Kanal İstanbul ekolojik yıkım projesidir!
Kanal İstanbul projesinin, İstanbul'a yıkım getireceğini söyleyen vatandaşlar, Küçükçekmece'de bir araya geldi...
Ya Kanal Ya İstanbul İnsiyatifi’nin çağrısıyla Kanal İstanbul projesine 'Hayır' demek için Küçükçekmece Gölü etrafında toplanan vatandaşlar insan zinciri oluşturdu. Vatandaşlar, Küçükçekmece Gölü ve Küçükçekmece Taş Köprü olmak üzere iki noktada bir araya geldi. “Kanala değil depreme bütçe” pankartı açıldı. Toplanan insanlar, “Kanal hayal deprem gerçek”, “Ya Kanal ya içme suyu”, “Kanala değil işsizliğe bütçe”, “Kanala değil eğitime bütçe” şeklinde dövizler taşıdı.
Cumhuriyet gazetesinden Zehra Özdilek'in haberine göre, Ya Kanal Ya İstanbul İnsiyatifi’nin çağrısıyla toplanan vatandaşlar, Kanal İstanbul projesinin 'yıkım' getireceğini iddia ederek, projeden vazgeçilmesini söylediler. Vatandaşlar ayrıca, insan zinciri oluşturdular.
‘BU PROJE RANT PROJESİDİR'
Avcılar Kent Konseyi ve bileşenleri adına basın açıklamasını Turgay Halis Çelik yaptı. 23 Aralık 2019 tarihinde Kanal İstanbul Projesi'nin nihai ÇED raporu 10 günlük yasal itiraz sürecinin uygulanması amacıyla askıya çıktığına ve bu sürecin halkın büyük itirazlarını da beraberinde getirerek sonlandığını belirten Turgay Halis Çelik, “2011 yılında başlayan Kanal İstanbul tartışmaları ise daha sıcak ve net bir tavırla da bu şekilde ülke gündemine tekrar girdi. Öncelikle belirtmek isteriz ki; iddia edildiği gibi Kanal İstanbul projesi bir ihtiyacın ürünü olan bir ulaşım projesi değildir. Bir emlak, rant ve ekolojik yıkım projesidir. Özellikle İstanbul’da yaşayan kent sakinleri açısından da öncelikli değildir” diye konuştu. Turgay Halis Çelik, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Kanala geçit vermek demek, aynı zamanda İstanbul’da yaşayan yüzbinlerce insanın hayatına kastetmek etmek demektir. Kamu kaynakları deprem tehlikesiyle karşı karşıya olan kent sakinleri için kullanılmalı ve kentimiz depreme hazırlanmalıdır. Bizleri yönetenlerin aldıkları bu kararı da bu nedenle kabul etmiyor ve bugün burada oluşturacağımız insan zinciriyle bu kanalın Marmara Denizi başlangıcındaki ayağını da geçişe kapatıyoruz.”
‘KAZASIZ, BELASIZ ATLATILACAK BİR PROJE DEĞİL'
“Kanal projesi yerin jeodinamik kuvvetleriyle doğal olarak oluşmuş bir Boğaz’ımız olmasaydı, bir ihtiyaç olabilirdi” diyerek sözlerine devam eden Turgay Halis Çelik, “Tıpkı Panama, Süveyş ve Korin boğazı gibi. Ancak doğal bir Boğazımız bulunmaktadır ve kanal projesi daha uzun, daha dar ve daha sığ olduğu için gemi seyahatleri açısından da daha tehlikelidir. Yani ortada geçişleri kazasız, belasız atlatacağımız bir projede yoktur. Projeden para kazanılacağını iddia edenler ise yanıltılmaktadır. Hem Montrö Boğazlar sözleşmesi hem de uluslararası denizcilik hukukunun koyduğu kurallar gayet açık ve nettir. Açılması planlanan kanalın girişine gişe koyup; kimseyi haraca bağlayacak bir durum oluşmadıkça, kanal geçişlerinden para da kazanılmayacaktır” şeklinde konuştu.
Kanal İstanbul Projesi için ÇED raporu hazırlayan firma mecliste!
Kanal İstanbul'un ÇED raporu bilimsel değil!