Kale Kilit'in başarı öyküsü Benim Kale'm kitabında toplandı!
Zengin olmanın yollarını anlatan kitapların temel bir öğretisi vardır: Engellerle boğuşan değil, fırsatları kovalayan başarıya ulaşır
Kale Kilit'in kurucusu ve Kale Endüstri Holding'in Onursal Başkanı Sadık Özgür'ün yaşam öyküsü de, bu en basit öğretiyi kanıtlıyor.
Sadık Özgür'ün oğlu, Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Özgür ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kenan Kızıltan ile buluştuğumda ilk sorum şuydu:
'İnsanlar hayatlarında kaç kere kilit alır da kilit satarak holding sahibi nasıl olunur'
'Aslında kilit dayanıklı tüketim malıdır. Türkiye'de inşaat sektörünün dinamikliğini de göz ardı etmeyin. Yılda yüzde 19 büyüyen bir sektörde biz de büyüyoruz. Yeni inşaatların yanı sıra evlerde oda kapı kilitleri değişmez ama kiracı çıktığında, hatta evdeki hizmetli ayrıldığında insanlar kilit değiştirir. Rusya, İran, Suudi Arabistan, Mısır, Irak, Türk Cumhuriyetleri bizim önemli pazarlarımız. Libya da büyük bir pazardı, şu an yok denecek kadar azaldı. Suriye de keza. Biz yeni pazarlara açılarak, durumu telafi ediyoruz. 2011 ciromuz 300 milyon dolar. 100'e yakın ülkeye 60 milyon dolar ihracat yapıyoruz.'
Sohbetimizde 'Hırsıza kapı dayanmaz, kilit de dayanmaz' sözü de yer alıyor. Kale'nin ar-ge çalışmaları biraz da hırsızların kendilerini geliştirmelerine paralel yürüyor.
Hırsızların 'stili' malum 'kilidi kırmak.' Kale geçen yıllarda 'tuzak kilit' imal etmişti, hırsız kırsa bile kilidin göbeği yerinde kalıyor böylece kapının açması engelleniyordu. Bu teknolojiye 'çelik takviye'yi de eklemişler.
Kale Endüstri Holding, lokomotifi 'kilit' olmakla birlikte kapı, vida, pencere sistemi de üretiyor.
Söz, çelik kapılara da geldi. Van depreminde enkaz altında kalanların bir bölümünün deprem sırasında çelik kapılar 'kastığı' için kapıyı açıp çıkamadığı söylenmişti.
Sedat Özgür, 'İki kapı geliştirdik' diye başladı anlatmaya: 'Esneme sorununu giderdik.'
Kale'nin patronu çobanlık da yapmış, hamallık, garsonluk da
Kale Kilit'in kurucusu Sadık Özgür, oğlu Sedat Bey'e yöneticiliği bırakmış olsa da her gün işyerine gelmeye devam ediyormuş.
Sadık Bey'le gazeteci Rıdvan Akar'ın yazdığı 'Benim Kale'm' kitabı vesilesiyle bir araya gelecektik. 83 yaşındaki işadamı, kötü hava koşulları sıkıntı yaratabilir endişesiyle toplantıya gelemedi.
Sedat Bey, babasını anlatırken şu vurguyu yapıyordu: 'Para biriktirip, yatırıma dönüştürdü hayatı boyunca. Yat, kotra alırsınız, zevkinize hitap eder ama yatırım orada kalır. Babam 'uçak alacağıma, 10 makine daha alırım, fabrikayı büyütürüm' der hep.'
Aile gayrimenkul zengini aynı zamanda. Topkapı'dan Büyükçekmece-Güzelce'ye kadar portföy oluşturmuş.
Sivas Divriğili Sadık Özgür gençliğinde her işi yapmış, çobanlık, hamallık, garsonluk. 'Her kuruşu özenle harcadı, para biriktirdi' deniliyor, hayat hikayesinde: 'Mercan'da 40 metrekarelik bir bodrum katında tek torna tezgahı ile işinin patronu oluyor. Ürettiği ocak ızgaralarını kardeşleriyle pazarda satıyor. Daha sonra ürettiği asma kilit de piyasada yok satıyor.'
Funda Özkan/Akşam