verilmesi söz konusu değil. Depreme karşı güçlendirilen bina ekonomik ömrünü bitirip yıkıldığında, yerine ancak imar durumuna uygun bir bina yapılabilecek.
şžehirlerimizin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde inşa edilecek konut ve işyerlerine   kavuşuncaya kadar, hiç olmazsa “güvenli ” yaşam alanlarının hayata geçirilmesi dileğiyle, sağlıklı bir hafta dilerim.
Av.Nermin çiviciler