Kadıköy'de 5 yılda 2 bin 500 konut yıkıldı!
Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, ilçedeki kentsel dönüşüm çalışmasını değerlendirdi. Nuhoğlu, 2012'den bu 3 bin 300'e yakın riskli bina tespit edildiğini, 2 bin 500'e yakınının yıkıldığını belirtti.
Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, İstanbul ile Kadıköy'deki kentsel dönüşüm sürecini ve olası Marmara depremi ile ilgili görüşlerini anlattı. Saynur Tezel'in sorularını yanıtlayan Nuhoğlu, Kadıköy'de kentsel dönüşüm alanında ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade ederek, "Fikirtepe, Eğitim, Dumlupınar ve Merpenköy mahallelerinde 6306 sayılı kanundan kaynaklanan sorunlar yaşıyoruz. Kadıköy'de şu an binin üzerinde inşaat çalışması var. İnşaat demek aynı zamanda kamyon, gürültü, toz ve yıkım anlamına geliyor. Bu süreç 2012 yılında başladı ve hala devam ediyor" diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin deprem ile ilgili açıklamalarını doğru bulduğunu belirten Nuhoğlu, İstanbul'un deprem konusunda ciddi risk yaşadığını söyledi. Nuhoğlu, "İstanbul'da çok ciddi bir risk altındayız. Ama bu çok hızlı bir şekilde yapılabilecek bir dönüşüm değil. İstanbul'un bütününe bakmak zorundayız.
15 milyonluk bir kentte siz 250 bin konutu bir yerden alıp başka bir yere götürmek isterseniz sorunu çözemezseniz. Bütün bu konutların finansı nasıl sağlanacak? Bu konutlar nerede yapılacak?" sorularını sordu.
İstanbul'daki askeri arazilerin imara açılmasının gündemde olduğunu hatırlatan Nuhoğlu, "Bu kamu arazileri elden çıkarıldığı zaman 'İstanbul'un durumu ne olacak?' diye düşünmemiz gerekiyor. İstanbul'da yaşayan 15 milyon insanın sosyal, sağlık, eğitim ve spor alanında ihtiyaçları düşünülüyor mu?" diye konuştu.
"FİKİRTEPE'DE YETKİMİZ YOK"
Kadıköy Belediyesi olarak Fikirtepe'deki kentsel dönüşüm sürecinde yetki sahibi olmadıklarını vurgulayan Nuhoğlu, "Biz ilçe belediyesi olarak hiçbir uygulamada yokuz. Yani şu anda Çevre İl Müdürlüğü ruhsatları veriyor ama İlçe Belediyesinde herhangi bir plan yok. Bu doğru bir uygulama değil. Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleriyle beraber koordineli bir şekilde çalışılması gerekiyor. Fikirtepe bölgesine dört emsal verildi. Şu an ne geri dönülebiliyor ne ileri gidilebiliyor. Sayın Bakan süreci hızlandırıyor. Bu konuda iyi niyetinden hiç şüphem yok. Ama bütün bu süreçte Fikirtepe bittiği zaman yeşil alanlara ne olacak, sosyal alanlara bütün bunları sağlayacak bir durum ortaya çıkacak mı? Bence zorlanacak Fikirtepe. Niye zorlanacak? Çünkü kentsel tasarım planları yok, henüz yapılmadı. Ve depremle birlikte kamu arazilerinin elden çıkarılması söz konusu. Tamam, binaların yenilenmesi gerekiyor buna itirazım yok. 1999'dan bu yana 17 sene geçti. 17 yılda bir hamle ileri gidemedik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleri dâhil oturup beraber bu tartışılmalı. Sanki bakanlık Ankara'dan ayrı bir yapı gibi, hepimizin dışında bir uygulama yapmaya çalışıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"KAMU ARAZİLERİ GELECEĞİMİZ"
Kentsel dönüşüm projelerinin, insanların daha konforlu ve daha sosyal bir ortama kavuşmaları için yapılması gerektiğini ifade eden Nuhoğlu açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: " Kadıköy'de 30 bin konutumuz var. Yani 200 binin üzerinde dairemiz var. 2012'den bu 3 bin 300'e yakın riskli bina tespit edildi. Bunların da 2 bin 500'e yakını yıkıldı, bunlar yenileniyor. Ama bütün bu yenilenme süreciyle beraber şu anda nüfusumuz azalıyor; 452 bine düştü. Bütün bunlar bittiği zaman 700 binin üzerinde bir nüfusumuz olacak. Biz bütüne bakalım. Kadıköy 2 bin 500 hektar bir alan. Çok büyük bir alan değil. Bu 2 bin 500 hektar alanda 700 bin nüfus büyük bir nüfus yoğunluğu olacak. Bunun sosyal donatıları ve ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Ona uygun bir dağılım olması lazım. Kadıköy'ün bu şekilde yenilenmesiyle birlikte sorunları artacak. İstanbul'la beraber bakarsak Kadıköy'de şu anda mesela Haydarpaşa arazisinin büyük bir kısmı özelleştirme idaresinde. Orada şimdi Birinci Ordu Komutanlığı var, Tarım İl Müdürlüğü arazisi var. Bütün bu arazileri satarlarsa biz nasıl Kadıköy'ü planlayacağız? Yani sürekli özelleştirmeden bir gelir bekleniyor. Siz kamu arazilerini satarak bir gelir beklememelisiniz. Kamu arazileri ülkemizin geleceği. Gelecekte yaşayan insanlar da bu arazileri kullanacaklar, bunlara ihtiyaç var. Bunun dışında bütçe dâhil sorunları çözerek ilerlersek hem gelecekle ilişkili çok daha sağlıklı yapılaşmaya sahip oluruz hem de sağlıklı bir ülkeye sahip oluruz. İstanbul demek aslında biraz da Türkiye demek."
Gazete Kadıköy