Sektörel

Kalıcı teşvikler inşaata ivme kazandırır!

Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son,  2017 yılının nasıl geçtiğini ve 2018 yılı beklentilerini paylaştı. Son, yeni dönemde süreli teşviklerin kalıcı uygulamalara dönüşmesi gerektiğini söyledi.

Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son,  2017 yılının nasıl geçtiğini ve 2018 yılı beklentilerini paylaştı. Son, yeni dönemde süreli teşviklerin kalıcı uygulamalara dönüşmesi gerektiğini söyledi.


2017 yılının ilk ayları inşaat sektörü için biraz durgun geçti ancak  Nisan ve Mayıs aylarından sonra sektörde hareketlilik yaşanmaya başladı. SON Grup bünyesindeki Çukurova Gayrimenkul’ün Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, inşaat sektörünün 2017 yılını değerlendirdi ve 2018 yılına ilişkin öngörülerini paylaştı. Tamer Son, 2018 yılında gayrimenkul piyasasının 2017’ye göre daha hareketli olmasını beklediklerini söyledi. 


Son, sektörün bu yıl çok ciddi fedakarlıklar yaparak indirimler ve cazip kampanyalarla konut alımını kolaylaştırmak için adeta savaştığını söyledi. Son,"2017 yılında inşaat maliyetlerindeki artışlar konut fiyatlarına yansıtılmadı ve bu sayede konut satışlarına ivme kazandırıldı. Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği’nin (Konutder) verilerine göre; 2017 yılının Eylül ayında ülke genelinde konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 28,81 artış göstererek 140 bini aştı. 2017 yılının ilk 9 ay toplamına bakıldığında, 2016 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 10,14 oranında artış görüldü. Yabancılara konut satışlarında ise 2017 yılının Eylül ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 75,24 oranında artış ve 2017’nin ilk 9 ayında 2016’nın ilk 9 ay toplamına kıyasla yüzde 15,37 oranında artış yaşandı. Bu olumlu seyrin 2018 yılında yeni projelerin ve yatırımların hız kazanmasına katkı sağlaması için sektörün önündeki engellerin kaldırılması ve cazip teşvikler sağlanması kritik önem taşıyor. Çünkü mevcut durum firmalar için sürdürülebilir olmadığından bu tablonun uzun bir süre daha devam etmesi çok da mümkün olmayacak ve 2017 yılında konut fiyatlarına yansıtılmayan zamlar mecburen 2018’de yansıtılmaya başlanacak." açıklamasında bulundu. 


Süreli teşvikeler yerine kalıcı uygulamalar bekleniyor


Tamer Son, vatandaşlar için nitelikli konut sahibi olmanın, inşaat firmaları içinse yeni konut üretmenin önündeki zorluklara değindi. Tamer Son, "Deprem ülkesi Türkiye’de inşaat sektörünün bekleme lüksü yok. Türkiye’de nitelikli konut alımının kolaylaşması ve inşaat sektörünün sürdürülebilir bir büyümeyle ülke ekonomisine daha yüksek katma değer sağlayabilmesi için yeni düzenlemelere ve teşviklere ihtiyaç duyuluyor. Ancak tüm bu düzenlemelerin süreli teşvikler yerine kalıcı uygulamalarla hayata geçirilmesi çok daha etkili olur. Bilindiği üzere, 2016 yılında başlatılan ve 30 Eylül 2017 tarihine kadar süren düzenleme kapsamında 150 metrekarenin üzerindeki konutlar için KDV oranı yüzde 18’den yüzde 8’e indirildi. Konut kredisi faizleri yüzde 1'e çekildi. Yine aynı şekilde, konut ve iş yerlerinin tapu harçları da alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı alınmak üzere 30 Eylül 2017 tarihine kadar binde 20’den binde 15’e indirilerek uygulandı. Bu uygulamalarla 2017 yılında inşaat sektöründe önemli canlanmalar yaşandı. 2018 yılında tüm bunların tekrar uygulamaya alınarak sürekli olması sektörümüze ivme kazandırır." ifadelerini kullandı. 


Yabancılara konut satışı ihracat sayılmalı

Açıklaması sırasında KDV istisnası da değinen Son, yapılan bu satışlar sayesinde Türkiye'yeönemli oranda döviz girişi yapılacağının belirtti. Son, "2018 yılında yeni bir düzenleme ile yabancılara yapılacak konut satışları “Diğer Döviz Kazandırıcı Faaliyetler” olarak tanımlanırsa çok faydalı olur. Bu satışları yapan inşaat firmalarının ihracatçı olarak kabul edilmesi ve ülkeye döviz kazandıran inşaat sektörünün Eximbank kredilerinden yararlanmasına yönelik düzenlenmeler sektörü rahatlatır. Bununla birlikte yurt dışı satışlarına yönelik olarak uygulanan KDV istisnası ve avantajlı alımların, yabancılara ve yurt dışında yaşayanlara yönelik tanıtımının yapılması ve farkındalıklarının artırılması da önemli bir husus. Günümüz şartlarında inşaat firmalarının önemli ölçüde fona ihtiyaç duyulan bu tanıtım çalışmalarını karşılamaları çok zor olduğu için bu konunun bir devlet politikası olarak desteklenmesi büyük önem arz ediyor." dedi. 


Müteahhit enflasyonu engellenmeli

Müteahhit olmak için belli kıstasların aranması gerektiğini belirten Son, "80 milyona yakın nüfusa sahip ülkemizde bugün yaklaşık 330 bin müteahhit varken, 80 milyonu aşkın nüfuslu Almanya’da bu sayı sadece 2 bin 700, tüm Avrupa’da ise 25 bin civarında. Türkiye, yaklaşık 1 milyar 375 milyon nüfuslu Çin’den sonra inşaat sektöründe dünya ikincisi konumundayken, müteahhit sayısı olarak da Çin’den sonra ikinci. Bu müteahhit enflasyonu engellenmeli" ifadelerini kullandı.