20 / 12 / 2024

Kadastro davalarında yargılama usulü!

Kadastro davalarında yargılama usulü!

Kadastro davalarında yargılama usulü nasıl olur, diye soruyorsanız konu ile ilgili kanun hükümleri için haberimizi inceleyebilirsiniz...



Kadastro davalarında yargılama usulü!

Kadastro Kanununda yer alan kadastro davalarında yargılama usulüne göre kadastro mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılıyor. Hiç kimsenin gelmemesi halinde ise hakim, 30. madde hükmüne göre delilleri inceleyip, işi karara bağlıyor.


Kanun kapsamındaki söz konusu yargılama usulü ve deliller ile hakimin kararına ilişkin hükümler aşağıda sıralanıyor;


Yargılama usulü 

MADDE 29. — Kadastro mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılır. Taraflardan hiç biri gelmez ise dosya işlemden kaldırılmaz. Hakim, toplanması mümkün olan delilleri inceler ve 30 uncu madde hükmünce işi karara bağlar. Bir mirasçı diğerlerinin muvafakati olmadan dava açabilir ve yalnız başına davaya devam edebilir. 


Mirasçılarının tayin edilememesi sebebiyle ölü olduğu belirtilerek kayıt sahibi adına tespiti yapılan taşınmaz mallar hakkında, ölünün ismi açıklanarak mirasçıları denilmek suretiyle mirasçılar aleyhinde dava açılabilir. Dava sırasında, davalının davadan önce öldüğünün anlaşılması halinde davaya mirasçıları aleyhine devam edilir. 


Bu Kanunun tatbikinde ayrıca açıklık bulunmayan hallerde basit yargılama usulü uygulanır. Kadastro mahkemeleri adlî tatile tabi değildir. 


Deliller ve hâkimin takdiri 

MADDE 30. — Kadastro tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler, bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe, yeniden dinlenmezler. Ancak hâkim, kadastro tutanağındaki beyanla, duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse, bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir. 


Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahallî mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hâkim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür. Taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse, ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir. 


Kadastro mahkemesinde açılmış davalarda, ihtilaf taşınmaz malın muayyen bir kısmına münhasır kalıyorsa, ilgililerin talebi üzerine ve imar mevzuatı da engel teşkil etmediği takdirde ihtilaflı olmayan kısım ifraz edilerek, davaya ihtilaflı kısım üzerinde devam edilir. 




Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com


Geri Dön